hesabın var mı? giriş yap

  • yılmaz hocam selamlar. özür dileyerek söylemem gereken bir şey var.
    sizden nefret ediyorum..

    yanlış hatırlıyor olabilirim ama 1998 ya da 1999 yıllarıydı. 10 yaşlarında falanım. o zamanki ismini hatırlamıyorum ama şimdiki adıyla çanakkale dardanelspor'u çalıştırdığınız dönem.

    8-12 yaş altyapı futbolcu seçmeleri yapılacak. babamları güç bela ikna edip; çanakkale'ye geldim. yol bilmem, iz bilmem. nasıl heyecanlıyım bir görseniz. laf aramızda kendime de çok güveniyorum.
    o zamanlar; şimdiki gibi saat başı otobüs yok tekirdağ'dan çanakkale'ye. sabahın köründe çanakkale'de olmuştum çok iyi hatırlıyorum. tam 6 saat tek başıma bekledim.

    ismini hatırlamıyorum ama sarı uzun saçları olan bir altyapı hocası vardı. siz sanırım o dönem a takımı çalıştırdığınız için; futbolcu seçmelerinde o görevliydi. belki de futbolcuydu, emin değilim. nejat mı, necdet mi öyle tuhaf bir ismi vardı. (necdet diyelim.)

    önce 12 yaş grubunun maçı oynandı. hocam görseniz; nasıl da yeteneksiz çocuklar. bir çoğu top sürmekten aciz. taş çatlasın 1 ya da 2 çocuk vardı dikkat çeken. onlar da zaten hemen kenara çağrılıyor ve iletişim bilgileri isteniyordu.

    sonra 11 yaş grubunun seçmeleri yapıldı. ülke futbolunun şu anki halinin tek sorumlusu bu yaş grubu olabilir hocam. ben bu kadar yeteneksiz bir topluluğu bir arada hiç görmedim. izledikçe heyecanım artıyor, izledikçe kendime daha çok güveniyordum. hepsi rezalet. o sarı saçlı altyapı hocası bile sıkıldı izlerken, o derece kötüler.

    ve nihayet sıra bize geldi. 1988 doğumlular. siz bilmezsiniz; bu nesil insanlık tarihinin en şanssız neslidir hocam.
    dünya kupası oynanır mesela. 7'den 70'e herkes ekran başındadır, sadece bizim nesil izleyemez. biz o saatlerde liselere giriş sınavı için ter döküyor oluruz. kosta rika maçının ikinci yarısına yetişmek için; geleceğini feda eden şanssız bir nesiliz biz.
    sınav sistemi değişir örneğin, yine bizi vurur. bedelli çıkar, sadece bizi kapsamaz. işte öyle tuhaf bir nesiliz.

    neyse hocam.
    turuncu formalı takımın orta sahasındaydım. maça başlayalı daha 1 dakika olmamıştı ki; tesislerin kapısından içeri girdiniz ve necdet hocayı yanınıza çağırdınız. necdet hoca da maçı bırakıp; hemen yanınıza koştu. tam bir yalakaydı.

    ''boyron hocom.''

    ve ben o gün hayatımın topunu oynadım yılmaz hocam. 4 tane gol attım, çalımlamadığımın da hatrı kaldı. ama izleyen yoktu be hocam. sahaya dönüp bir kere olsun bakmadınız. bakmadığınız gibi; bakanı da engellediniz. hayatımı mahvettiniz hocam, futboldan soğuttunuz. eğer o gün yarım saat daha sabretseydiniz; belki de bugün milan'da oynuyordum hocam. ama şimdi? milan maçında 2.5 gol üstü olsun diye bekliyorum.

    sahi hocam!! neydi o kadar önemli olan?

  • arkadaşlar, bildiğiniz gibi mernis projesi kapsamında geçmişe dönük yani osmanlı zamanında yaşamış olanlar dahil 120 milyon kişiye tc kimlik numarası verildi, geçmişe dönük soy kütüğü çıkartabilmek için bağlı bulunmuş olduğunuz kaymakamlığa bir dilekçe ile başvurduğunuzda 5 dk içinde belgeyi elinize veriyorlardı yani en eski dedenizden itibaren tüm sülalenizin kayıtlarını çıkartıyorlardı ama artık özel bilgilerin korunması kanunu nedeniyle böyle birşey mümkün değil ancak şimdiki uygulama duyduğum kadarıyla akraba birkaç topluluk olarak dilekçe verildiğinde alınabiliyor.

    mernis öncesi kayıtlar için, başbakanlık osmanlı arşivlerine gidiyorsunuz, merkezi istanbulda valilik binasının olduğu yerleşkede, kaydınızı yaptırıyorsunuz ve araştırmacı kimliğinizle işleme başlıyabilirsiniz, dijital ortama aktarılmış ve bilgisayar ortamında istediğiniz il ilçe köy ve mahalleyi aratarak, nıfs kayıtlarını inceleyebilirsiniz.

    bu kayıtlarda sadece nüfus bilgisi değil aramış olduğunuz kelime ile ilgili kayda geçmiş her türlü belgeyi bulabilme imkanınız var, eğer bilinen, memur, paşa, soylu vb. gibi bir aileye sahipseniz geçmişinizi incelemek daha kolay, burada soy kütüğü ve geçmiş araştırmak isterseniz 1830lu yıllardaki nüfus sayımı zamanına kadar kayıtlara ulaşabilirsiniz tabii sadece erkek nüfus kayıtlı, hatta hangi iş ile meşgul olunmuş vb. birçok bilgiye ulaşabilirsiniz, çeşitli resmi kurumların kendi bünyesinde arşiv kayıtları var, bazısı açık bazısı kapalı bir kısım arşiv artık internetten bile ulaşabiliyorsunuz.

    nüfus cüzdanında arka kısımda yazılan aile no ; bulunduğunuz köydeki aile sayısı , birey sıra no ise sülalenizdeki kişi sayınızdır yani sizden büyük akrabalarınızda daha küçük bir sayı bulunur, sizden küçük akrabalarınızda, kardeşinizde falan sayı büyüktür yani bu gittikçe sülaledeki kişi sayısı çoğalıyor demektir, aynı soy kütüğüne sahip ama farklı soyadlı aileler olabilir, mesela bizim sülalede 3 farklı kardeşe cumhuriyetin ilk yıllarında farklı soyadları verilmiş ama soy kütüğü aynı, eğer en büyük dedeniz başka bir sülaleden ayrılmışsa, ilk sülalenin kayıtlarına da bakmak lazım.

    eğer kimlikteki, birey numarası kısmındaki sayı az ise yani mesela birey numaranız 15-50 gibi düşük bir sayıda ise muhtemelen göçmen bir aileye aitsinizdir yani geçmişe ulaşılamamış demektir, mernis projesi yapılırken cumhuriyet tarihindeki sayımlar esas alınmış ama ilk sayımlarda, ölmüş olanlar, halihazırda hayatta olan birey'in beyanına göre, ana baba ve dedesi gibi ilaveler yapılmış ve cumhuriyet öncesi olarak onlara da tc kimlik numarası verilmiş ve toplam 120 milyondan fazla kişi numaralandırılmıştır.

    geçmiş araştırmalarında en kolay yöntem , yaşlı akrabalarınızın beyanları olmalıdır çünki yeni neslin unutmuş olduğu akrabalık ilişkileri olabilir yani en eski bildiğiniz dedeniz, köyünüzdeki başka bir ailenin bir evladı olabilir, bu nedenle soy kütüğü araştırmanda bu işe meraklı olan akraba ve komşularınızla birlikte hareket etmek daha kolay ve net sonuçlar verecektir ayrıca eğer tarihe not düşmek isterseniz yaşlılarınızın tüm konuşmalarını yazılı ve görsel olarak not etmenizi tavsiye ederim, kültürel aktarım, ilginç bilgiler, inanışlar vb. bunları gelecek nesillere aktarmak güzel bir şey olur.

  • fince bir cumlenin icine koysan siritmaz. kaikki ihmiset syntyvät vapaina uff snne be slk ja tasavertaisina arvoltaan ja oikeuksiltaan.

  • yıllar önce makyavel taktikleri vermiş zaten. bizzat uyguladığım için %100 işe yaradığını söyleyebilirim.

    1) iş hayatında bir şeyi kontrol etme gücüne sahip olana kadar asla yüzünü belli etmeyeceksin. kimseyi kesinlikle yakın arkadaşın olarak görmeyeceksin. ismi üstünde onlar "iş arkadaşı".
    2) erkekler iyi anlar beni aynı askerlik gibi ortada bir yerde duracaksın, ne çok silik olacaksın ne de her işe koşacaksın. her zaman delta-pozitif olacaksın.
    3) en önemlisi ise ne olursa olsun iş hayatını ciddiye almayacaksın. yoksa seni ele geçirir ve bu mutsuzluk hayatına yansır.

    özetle işi yapılması gereken, sana gelir sağlayan yan bir şey gibi düşünmek en doğrusudur ki buna profesyonellik denir. ne demişler? "iş işte kalır."

  • bursu kapabilmek için kişinin kendini hem acındırması hem de kendine hayran bırakması gereken diyaloglardır. şöyle ki;

    - en son okuduğunuz kitap?
    - sefiller...
    - kim yazmış peki*?
    - victor hugo yazmış biz oynuyoruz..

  • vay arkadaş, nasıl bir yüzdeyle atıyor anlamadım gitti. ben o kadar yüksek yüzdeyle akbil basamıyorum.

  • tatil icin ka$'a gidilir. varis saati gec oldugundan pansiyon ayarlamakla vakit kaybedilmez ve derhal kas maviye dalinir. bar kapaninca uyumak icin arabaya gidilir. arabada uyumaya calisilir ama sicaktan dolayi mumkun olmaz. vietkong arabanin ustune cikar ve uyur.

    vietkong durtulerek uyandirilir. 3 adet ekip arabasi ve bir dunya polis arabanin etrafindadir.

    polis: beyefendi neden arabanin ustunde yatiyorsunuz?

    vietkong: sicak?

    polis: ama ihbar geldi, arabanin ustune adam dusmus diye?

    vietkong: yok dusmedim. du$sem burasi gocerdi. (dogrulup kaportaya bakar) aslinda biraz da gocmus gibi ama du$sem daha cok gocerdi.

    polis: beyefendi kimliginize bakabilir miyiz?

    vietkong: tabi, buyrun.

    polisler gider, vietkong uyumaya devam eder.

  • başlık: dün sayın başbakanımız bana el salladı lan

    1. evinden meclise gidiyordu
    subayevlerinde oturuyo bende aöf kaydı için aydınlıkevlerdeydim
    arabadan el salladı bana caddede kimse yoktu
    geçen hafta da melih gökçek pursaklarda top dağıttı bi tane top kaptım
    yavaş yavaş siyasete giriyorum ipneler
    (martibiyik ?, 22.10.2013 10:23)