hesabın var mı? giriş yap

  • "kimse oturmak zorunda değil, parası olmayan yallah köyüne" demiş bir kişi. bu algıda olan ciddi bir yoğunluk var ve anlamakta ciddi zorluk çekiyorum bu kitleyi.

    benim köyüm burasıysa ne olacak kardeşim?

    burada doğup büyümüşüm, yerim yurdum burası. maddi koşullardan ev alamamışım, yıllardır aksatmadan ödüyorum kiramı. nereye gideyim ben? daha doğrusu niye gideyim?

    düzgün yönetilemeyen ülke ekonomisi dururken, mülteci sorunu, çarpık kentleşme ve enflasyon dururken, koskoca işsizlik sorunu dururken vatandaşa bok atmak, parası yoksa s*ktiri çekmek midir çözüm?

    bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığındasınız, anlıyorum. gel gelelim çember giderek daralıyor.

    ailenizden kalan mal mülk para, gün gelir de yetmez ise size, ya da o torpillerle girdiğiniz işiniz çalkalanırsa bu ekonomide, o vakit siz yallah köyünüze gidebilirsiniz. ama sesini duyurmaya çalışan, derdini dillendiren insanlara bok atmak haddinize değil, bunu da böyle bilin.

  • zaten kuran'da yazan şeyin niye deneyini yapıyorlar anlamıyorum. hükumetimiz bunların önüne geçşin pls.

  • ön edit : ithalatçı değil, imalatçıyım.

    bir kobi olarak kanser olma sürecini yavaş ve emin adımlarla yürüyorum. imalatı durduramıyorum iflasın ilanı demek, fatura kesemiyorum saatler arasında %10 15 zarar edebiliyorsunuz, kimya sektöründeyim ham maddemin tamamı ithal dolar bazlı, satışlarım türk lirası.

    dolar artıyorsa sende arttır diye düşünen kafa tasının içi hava dolu arkadaşlara kısaca, o işler öyle işlemiyor canım benim demekle yetinmek istiyorum.

    kendimi piyasada şanslı hissediyorum çalıştığım iş ortağımın oldukça yüklü ithalat çalışması var.

    yarınım meçhul çünkü ham madde alımını durdurdum, bir iki haftada % 30 içeri girerken ne kadar zam alabileceğimi bilmiyorum.

    hadi bakalım hayırlı kanserler.

  • okulda permütasyon hesabı öğrenmemiş bir bireyin söyleyebileceği bir söz. bunu söyleyenler bunu da söyledi: topu topu 0 ve 1 var anasını satayım kaç tane program yapılabilirki?

  • hem daha lezzetli bir tada hem de katkısız, doğal bir zeytine sahip olma istemiyle yapılan eylem.

    modernleşen ve rutinleşen statik yaşamların ve evlerin bu tür aktivitelerle biraz daha sıcak bir ortama dönüşmesi ve yaşanılan ortamın daha bir ev gibi hissedilmesi sebebiyle bu tarz üretimlerden yanayım.

    her daim evlerinde kışlık hazırlayan insanlara imrenmişimdir. tabi bu hissiyat orta yaşı geçince daha da arttı. gençliğimde, bu tür evde imalat işlerini " ne gerek var, canım çekerse çıkar alırım " tadında yaklaştığım için 35 yaşına kadar pek sallamasam da artık bunlarla uğraşmaktan zevk almaya başladım.

    işte bu sebeplerden ötürü de kendi yeşil zeytinimi de kendim yapmaya başladım. şu an ham zeytinin en bol olduğu dönemler. ege ya da akdeniz'e yakın yerlerde yaşayanların ve bununla igilenenlerin çoğu bilir zaten. pazara gidip damak tadınıza en uygun zeytini bulabileceğimiz dönemdeyiz. benim tercihim genelde " tavşan yüreği " denen zeytinden yana.

    bu arada her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır derler ya, bu zeytin işinde de böyle. herkes farklı yapıyor, değişik lezzetler çıkıyor ortaya. zamanla da herkes damak tadına en uygun reçeteyi buluyor.

    benimkinin yapılışına gelelim. çok basit.

    öncelikle zeytinlerimiz için cam kavanoz gerekli. 10 litrelik bir kavanoz yaklaşık 6 kg kadar zeytini alabiliyor. zeytinimizi aldık, eve geldik. isteğimize göre ya bir bıçakla tamamını tek tek çiziyoruz ya da temiz bir çekiçle hafifçe kırıyoruz. şimdilerde pazarlarda görüyorum, basit bir makine çıkmış, adam 1 kg zeytini 15 saniyede çiziyor. çizdiğimiz ya da kırdığımız zeytinleri güzelce yıkıyoruz. bu zeytinleri çizmenin amacı da içindeki acı suyu zamanla bertaraf etmek. boşluk kalmayacak şekilde cam kavanoza doldurduğumuz zeytinleri ağzına kadar temiz su ile dolduruyoruz. bundan sonra gün aşırı olmak kaydı ile sularını değiştiriyoruz. bunun amacı da zeytinden çıkan acı suyu uzaklaştırmak. yaklaşık 15 gün sonra zeytinlerimiz salamura için hazır hale gelmiş oluyor. ara ara tadarak da zeytinlerin acılığının azaldığını ve iyice tatlandığını kontrol ediyoruz.

    zeytinlerimiz tatlandıktan sonra yapmamız gereken salamura suyu hazırlamak ve zeytinlerimizi yine aynı cam kavanozda bu suya bırakmak. salamura suyunda hesap basit. 1 litre suya 100 gram kaya tuzu ve 10-15 gram limon tuzu. bu suyu güzelce hazırlayıp zeytinlerimizi buna yatırıyoruz. içine de birkaç dilim limon atarsak çok daha güzel oluyor. zaman zaman ( 2-3 günde bir )kavanozu açıp biriken gazı dışarı alıyoruz.

    1 hafta 10 gün içinde zeytinlerimiz hazır.

    afiyet olsun.

  • bu adamı oynatmak yerine bir masör koyun takıma. melo ve sneijder'e oyun durdukça masaj yapsın . takımın performansı 2 katına cıkar .

  • mide bulandırıcı gurbetçi zırvalarından biridir.

    bu ve buna benzer bir sürü videoya yüzlerce yorum yapıldığı için ekstra bir şey söyleyerek zaman kaybetmeye gerek yok.

  • sözlükte şikayet ediyor gibi yapıp aslında övünmektir.

    "nedir bu güneşten çektiğim :/"