hesabın var mı? giriş yap

  • herkesin babasının kendi inancına, anlayışına göre değişen sözler.

    benim için yıllar yıllar önce, denizden bulup çıkardığım 250,000 lira ( biz küçükken 250,000 lira vardı mavi, o zaman en az 3 gofret 1 big babool alınabilecek bir paraydı, arkadaşlar bilir) sonrasında babamın söylediği sözlerdir.

    elimde heyecanla koşturarak yanına gitmiştim, 'bak denizde para buldum, gidip bakkaldan neler alıcam şimdi' diyerek. babam elimden o parayı alıp bana cebinden çıkardığı başka bir 250,000 lira verip, ' bir daha sakın kendine ait olmayan, başkasının kazandığı parayı alma, senin kazanmadığını harcamak haramdır, paraya ihtiyacın olduğunda bana söyle ben sana vereyim' demişti.

    üstünden belki 15 yıl geçti, ben hala unutmadım. büyüdüm, adam oldum, çalışmaya başladım, para içinde olduğum bir işim var, fırsatım olsa milyonları/trilyonları hortumlarım ama gel gör ki yerde gördüğüm 1 lirayı bile alıp harcayamıyorum.

    aynısını çocuğuma tembihleyecek miyim? ilk öğrettiklerimden biri olacak.

  • kendisinin hangi eylemleri sonucunda sanatci
    vasfi kazandigindan da pek emin degilim.
    varsin iki gunluk popcularin sanatci oldugu dunyada
    o da sanatci olsun varsin kilicdaroglu lider olmasin varsin rte de dunya lideri olsun.

  • rusya'yı filan bilmem de, bizim 1967'de bulgaristan'ın alelade bir kasabasında yapılmış olan apartman dairemiz dış boya dahi gerektirmeden bu zamana kadar ayakta durmuşken, türkiye'de 1990'larda aldığımız apartman dairesinin içi, dışı komple dökülmektedir. şimdi kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi gündemdedir.

    bulgaristan'daki apartman dairesi binanın en üst katında. fakat bilir misiniz ki düz çatıyla arasındaki yalıtımı sağlamak için 1967 yılının teknolojisi ve kafasıyla binanın en üstüne 1 metre hava boşluğu olacak şekilde güvercinlere ve diğer kuşların girebileceği ebatta kuş yuvaları yapılmıştır. balkonda yemeğinizi yerken bir yandan da tepenizden geçip yuvasına giren, yuvasının önünde dolanan renkli renkli güvercinleri izlemektesiniz.

    dış duvarlar yan yana iki kalın tuğla konularak örülmüştür. yaz aylarında bile serindir. kış aylarında da ısınma sorunu yoktur. yandaki dairede 2 küçük çocuk vardır, daha çocukların tek bir kez sesini duymamışımdır. oysa türkiye'deki evimizde gürültü patırtı yüzünden papaz olmadığımız komşu kalmamıştır.

    kısacası: lafa, şekle şemale değil; icraata bakarım.

  • bir imama, "yahu hoca efendi, kur'an okurken sigara içesim geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "hayır, içemezsin!" cevabı alırsınız; ancak "yahu hoca efendi, sigara içerken kur'an okuyasım geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "evet, okuyabilirsin." cevabı alırsınız.

    önemli olan nasıl sorduğunuzdur.

    debe editi: debe editi.

  • iletişim devimiz, gururumuz, selocanımız turkcell'imizin bir iletişim devine yakışır şekilde, twitter'a erişim engeli için dava açması.

    bunu yaparken twitter adreslerini askıya falan almadılar tabi. "twitter'a erişim engellensin diye dava açalım ama kaybederiz falan, hesabımızı açık tutalım, ne olur ne olmaz" mantığı var sanırım.

    sen ne büyüksün turkcell. sen ne yücesin turkcell. yönetim kuruluna atilla koç'un atandığı turkcell. ensar vakfının yılmaz destekçisi turkcell.

  • burada böyle övüp övüp reelde kadın dediğin uzun saçlı olur diyorsunuz sonra kısacık saçlarla oğlan çocuğu gibi ortada dolaniyoruz. şaka şaka çok rahat ondan kestiriyoruz sizin lafiniza bakıp yola cikilmaz.