hesabın var mı? giriş yap

  • benimki şöyle olmuştu.
    aşığız birbirimize. ama sevgili değiliz. konuşarak ve gülerek yürüyoruz. dedi ki,
    -ya kızım evlensek amma eğleniriz senle bir ömür be.
    -he, dimi?

    evlendik.

  • işte kara mizah budur dediğim film. milletin ne düşündüğü umurumda değil…

    son akşam yemeği ve aslında her şeye sahiptik göndermesi ile beni tavladı..

    bir konuya da açıklık getirmek üzere bu yazımı yazıyorum.

    hepiniz general neden 10 ar dolar aldı ki diye merak içerisindesiniz değil mi? bu aslında askeriye ye bi gönderme. penatagonun yıllık bütçesi 700 milyar dolar. evet yanlış duymadınız milyar dolar. 350 milyon amerikalı da olduğunu düşünürsek her amerikalı yıllık 2000 dolar günlük ise yaklaşık 5 dolar ödüyor pentagon denen şeye. su ve atıştırmalık 2 ürün toplam maliyet 10 dolar. peki iyi de en doğal hakkı olan yaşama hakkı bedava iken neden bu para veriş?

    bizde de diyanet bütçesi 16 milyar tl. yaklaşık 80 milyon kişi olduğumuzu düşünürsek her birimiz yıllık 200 tl veriyoruz. ne için? ama bir imam gelip sizde 10 tl alıp çarpsa bunu sonsuza kadar düşünürdünüz değil mi?

  • efendi adam mesaj atar.

    -merhabalar nasılsınız acaba.
    -sie amk tacizcisi bir de üniversite okumuşsun.

    cinayet şüphelisi, dayakcı mesaj atar.

    -tekten gireyim mi sana
    -olur al sana konum al al al.

    eyvallah hanımlar.

  • anne tarafından taşköprülü biriyim. senede bir kere memlekete gider sarımsak ve köy ekmeği doldurur bagajı döneriz... size şöyle söyleyeyim, uzun süredir taşköprü'de bile orijinal taşköprü sarımsağı bulmak için araya eş dost akraba hatırı sokmak zorunda kalıyoruz çünkü taşköprü'de bile artık birçok üç kağıtçı çin tohumu kullanıyor... sizin mahalle arasında satılan arabalardan orijinaline ulaşmanız veya denk gelmeniz ne kadar mümkündür varın siz düşünün... bir de biz gidip kaynağından aldığımız halde bir servet ödüyoruz, siz yarı fiyatına mahallenize kadar gelmişine yarı fiyatını ödeyerek yediğinizi düşünüyorsanız afiyet olsun...

  • en sevdiğim bölümlerinden birini aşağıda paylaştığım, kalbime, çocukken ayrı, büyüyünce ayrı dokunan, beni hüzünlere sürükleyen çok tatlı kitap...

    yetişkin insanlar rakamları pek severler...onlara yeni bir dosttan söz etseniz asla öze değin bir şey sormazlar. hiçbir zaman şöyle demezler: "ses tonu nasıl?", "hangi oyunları sever?", "kelebek koleksiyonu yapar mı?". hep şöyle sorarlar: "kaç yaşında?", "kaç kardeşi var?", "kaç kilo?". onu ancak bu sorularla tanıyacaklarına inanırlar... yetişkinlere "pembe tuğladan bir ev gördüm, pencerelerinde sardunya çiçekleri, çatısında güvercinler vardı" deseniz, o evi bir türlü hayal edemezler!.. fakat "yüz bin franklık bir ev gördüm!" derseniz, "ay ne güzel ev!" diye çığlık atarlar...

  • bir şeylerin düzeltebilmesi için önce farkındalık gerekir. izdihamın içinde olanların “ben ne yapıyorum? neden bunu yapmak zorunda kaldım?” demesi gerekir. ama şu an olan; “oh ucuza aldım kar ettim.”
    sorunu kabullenmezsek daha çok izdihamlar görürüz.

  • yıllar sonra ilk defa büyük bir keyifle çizgi film izlerim diye kaltım ama, lan öyle bir çizgi filmler var ki 20 dakika izledim, mevzuyu anlamadım amk? çakmaktaşlar nerde lan şerefsizler!!!11

  • 1959 yılı öncesinde düzenlenen sadece istanbul takımlarının yer aldığı, te osmanlı dönemine değin uzanan lig.

    1904-1914 yılları arasında istanbul futbol ligi adı altında bir başlayıvermiş önce. o zamanlar osmanlı'nın ne denli ele geçirildiğini görmek için bu ilk ligdeki takım isimlerine bakmak bile yeterlidir: imogene, rumblers, strugglers, elpis, progres, cadi-keuy (bu da neyse/sanırım kadıköy)...
    bizden diyebileceğimiz fenerbahçe ve galatasaray dışında göze çarpan en naif takım ismi ise 'telefoncular'. bu ilk ligde fenerbahçe 2, galatasaray da 3 kez şampiyon olmuş. diğer şampiyonluklar 2 kez kadıköy ve birer kez de imogene ve moda takımları. beşiktaş o dönem bu ligde yokmuş.

    1914-1915 sezonu ise 'istanbul birleşik ligi' adı altında iki ayrı ligin birincilerinin finalde karşılaştığı bir lig olarak düzenlendi. bu ligde böyle yabancı takım isimleri elemine edilmiş. beşiktaş bu liglerde yine görülmüyor. iki ligin şampiyonları galatasaray ve fenerbahçe finalde karşılaşmış ve maçı fenerbahçe 3-1 almış.

    1915 yılından 1923'te cumhuriyet'in ilanına kadar da istanbul ligi yerini cuma ligi'ne bırakmış. bu 8 yılın 1 yılı turnuva düzenlenememiş, 1 yılı da tamamlanamamış. 6 sezonun tamamlandığı bu ligde de fenerbahçe ve galatasaray ikişer kez şampiyon olmuşlar. beşiktaş bu liglere de katılmamış; 1919'dan 1922'ye kadar farklı ligler olan pazar ligi ve istanbul türk idman birliği ligi gibi liglerde oynamış 3 şampiyonluk almış.

    cumhuriyetin ilanından sonra 1951'e kadar istanbul ligi adı altında beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray'ın ilk kez aynı lig içinde olduğu mücadele başlamış. sadece 1927 yılında lig (amsterdam olimpiyatı nedeniyle) oynanmamış. bu ligde beşiktaş 11, fenerbahçe 8, galatasaray da 6 kez şampiyon olmuş.

    daha sonra 1951 yılında ligin adı 'istanbul profesyonel futbol ligi' olarak değiştirilmiş ve günümüz itibariyle hala oynanan ligin başlangıcına kadar da bu şekilde sürmüş. bu ligde de beşiktaş'ın 2, fenerbahçe ve galatasaray'ın 3'er şampiyonlukları olmuş.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    evet, (bilgi eksikliği kaynaklı) yanlış bilgi verdiğim için bir düzeltme ile son halini vermeye çalışacağım:

    (bkz: milli küme)

    bilindiği üzere milli küme istanbul ligine kıyasla daha ulusal bir lig. istanbul, izmir ve ankara'dan takımların yer aldığı bu lig, 1936-1950 arasında düzenleniyor; çeşitli nedenlerle oynanamayan sezonlardan dolayı da 11 sezon olarak tamamlanıyor. bu ligde de üç büyük takımımız rekabetteler. beşiktaş 3, fenerbahçe 6 ve galatasaray'ın 1 şampiyonluğu bulunuyor.

    (bu noktada akla bunların hangi arada aynı anda düzenlenebildiği geliyor. bunu bilemiyorum. ya da bu aralar yapılan bu liglerde alınan şampiyonlukların sayılması kavgasında mesela aynı yıl iki ligde birden şampiyon olan takıma bir yılda +2 şampiyonluk mu yazılması bekleniyor? -bu arada aynı yıl iki şampiyonluk alan takım yok; mesela yani diyoruz-)

    (bu arada 1924-1951 arasında bir de türkiye futbol şampiyonası düzenleniyor: http://tr.wikipedia.org/…türkiye_futbol_şampiyonası

    bu türkiye futbol şampiyonasında da beşiktaş 2, fenerbahçe 3 kez şampiyonluk alırken galatasaray şampiyonluk yaşayamıyor)

    sonuç olarak başta söylemem gerekeni sonda söyleyerek toparlayayım. ben bu verileri buraya "şu şampiyonluk sayılmalıdır, bunlar sayılmamalıdır" derdiyle yazmadım. onu ayrıca yazacağım. sadece üç takımın birbiriyle mücadelede olduğu halı saha turnuvası dahi olsa benim için önemlidir. ve birbirleriyle rekabetteyken kimin ne kadar başarılı olduğuyla ilgili önemli verilerdir. bir arkadaşın da dediği gibi bu maçlar boşuna oynanmadı ve bu kulüplerin de armalarında boşu boşuna 1903-1905-1907 yazmıyor.

    şimdi, (56-57 ve 57-58 federasyon kupasını da ekleyerek) giderilen eksik bilgi sonucunda ortaya çıkan son verilere bakıyoruz hemen:

    (tekrar söylüyorum, istatistiğin tek ve en önemli kriteri 3 takımın aynı mücadele içinde yer aldıkları şampiyonluklar-kupalar hariç-)

    beşiktaş 33, fenerbahçe 39, galatasaray 30 şampiyonluk olarak gözüküyor.

    değerlerden beşiktaş'ı çıkarırsak, zira beşiktaş aynı küme içinde yer almayarak rekabete geç katılıyor, ve tarih sınırını kaldırırsak diğer iki kulübümüzün istatistikleri şöyle:

    galatasaray 35 şampiyonluk
    fenerbahçe 44 şampiyonluk

    yine de beşiktaş'ın da bu ayrı liglerde elde ettiği şampiyonluklar ile toplam şampiyonluk rakamını merak edenler için: 36 şampiyonluk