hesabın var mı? giriş yap

  • yüksek sıcaklıkların yeni koronavirüsü etkili bir şekilde öldürüp öldürmeyeceği belirsizliğini koruyor. yeni bir virüs olduğu için bunu kanıtlayan bir araştırma yok.

    ancak, 2002-2003 yıllarında küresel bir salgına neden olan sars koronavirüsünün who'ya göre 56 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda öldürüldüğünü biliyoruz.

    teorik olarak, covıd-19 virüsü - koronavirüs ailesinin sars ve mers de içeren bir parçası - sıcaklığa duyarlıdır. tüm virüsler, kapsid adı verilen bir protein kabuğunun içindeki bir nükleik asit molekülünden oluşur. koronavirüs gibi bazı virüslerin, kabuğun dışında bir dış zarı vardır. bu membran ısıya nispeten duyarlıdır.

    2003 sars salgını sırasında, virüsün yaklaşık 300 kişiyi öldürdüğü hong kong'daki her 1 santigrat derece için, doğrulanan vakaların sayısı 3.6 azaldı. buna rağmen sars salgını 8 ay sürdü.

    sars ve covıd-19 arasındaki farklar yeni virüsün esnekliğini tahmin etmeyi zorlaştırmaktadır. sadece ateşi olan hastalar tarafından başkalarını enfekte edebilen sars'ın aksine, covıd-19 olan insanlar herhangi bir belirti göstermeden hastalığı yayabilir ve salgını kontrol etmeyi çok daha zorlaştırabilir.

    ancak yakın tarihli bir çalışma covıd-19'un sars'den çok daha bulaşıcı olduğunu gösterdi. tıbbi araştırma arşivi biorxiv tarafından 15 şubat'ta yayınlanan çalışma, yıllardır sars ve mers gibi farklı koronavirüs tiplerini araştıran texas üniversitesi araştırmacısı jason mclellan tarafından yönetilen bir ekip tarafından gerçekleştirildi.

    sıcaklık yükseldikçe, koronavirüs havada yüzer veya yüzeylere yapışır - her ikisi de sadece kısa bir süre hayatta kalabileceği yerler. ancak vücuda bir kez girdiyse, enfekte etme yeteneği sıcak havayla azalmaz.

    https://asia.nikkei.com/…avirus-scientists-not-sure

    https://factcheck.afp.com/…oronavirus-disinfectants

    edit:
    gelen kutusu » @la gazzetta dello sport

    çalışmaya göre 3 ila 13°c arasında olan bölgelerde maksimum koronavirüs iletimi sayısı meydana gelmiş. buna karşılık, ortalama sıcaklıkları 18°c'nin üzerinde olan ülkeler, toplam vakaların% 5'inden daha azını görmüş!

    https://www.technologyreview.com/…h-warmer-weather/

  • pril, fairy gibi elde bulaşık yıkama deterjanlarının reklamlarında sıkça gördüğümüz kadın tipidir. 45 metrekare mutfağı olan evin var ama hala elde yıkamada yapışmış yağ lekeleri çıkmıyor diye ağlıyorsun. gerizekalı önce git bi bulaşık makinesi al, yıl olmuş 2013, saray gibi evde oturuyorsun ama bulaşık makinesi almaya kafan basmıyor. dağ gibi bulaşığı soğuk suda yıkayıp bi de yağ lekelerinin çıkmasını, tabağın ışıldamasını bekliyorsun.

    arkadaşım benim mutfak zorlasan zorlasan 8-9 metrekare ama 10 yıldır makine kullanıyorum, senin mutfağın benim evin yarısı kadar ama hala pril, fairy derdindesin. kendine sövdürmeye bu kadar çok merakın varsa eyvallah, yoksa git bi makine al. epi topu 300-500 lira bir şey anasını satayım.

    ayrıca pril bir lafım da sana, belli ki hedef kitlen makinesi olmayan yoksul kesim, o halde ona uygun reklamlar yap. 1 göz odada kalan insanlara 250 metrekare evde yaşayan insanlar üzerinden pazarlama yapma. kadının oturduğu evin aidatı 4 makine parası ediyor ama elde bulaşık yıkıyor, biraz daha dikkat lütfen.

  • al sana kapı gibi algı oyunu. metroyu chp'li belediye yapınca olmaz tabii. ulaştırma bakanlığının u'su olacak ki hükümet yapmış gibi görünsün.

    akılları bu tarz alavereye iyi çalışıyor.

  • ekşici kardeşlerimin hemen yüklendiği uygulama. yoğunluktan sıraya aldılar, inşallah osmanlı tapularımız da ortaya çıkar ya rabbi. diriliş ertuğrul, payitaht, cennet mekan abdülhamit han hazretleri, mehter. totemlerimi yaptım bekliyorum!

    edit: kayıtların geriye gidebildiği kadar; bir taraf 1849'dan beri, bir taraf da 1856'dan beri aynı köyde. ben de diyorum dağ, taş, bayır bütün köy nasıl sadece bizimkilerin diye. meğer onlar hep oradaymış da dağ, bayır sonradan oluşmuş. vaynasını.

  • maalesef henüz turkçeye kazandırılmamış bir tanım. benim çevirimle "aşırı duyarlı insan". (ing. kısaltılmışı hsp)

    hsp'ler en basit tanımıyla "sinir sistemleri aşırı duyarlı olan kişiler"dir. yani, ortalama bir insanınkinden daha duyarlı 5 duyuya sahip olan kişiler demek daha uygun. yapılan araştırmalardan elde edilen bulgulara göre bu durumun toplumun %15-20'sinde varolduğu tahmin ediliyor.

    hsp'leri size anlatabilmek için size iki temel bilgiyi burada hatırlatmak istiyorum:

    1- hsp olsun ya da olmasın, herkesin kendini en iyi hissettiği hal, kişinin ne çok sıkıldığı ne de çok uyarıldığı o aradaki denge halidir.
    2- aynı durum ve eşit miktarda uyarımlar karşısında her insanın sinir sistemi farklı ölçüde uyarılır.

    bu iki temel bilgiyi hsp tanımıyla birleştirirsek ortaya şöyle bir tablo çıkar: hsp'ler belirli bir durum veya uyarım karşısında ortalama insandan daha fazla uyarılırlar.

    yani, bir ambülans sesinden hiç rahatsız olmayan bir insanın hsp olan ikizi aynı ses yüzünden krize girebilir.
    hsp'lerin yaptıkları, söyledikleri, "hissettikleri" bazı şeyler bize biraz abartılı gelebilir ama "normal"den biraz daha fazla/farklı oldukları için de hemencecik "tepkisel, dramatik, çocukça, ana kuzusu, nevrotik vs." gibi terimleri alınlarına yapıştırmamakta fayda vardır imho.

  • patronu acun’un tertip ettiği engizisyon mahkemesi yargıçlarından biri! bütün kibir ve ahmaklığıyla gariban bir çocuğu binlerce insanın önünde küçük düşürme pahasına, bu pespaye tiyatroyu oynamakta beis görmemiştir.

    edit: tekrar edeyim: bir suçu varsa rahatsız olan şikayetçi olur. o da yasalar önünde kendini savunur, cezasını çeker! size mi düşüyor yargılamak! sizi ne ilgilendiriyor bir insanın yemek yapma becerisi dışındaki görüşleri, hayat tarzı, ideolojisi. siz kimsiniz arkadaş! yarın acun çıkın takla atın dese, takla mı atacaksınız reyting için! bu kadar mı aç ve çaresizsiniz! çoluk çocuğunuz var! ayıptır günahtır.