ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
medreselerde bilim yapılıyordu sanmak
-
belli bir dönem sonrası için sanrıdan ibarettir evet.
islam dünyasında 800-1200'lü yıllar arasında ciddi bilimsel çalışmalar yapılıyor, bilimsel alanda önemli keşiflere imza atılıyordu evet. ancak, daha sonraki yıllar için malesef bunu söyleyemeyiz. 1.300'lü yıllardan itibaren medreseler sadece dini eğitim veren kurumlara dönüştü. istisnalar var mıydı? elbette vardı...
ibn-i sina islam'daki "bilim çağı" denilen dönemin bir ferdidir. 900'lü yılların sonunda doğmuş, 1037'de ölmüştür.
el harezmi de yine 770-840 yılları arasında, yani yine o "altın çağ"da yaşamıştır.
biruni 900'lü yılların sonu, 1000'li yılların başında yaşamıştır.
ebu'l vefa el-buzcani de 900'lü yılların bir bilim insanıdır.
zekeriyya razi 800-900 yılları arasında yaşamıştır.
el cezeri, 1100-1200'lü yılların bir bilim insanıdır.
cabir bin hayyan da 700-800'lü yıllar arasına tarihlenen bir bilim insanıdır.
hazini'nin yaşadığı tarih de 1100'lü yıllardır.
ibn-i heysem de tahmin edeceğiniz gibi 900-1000 yılları arasında yaşamıştır.
kindi'nin yaşadığı dönem de 700-800'lü yıllar arasıdır.
istisnalar var mı? evet var; 1200 yılına kadar yüzlerce büyük islam bilgini gösterebiliyorken, 1200'den sonra geçen 800 yılda bir elin parmaklarını aşmayacak kadar kişi gösterebilirsiniz. öyle ki, bir mimarı bile bilim insanları arasına katmak zorunda kalırsınız; sayı kabarsın diye.
müslümanların konu osmanlı ve islam dünyasındaki eğitim sistemi olduğunda sinirle "bak bizde şunlar şunlar var" diye saymaya başlamaktansa, ne oldu da 1100-1200'lü yıllardan sonra o muhteşem bilim insanları yetiştiren medrese sistemi bozuldu ve sadece din adamı yetiştirir hale geldi diye sorgulamaları gerekir.
osmanlı'nın eğitim sistemi fecaattir. 600 yıl boyunca, çoğu kendi çabasıyla bir yerlere gelen bir avuç bilim insanı haricinde ortaya bir şey koyamamıştır. dolayısıyla bizim "medrese" diye bildiğimiz yerlerde bilim falan yapılmamıştır. haa, 900-1000 yıl öncesinden örnek verebilirsiniz, ancak o örneklediğiniz bilim insanları "medrese" kültüründen gelmiyor. o günkü eğitim kurumları ile medreseler arasında dağlar kadar fark vardı.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: başbakan şarap içmek yerine üzüm yiyin diyor
entry: o halde polis de göstericilere biber gazı sıkmasın biber atsın amk.
viggo mortensen
-
efsane adamdır. böyle efsane adamı tribünde hele hele beşiktaş tribünlerinde görmek insanı 10 kat daha mutlu eder.
+ elf gözlerin neler görüyor legolas ?
- valla bana göre pozisyon ofsayttı ama hakem göremedi..
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ailece akşam yemeğinde anaokuluna yeni başlamış ilay (4,5) ve ilkokula yeni başlamış ege (6,5)...
ilay: durun durun, yemeyin, önce yemek namazı yapmamız lazım...
romica: yemek namazı da nedir?
ilay: açın elinizi, benim bağırdığımı bağırın benden sonra, tamam mı?
romica: tamam.
ilay: kan içelim, kan içelim!!!
romica: o ne be???
ege: of ilay, öyle değil o... yediğimiz can olsun, içtiğimiz kan olsun, hepimize afiyet olsun!
muayene edilmeyen savcının neden olduğu rezalet
-
adaleti sağlaması gereken birinin adalete köstek olduğu rezalettir.
akp'yi zamanı gelince yargılayacak olanlar da bunlar işte. bunları kim yargılayacak peki? şu olay var ya, adaletsizliğin inception'ıdır.
incir reçeli
-
her an suat'ın gelip, ''saçmalama zenan, vital bulguların stabil. aids falan değilsin. levent de böyle düşünüyor.'' diyecek diye ürpermekten hiçbişey anlamadığım film.
10 eylül 2022 ahmet hakan'ın tarkan yazısı
-
lan insan şu yazıyı yazarken utanır. siz senelerdir türlü türlü kepaze sanatçıları safınıza alın ama asıl sanatçı safınızda olmayınca kudurun… (bkz: siyasal islamcı riyakarlığı)
hakkı alkan
-
ortalama türk insanı'nın portresidir.
- her türlü lüksü dibine kadar kullanıp, ortamlarda mütevazı görünmeye çalışmak,
- gelenek- göreneklere bağlı, milliyetçi, muhafazakar bir görünüm ile bu kesimin sempatisini kazanarak istediği yere yönlendirmek ve tabi bundan menfaat elde etmek,
- ideolojisi , niteliği fark etmeksizin maddi güç , mevki , popülarite sahibi iş insanı, sanatçı, siyasetçi, bürokrat ile ''nolur n'olmaz , ileride işimiz düşer'' menfaatiyle iyi geçinmek,
kısacası omurgasızlığın binbir türlüsünü barındırır.
tipik bir sakaryalıdır...