hesabın var mı? giriş yap

  • marmaray'ın aslında tam olarak marmaray olmamasından kaynaklanan hadise.

    marmaray niye aslında tam olarak marmaray değil? çünkü marmaray'ı seçim öncesi açabilmek için projenin geri kalanının(marmaray cr3) ismini (istanbul banliyö hattı) değiştirerek, sanki şu 4 duraklı sisteme marmaraymış gibi açılış yaptılar.
    filmlerde görürsünüz, her raylı sistemler projesinde ana kontrol merkezi vardır, uzay istasyonu gibi donatılmıştır, otomasyon işlemleri buradan gerçekleşir. işte bu sistem marmaray cr3'i ile beraber yapılacaktı.
    işte 4 istasyonlu haliyle açabilmek için geçici bir çözüm yaptı dhl, gecici kontrol merkezi kurdu. her gecici iş gibi, bu kontrol merkezi de 6 ay-2 sene için kurulmuştu. fakat anlaşılan kullanımı kalıcı oldu.
    benim şahsi kanaatim, bu kontrol merkezinde problem var. fakat haber alma hürriyetimizin kısıtlandığı ülkemizde kimsenin bunu araştıracağını zannetmiyorum.
    zaten 2-3 saate yayın yasağı getirirler.

  • baya baya benimdir.

    küçükken sorarlardı mal gibi: "ne olcan bakim sen" diye.
    çocukluğun tüm umursamazlığıyla verirdim cevabımı: "hiiiçç"

    şu an tam olarak planladığım yerdeyim.

  • aslında bir şey dinlemiyor, dinliyormuş gibi yapıyor ve kendini gereksiz muhabbet ve gürültü kirliliğinden soyutlamaya çalışıyor olabilir.

  • 3.5 yıllık mühendisim. geçen müdür kenarıya çekti. sadede gelecek olursak bey maaşınıza 500? zam geldi dedi. yani dedim 3500? oldu. evet dedi. sustum. ne düşünüyorsun diye sordu. dedim ki elimden geleni yapıyorum, yapacağım. doğru ya da yanlış bir iş etiği vardır, bunu çiğnemem. ama az dedim. biliyorum dedi. sustuk. onluk bir iş olmadığını biliyorum. onun da elinden bir şey gelmiyor.
    maalesef ki beterin beteri var. gelecek adına pek bir ümidim yok. onlar da biliyor daha iyi bir iş bulsam bırakacağımı.
    şu anda tüm birikimimi kendime harcıyorum ve kenarda bir ay yetecek param yok. kendimi geliştirip gitmek istiyorum ama annemi bırakmak da zor. türkiye’de aha böyle başlıklara içimi dökerek ömrümü tamamlayacağım.

  • bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.

    gerekli doneler:

    -bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
    -dün akşamdan kesilmiş domatis
    -az yağlı bol sulu peynir
    -kağıt inceliğinde üç dilim salam
    -arzuya göre zeytin ezmesi, salça
    -yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
    -sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)

  • dini duygularından ötürü bu gerçeği göremeyen milyonlarca insanımıza bazı tarihi gerçekleri hatırlatmak istiyorum.

    1) birinci dünya savaşında ingiltere ile beraber çok sayıda türk askerini katlettiler. içimizdeki araplaşmış türkler bu gerçeği nedense göremiyor!

    2) benim bile çocukken beğendiğim bir lider olan yasser arafat geçmişte rumları destekleyen açıklamalarda bulunmuş. hatta işbirlikleri hala devam etmektedir
    rum-filistin dayanışması

    3) yetmedi mi ?eğer sempatiniz hala bu insanların müslüman olmasına ise size hem müslüman hemde türk olup çok daha orantısız bir düşmanla savaşan uygur türkleri meselesinde bakın mazlum filistinli kardeşlerimiz nasıl bir tavır takınmış: adamın gol diyor

    4)peki sizce türkiye ermenistan sorunlarında bu adamlar kimin tarafında yer aldı dersiniz? filistin ermeni soykırımını tanıyor

    adamlar türk düşmanıyız diye bir asırdır bağırıyor. daha ne yapması lazım?
    bunlara üzülenlere söylenebilecek çok güzel bir laf var ama şu anda söylemek istemiyorum.

  • hastalıktan ziyade boş boş dikilmeyi sevmeyen adamın durumudur. onun yerine açar kitabımı okurum en azından o metrodaki 65 yıldır duş almayan insanlardan bir nebze olsa uzaklaşırım diye düşünmektedir. daha müsait zamanı yoktur büyük ihtimalle. işten gelir 7-8 gibi ve dinlen, yemek ye, işinle ilgili bakman gereken şeyleri kontrol et derken zaten saat akşam 11 falan olur. o saatten sonra anca 1 saat yatağına uzanıp kitap okur ama yetmez. akşam yatarken yarım bıraktığı dünyaya o boktan metroda devam eder

    bence kitap okuyan yerine okumayıp ağzındaki soğanla kavrulmuş kıyma ve koltuk altından leş gibi ter kokan ayıyı tartışmalıyız.