hesabın var mı? giriş yap

  • çok az kişi sonunda evlenip evlenmediğinizi anlayabilir, bir çokları için de evliliğiniz önemi olmayan bir ayrıntı olur.

  • "daha çok anlat” dedim.
    “hoşuna gidiyor mu?”
    “çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
    “bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
    “gider gibi yaparız."

    (bkz: şeker portakalı)

  • fakiriz diye demiyorum ama iki gün önce eve hırsız girdi, hayatımdan yarım saat çaldınız diye not bırakıp gitmiş

  • müşterinin aracı ile 100+ km yol yapmak, gece alemlere akmak sonra sağa sola çarpıp bunu da müşteriden saklamaya çalışmak, yani bana kalırsa rezaletin esas tarafı gene "ya olmuş işte" diyerek es geçilerek piyasa değeri ıvır zıvır muhabbetleri yapılarak işi goygoya dönüştürme çabası. senin elemanların benim aracımı gezmek tozmak içmek ve ehliyetsiz halde terör yaratma amaçlı kullanıyor, senin bundan günler günler sonra tamamen şans eseri haberin oluyor ve hala utanmadan, sıkılmadan, yüzün kızarmadan piyasa değeri muhabbeti yapabiliyorsan o senin insafın.

    başlıktaki yorumları beğenmedim diyerek ayrı başlık açma fikri ise şahaneymiş. gideyim de yazdığım film başlıklarına bakayım genelde beğenilmeyen bir filmi beğendiysem "oradaki yorumlar filmi kötülüyor yea" diyerek başka başlık açarım.

  • hala yaşıyorsan bu; ters gidecek şeylerin bitmemiş olduğunun göstergesidir...

  • futbol oynadığı yıllarda beşiktaş'ın ceza sahası civarında serbest vuruş kazanmasıyla, hınca hınç dolu semt meyhanelerini sessizliğe boğan adamdı.

    topun başına geçtiği zaman, kafa kıyaklığından sandalyelerinde yamuk oturanlar kendilerine çeki düzen verirdi. herkes yerlerinde şöyle bir doğrulurdu. garsonlar servise ara verir, ocakçılar televizyona doğru döner, gözlük kullananlar gözlüklerinin camlarını silerdi. meyhaneye bir sessizlik çökerdi. saygı duruşu bir nevi. öyle nadide bir yetenekti sergen.

  • rivayettir;

    derviş baba dağ başında tek başına oturmakta, zikretmekte, tefekkür etmekte imiş. bir adam gelmiş ve demiş ki "be hey derviş! burada bir başına ne yapmaktasın?"

    derviş baba usulca kaldırmış başını, adama bakmış ve cevaplamış "sen geldin, yalnız kaldım."