hesabın var mı? giriş yap

  • ayça-orçun çifti yeni ayrılmıştır;

    ayça: artık çoooooook yalnız, çoooooook mutsuz :(:(
    orçun bunu beğendi
    melih bunu beğendi

    ayça: orçun aşkolsun :(
    orçun: kendin istedin! melih kim?

  • kırılır mı diye düşünmeden, aklından geçen saygısızlığı yaptığın ilk gündür.

    o günden sonra poseidon'un tüm suları temizleyemez ilişkiye sürdüğün bu lekeyi.

  • erkek: merhaba, bir gasp ihbarında bulunmak istiyorum.
    memur: gasp mı? olay nerede yaşandı?
    erkek: 21. sokak ve dundritch caddesinin arasında yürüyordum. bir adam aniden silahını çekerek, bana tüm paramı ona vermemi söyledi.
    memur: ve siz de verdiniz mi?
    erkek: evet, söylediğini yaptım.
    memur: yani tüm paranızı hiç direnmeden, yardım istemeden ya da kaçmaya çalışmadan mı verdiniz? bağırmadınız üstelik?
    erkek: evet, ama çok korkmuştum, beni öldüreceğini düşündüm!
    memur: hmm, ama söylediğini yaptınız. ayrıca anladığım kadarıyla bir hayırseversiniz.
    erkek: evet, hayır kurumlarına bağış yapıyorum.
    memur: yani para dağıtmayı seviyorsunuz, para dağıtmayı bir alışkanlık haline getirmişsiniz. herkese veriyorsunuz galiba.
    erkek: bunun konumuzla ne alakası var?
    memur: herkesin sizin para dağıtmayı seven biri olduğunuzu bile bile fiyakalı takımınızla dundritch caddesinde yürüdünüz ve gasp sırasında hiç karşılık bile vermediniz. kulağa, parayı isteyerek vermişsiniz de sonradan pişmanlık duymuşsunuz gibi geliyor. söyleyin bana, bir pişmanlığınız yüzünden onun hayatını karartmak istiyor musunuz gerçekten?
    erkek: bu tamamiyle saçmalık!
    memur: bu, tecavüzle aynı şey. kadınlar tecavüzcülerini adalet karşısına çıkarmak istediğinde her gün bu muameleyle karşılaşıyorlar.

    (kaynak, ertuğrul uzun)

  • vay arkadaş adam ülke topraklarından belki de internetle alakalı çıkmış en orjinal fikri, başka bir sitenin kopyası haline dönüştüreceğini gururla anlattı ya la! vizyonsuzluk budur heralde. sözlüğe yaz işte bunu, başka hiç bir açıklamaya gerek yok. vizyonsuzluk iki nokta üst üste başak purut. ne kadar vizyonsuz zevksiz iş bilmeyen adam varsa bir yerlerde yönetici zaten bu memlekette niye şaşırıyorsam bende, peh!

  • tikilikle uzaktan yakindan alakasi yoktur.

    preppy genclerin belkemigi eski paradir-- bir nevi amerikan aristokrasisine dahiliyet soz konusudur (boyle bir sınıfın varligi tartisilabilir, ancak goreceli olarak bu sifat bu genclerin ailelerine fena halde yakismaktadir). golf, lacrosse, squash oynar; lacoste degil, kendi minik toplumlari icinde cok unlu olan, ancak sosyal atmosferlerinin disindakilerinin erisimi olmayan minik butiklerden giyinip, giysilere deliler gibi para harcarlar: giydikleri ise paster renkli pololar, diz boyu kumas sortlar, cinsiyete opsiyonel olarak sac bantlari, beyaz elbiseler vsdir.

    iyi okullara giderler, ve iyi okullarda iyi egitimler alip,"iyi" uyusturucular kullanirlar. mankene benzeyen fiziklerini sabah aksam kusmaya, ya da sadece salata yemeye borcludurlar, bir de gyme giderler deli gibi. zeki olanlarinin muhabbeti cok sarar, cunku aldiklari egitim kim ne derse desin kalitelidir. ote yandan, yaklasilamazliklari ve surekli minik sosyal cemberlerinde takilmalari bu gencleri zaman zaman sana bana karsi zirhlar. kimse bilmez, ama cogu zaman bir iki minik estetikleri olur kizlarinin. ote yandan, mukemmel olmak icin butun bu ugrasi, dogallik cercevesindedir-- preppy kizlarin yaptigi makyaj bir rimeldir en fazla, saclarini da kahverengiye boyarlar eger boyarlarsa. oyle takiya makiya abanmazlar.

    "effortless perfection" bu insanlarin sloganidir, cabalarini saklamak ise ihtisaslari.

    (bkz: insecurity)

  • harry potter evreninin en talihsiz üç çiftinden biridir.

    harry potter'da öyle üç çift vardır ki, mutluluğa ulaştıkları, tam kendi küçük cennetlerini bulduklarını düşündükleri anda zirveden düşüp paramparça olmuş ve arkalarında per perişan olmuş bir çocuk bırakmışlardır. bunların en acısı, ölmekten de beter hale gelen alice ve frank longbottom çiftidir muhtemelen. ardından ihanete uğrayan ve çocuklarını hiç sevmeyen bir akrabalarına bırakmak zorunda kalan lily ve james potter çifti gelir. sonuncusu ise çocuklarını savaştan kaçırmayı başaran ve anneannesine bırakan tonks ve remus lupin çiftidir.

    lily ve james çiftinin hikayesi büyük bir aşkla başlamaz. james, varlıklı ve safkan bir büyücü ailenin tek çocuğudur. bu kadar avantaj yetmezmiş gibi ailesi geç çocuk sahibi olduğu için daha da şımartılarak büyütülmüştür.

    lily ise ingiltere'nin kuzeyinde yaşayan işçi sınıfına ait muggle bir ailenin ikinci kızıdır. zengin ve bilinen bir ailenin parçası olmasa da sevgiyle büyütülmüştür. ara sıra gösterdiği ilginç yetenekler yüzünden ablası petunia'nın kıskançlığına maruz kalsa da bu büyük bir sorun değildir. on bir yaşına gelene kadar büyücü olduğu onaylanmasa bile sihir yetenekleri küçük yaşta kendini göstermeye başlamıştır. çiçeklerin yapraklarını açıp kapama gibi küçük sihirler yapabilmektedir. lily'nin hayatı on bir yaşında hogwarts'tan aldığı mektupla değişir. gerçi onun diğer muggle-born'lara kıyasla bir avantajı vardır. hermione granger gibi çoğu muggle-born hogwarts'tan bir yetkili gelip açıklayana kadar büyücü olduklarını bilmezler. lily hariç. o, civarda oturan büyücü arkadaşı severus snape sayesinde büyücü dünyasına ait her şeyi çoktan öğrenmiştir. bir cadı olduğunun farkındadır. farkında olmadığı şey ise daha çocuk yaşta olmalarına rağmen arkadaşı snape'in ona başka gözle baktığıdır.

    lily ve james'in yolu ilk kez hogwarts'a gidiş yolunda, trende kesişir. sirius ve james ile aynı kopartmanda oturarak hogwarts'a giderler. james ve lily ilk kavgalarını da burada ederler. daha tanışmadan kavga eden çiftimizin bu ilk kavgası aslında onların okul yıllarındaki ilişkilerinin de kısa bir özeti gibidir. snape, karışmaması gereken bir şeye karışır. james cevap ve sirius cevap verir. lily de arkadaşı snape'i korur. bu döngü onlar altıncı sınıfa gelene kadar devam eder.

    hogwarts'a geldiklerinde hepsi kendi ününü kazanır ve arkadaş çevresini oluşturur. lily güzelliğiyle ve iyiliğiyle bilinen okulun popüler kızı olarak karşımıza çıkar. james quidditch'teki başarısıyla ve haylazlığıyla tanınır. snape ise karanlık büyüye düşkünlüğü ve ölüm yiyen olma potansiyeli taşıyan arkadaşlarıyla meşhurdur.

    kavgayla başlayan ilk karşılaşma lily ve james'in okuldaki ilk beş yılına yansır. james, giderek lily'nin güzelliğinden daha çok etkilenmektedir ama lily onu şımarık ve kibirli biri olarak görmektedir. james, lily'nin dikkatini çekmek için havalı hareketler yapmaya çalışır ancak lily'yi daha fazla gıcık etmekten öteye geçemez. en sonunda da snape ile beşinci sınıfın sonundaki o meşhur sahne yaşanır ve lily'nin gözünden tamamen düşer. ergenlik dürtüsüyle lily'ye hava attığını sanırken tamamen aşağılanır ve lily'nin mürekkep balığını bile seçeceğini ama onu seçmeyeceğini öğrenmiş olur.

    beşinci sınıftaki o olay, üçlü için dönüm noktası olur. lily, james'in şımarık; snape'in ise karanlık büyüye düşkün biri olduğunu bilmektedir. her ikisine de kusurlarını söyler. snape, lily'nin eleştirilerini dinlemiyordur bile. sadece onun james'ten olumsuz bahsetmesine odaklanmıştır. hoşlandığı kızın rakibinden olumsuz bahsetmesi çok hoşuna gitmiştir. lily'nin eleştirileri bir kulağından girip ötekinden çıkar.

    ancak james için durum farklıdır. o, snape'in aksine lily'yi dinlemiştir. kendini görmüştür. daha doğrusu şımarıklığını, kibrini ve aptallığını anlamıştır. sevdiği kızın söylediklerinden etkilenip değişmeye karar verir. öyle değişir ki, beşinci sınıfta “aptal ergen” olarak tanımlanan james, yedinci sınıfta olgunluğuyla öğrenciler başkanı olmayı başarır. iyi, cesur, yardımsever ve cömert bir insan olarak karşımıza çıkar. serinin geri kalanında bu niteliklerle anılır.

    james'deki bu değişim lily'nin de dikkatini çeker. iki yıl önce herkesin önünde aşağıladığı aptal ergen, aklı başında ve sorumluluk sahibi bir delikanlıya dönüşmüştür. lily, yedinci sınıfta james'e karşı daha fazla kayıtsız kalamaz ve onun duygularına karşılık verir. nihayet yedinci sınıfta çıkmaya başlarlar. hogwarts'tan ayrıldıktan kısa bir süre sonra da evlenirler.

    j.k. rowling, james ve lily'nin evlendikleri dönemde her ikisinin de ailelerinin ölmüş olduğunu belirtmektedir ancak ayrıntısını bilmiyoruz. james'in ailesi bir büyücü hastalığından bir hafta içinde ölür. lily'nin ailesinin ölümü ile ilgili ise bildiğim kadarıyla net bir bilgi yok. sonuç itibariyle, evlendiklerinde onlara karışacak ebeveynleri yoktu. bu, safkan ve muggle-born iki büyücünün sorunsuz evlenmesini kolaylaştırır. içinde bulundukları birinci büyücü savaşı nedeniyle gizli, küçük bir düğün yaparlar. hepimizin bildiği gibi düşünde damadın sağdıcı sirius'tur.

    evlendikten sonra james'in ailesinden kalan mirasla geçinirler. paraya ihtiyaç duymadıkları için zümrüdüanka yoldaşlığı'nda tam zamanlı savaşçı olarak çalışırlar. diğerleri gibi çalışmaya ihtiyaçları yoktur, onlar da diğer üyelerin olmadığı zamanlar ölüm yiyenlerle savaşmaktadır. buna ek olarak, maddi zorluklar çeken arkadaşlarını da finansal olarak desteklemektedirler.

    kısa bir süre sonra bir oğulları olur. muggle haklarını savunmasıyla bilinen henry “harry” pooter'a ithafen oğullarına harry ismini verirler. artık ailenin bir üyesi gibi yakın olan sirius'tan da oğullarının vaftiz babası olmasını isterler.

    bu esnada voldemort ile ilgili bir kehanet olduğundan habersizdirler. kehanetin yarısını tesadüf eseri duyan snape ise bu kehanetin lily'yi kapsayacağından habersizdir. buna rağmen, voldemort'un sonunu getirecek çocuğun doğacağını ve bunu efendisine söylediği andan itibaren voldemort'un o aileyi yok edeceğini çok iyi bilmektedir. ne de olsa kendisini ve sevdiklerini etkilemeyeceğini varsayar, voldemort'un bir aileyi yok edeceği gerçeğini önemsemez ve gidip duyduğu kadarını efendisine aktarır. ve bam! aşık olduğu kadını kendi elleriyle idam etmiştir.

    snape'in aksine kehanetin tamamını duyan dumbledore ise james ve lily'ye kehanetin tamamını söylemeye tenezzül etmez. sadece hayatlarının tehlikede olduğunu ve voldemort'un onları aradığını söyler. potter ailesi, voldemort'un özellikle oğullarının peşine düştüğünden habersizdir. kendilerini korumak maksadıyla james'in ailesinin godric's hollow'daki evinde fidelius büyüsüyle korunmaya başlarlar.

    james ve lily'nin voldemort tarafından arandığını duyan sirius, kendini feda etme pahasına onları korumak ister. plan basittir. herkes onu potter'ların en yakın arkadaşı olarak tanımakta ve james'in en çok ona güvendiğini bilmektedir. sır tutucu olarak seçeceği ilk kişi o olacaktır ki gerçekten de öyle olmuştur. sirius bu avantajı lehine çevirmek ister. sır tutucu hiç kimsenin akılna gelmeyecek korkak pettegrew olacaktır. voldemort dâhil herkes sirius peşinden koşup onu ele geçirse bile sır ortaya çıkmayacaktır ve james'in ailesi korunmuş olacaktır. bütün bu süreç içerisinde en az umrunda olan şey ise kendi canıdır. arkadaşları kurtulsun diye kendini hiçe saymıştır.

    sirius'un sınır tanımaz fedakarlığı pettigrew'ün ihanetiyle gölgelenir ve 31 ekim 1981'de voldemort ikisini de öldürür. james, karısı ve oğlu kaçmak için birkaç saniye kazansın diye kendini asasız voldemort'un önüne atar. lily de oğlu kurtulsun diye kendini asasız voldemort'un önüne atar. fedakarlığının karşılığında oğlu kurtulur. kocasıyla kendisinin hikayesi de o gece biter.

    bu noktadan sonra lily ve james seride sadece anı ya da gölge olarak karşımıza çıkar. aşkları ve evlilikleri çok kısa süren iki cesur genç olarak büyücü tarihinde yerlerini alırlar. godric's hollow'da kasaba meydanına onlara ithafen bir anıt yapılır ve en azından frank ve alice longbottom gibi olmadıkları için “şanslı” sayılırlar. 21 yaşında iki genç, savaş yıllarında kendi cennetlerini kurmaya çalışmış

    erken ölümlerine rağmen seride kilit taş niteliğinde karakterler olmaya devam ederler. özellikle lily potter, bıraktığı koruma büyüsüyle oğlunu korurken ölümüyle snape'in de karanlık yoldan dönüp doğruyu bulmasını sağlar. james ise oğluna sevgiyle hatırlanan bir isim, güzel bir miras, her zaman güvenebileceği remus ve sirius gibi iki dost ve harry'nin hayatının eğlenceli kısmı olan quidditch becelerilerini bırakmıştır.

    lily ve james'in yaşayamadığı küçük cenneti oğulları harry -büyük bir uğraştan sonra- başarmıştır. sevdiği kişiyle evlenip çocuklarını güvenli bir ortamda büyütebilmiştir.