ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 temmuz 2004 karnımın acıkması
-
bugün itibarıyla 15. yılını deviren efsanevi olay. o günden beri hiç doymadık.
en karizmatik ad soyad kombinasyonları
-
turkiyede de vardir
(bkz: mustafa kemal ataturk)
badak
-
gece 3 civarlarında evine bıraktığı güzel kız kendisini 'kahve içmeye' davet edince gider, kahve içer ve sonra da evine döner. üstelik bu durum aynı kızla birden fazla defa tekrarlanabilir de. hatta kız kapıdan uğurlarken "bi gece de kalmaya gelirsin belki" dediği halde.
"yok artık" dediğini duyar gibi oluyorum sevgili sözlükçü ama badak yapar bunu. emin ol yapar. çünkü badakizm basit bir ideoloji değil, bir yaşam felsefesidir.
(bkz: vive le badaque)
koltuğunu 180 derece yatırmaya çalışan yolcu tipi
-
kucağınıza yattıktan sonra alnından öpüp namusumsun denilmesi gereken yolcu.
rooney'nin oğlunun galatasaray forması giymesi
-
mauro icardi'nin oğlu da giyiyordu bir ara. bayern münih'in sol beki david alaba'da galatasaray maçları izleyen, tezahürat filan bilen bir taraftar. dexter reyiz michael c. hall ve mad man'in başrolü de ayrıca galatasaray'lı olduklarını söylemişlerdi. dünya kulübü olmak böyle bir şey oluyor işte.
getir'in 4480 kişiyi işten çıkarması
-
ciroya bakarak yatırım yapılıyor, adamlar da bug'ını bulmuş işin, bakkal dükkanını dijitale uyarlayalım, 1 liraya alırım, 1 liraya satarım, maksat ciro artsın. geri kalan masrafı da yatırımcıdan çıkartırız zaten, harika business plan, pandemi olmasa çoktan ufalmıştı, şansları yaver gitti, hype oldular. yatırımcılar da ayrı çakal, kusura bakmayın, hype olan bir şeye giriyor, hype bitmeden hissesini başkasına satıp/çakıp çıkıyor.
pandemi öncesinde de aynısını savunuyordum, yine aynısını savunuyorum. hem insan eforu açısından, hem global ısınma açısından, nereden bakarsanız bakın inanılmaz gereksiz bir iş bu. gece vakti ilaç ihtiyacın olsa tırım tırım eczane arıyorsun ama dondurma istediğinde birisi kapına kadar geliyor.
amerika'da şehir merkezi dışında yaşayan insanların çoğu markete/bakkala onlarca km uzaklıkta yaşıyorlar ve haftalık/aylık planlamalar ile alışverişlerini yapıyorlar. bizim nasıl bir satın alım gücümüz var ki böyle bir ayağa hizmet peşindeyiz.
(bkz: ayranı yok içmeye taht-ı revanla gider sıçmaya)
ekleme :
ben de bir girişimciyim, sektörde tanışmadığım mentor, görüşmediğim vc kalmadı.
kripto para kovalayanlardan farkları yok. yatırım alan firmaları ölümüne zorluyorlar kendi paralarını katlamak için. unicorn çıkartır mıyız? decacorn çıkartır mıyız? derdindeler tamamen.
sürdürülebilirlik umurlarında bile değil. hangi yaraya derman oluyoruz, doğaya nasıl bir etki yapıyoruz umurlarında bile değil.
konuşunca da unorthodox oluyorum işte. hepiniz çok iyi biliyorsanız bu işi, açın etohum sitesini, 10 sene önceden başlayıp yatırım alan firmalara bakın kardeşim, at gibi koşturmasanız çoğu işletme ayakta kalırdı, yatırım alanların hemen hemen hepsi uçuk hedeflerinizi tutturamayıp kapattılar.
mütevazi ve sürdürülebilir bir büyüme amaçlayan hedefler koyunca da küçümseniyorsunuz sektörde maalesef.
neyse daha çok şey yazarım da, şimdilik yeterli.
otomatik vites arabayı çift ayak kullanmak
-
sol ayakla gaza sağ ayakla frene basılarak yapılıyorsa ustalık göstergesidir.
sınıf annesi uygulamasının yasaklanması
-
kendini nimetten sanan, okulun sahibi sanan sınıf anneleri gözü yaşlı.
günün güzel haberi.
reisi anmadan geçmeyelimgörsel
sana ne diyen ağzına sağlık koçum.
kilo vermek için koşmak
-
ben koşsam barcelona'da oynardım
türkiye'de yapılmış zamanının ötesindeki parçalar
-
tarkan - kış güneşi