hesabın var mı? giriş yap

  • doğa harikalarla dolu olduğu kadar vahşetle de doludur. herkes belgesellerde en büyük avcılar olan büyük kedileri ya da suda pusu kuran acımasız timsahların avlanmalarına şahit olmuşsunuzdur.

    doğada bir çok canlı türü arasında bir hayvan var ve ona kasap kuşu(butcherbird) veya cracticus ismini vermekteyiz. işte akıcı ve hareketli şarkısıyla özellikle korkutucu bir tür gibi görünmeyebilir hatta bize şirin bile görünürler fakat bu arkadaşlar doğaları gereği birer sosyopattırlar.

    aslında bu güzelliğin ardında güçlü, kancalı gagası ve sert bakışlarıyla kasap kuşu uğraşılacak bir kuş değildir. kasap kuşu görüş açımıza ilk olarak 1801 yılında ingiliz ornitolog john latham tarafından girmiştir. genel olarak özelliklerinden bahsedecek olursak uzunlukları 30 ila 40 cm arasında değişkenlik gösterirken bir kanarya edasıyla şakıyabilen kuşlardır. türlere bağlı olarak renkleri siyah-beyazdan çoğunlukla siyaha ve gri tüylere kadar değişkenlik gösterirken, yetişkin kasap kuşunun siyah bir tacı ve yüzü, gri bir sırtı ve ince beyaz yakası vardır. kanatlar gri, geniş alanları beyaz ve alt kısımları da beyazdır. gri ve siyah gagası büyüktür ve üst gaganın ucunda küçük bir kanca bulunur. gözü koyu kahverengi, bacakları ve ayakları koyu gridir. her iki cinsiyet de tüy bakımından benzerdir, ancak dişiler erkeklerden biraz daha küçüktür. yaşam alanlarına bakacak olursak genellikle avustralyadır fakat başka türleri farklı yerlerde de görülmüştür.

    işte yukarıda anlatığım postun altında aslında soğuk kanlı bir katil yatmaktadır. çünkü kasap kuşları genel yırtıcılar içinde psikopat seviyesinde hayvanlardır. bu arkadaşın genel besinlerine baktığımızda , kertenkeleler, diğer omurgalılar ve böceklerin yanı sıra bazı meyve ve tohumların bulunduğunu görmekteyiz.

    şimdide neden bu ismi aldığına bakalım; bu kuş, yakaladığı avı her ne olursa olsun aynı bir kasap edasıyla bir daldaki dikene ya da buna benzeyen bir kazığa asar. ardından yarı bir şekilde yaşayan avını çeltikli gagasıyla bir kasap edasıyla parçalayarak tüketir.

    işte bu avlanma davranışları yüzünden kendilerine doğanın seri katilleri diyebiliriz.

  • islamcılık tarımdan sanayiye, üretimi yapılan her şeyi bitirdi.
    geriye yüzlerce yıldır orucu neyin bozup bozmadığını tartışan ortaçağ zombileri kaldı.

  • dinlenip dinlenip okunası bir ilhan deliktaş romanı. işiniz varsa biraz okuyayım da bırakırım diye sakıııın düşünmeyiniz lakin bırakamıyorsunuz. betimlemeler arasında yahu neler oluyor derken karakterlerin içinize nasıl işlediğini anlayamıyorsunuz bile. kitabın ortalarına kadar bir şeyler zihninizde tam manasıyla oturmuyor, sabırla okumak gerek ve düğüm çözüldükçe keyifleniyor kendinizden parçalar buluyorsunuz satır aralarında.
    ilginç bir kalem. turgut özakman'ın öğrencisi olmayı nasıl da haketmiş yetenekli yazar.
    yazmayı asla ama asla bırakmamalı. ki bizler de kendisini okuma şerefine erişebilelim.

    --- spoiler ---

    bence modern çağın mezar taşları kısa bir biyografi özelliği taşımalı.dokunulduğunda devreye giren bir televizyon gibi. hayatın görsel ve işitsel bir sunumunun olduğu bir mezar taşı. böylece mezarlıkları sevebilir hatta ölmüş yakınlarına sevdikleri filmleri izletebilir insanlar.

    --- spoiler ---

    edit: bir de bu romanı neden okuyalım derseniz, işte size cevabı; link

  • bill gates veya mark zuckerberg'e bak, bir de bizim zenginimize bak. pişmiş kelle gibi sırıtıyor bir de görgüsüz.

    edit: açıkçası videoyu twitter'da görmüştüm. sözlüğe girince başlığında yalnızca üç entry olduğunu gördüm ve sırf test için, yaratıcılık bakımından hiçbir değeri bulunmayan klasik debe entrysi girmek istedim. sonuç ortada. umarım sözlüğün halinin vahametini anlıyorsunuzdur.

    en azından bu durum hayırlı bir işe vesile olsun diyor ve sizi şu başlığa yönlendiriyorum: (bkz: hamza'nın protezi için 25bin tl gerekiyor)

  • ayhan akman layıgıyla yemesede ucundan hissettmi$tir.
    be$ikta$'ın gaziantep'te yenildigi bi mac sonrası ofkeli taraftar grubu havaalanı onunde ''en buyuk taraftar futbolcular sahtekar'', ''milyarlık e$$ekler'' türü tezahurat yaparken macın ilk 11ine alınmayan ayhan akman gonul rahatlıgıyla kapıdan cıkar..

    -taraftar1: lan olm hi$$ niye düzgün oynamıyonuz lan (bu abi alttan bi tekme atar)
    -taraftar2: olm siz ne bicim topcusunuz lan (bu yanagından makas alır gibi garip bi$i yapar)
    -ayhan: abi ben oynamadım ya macta, ya noluyo ya
    -taraftar3: lan niye idmanda calı$ıp kadroya girmiyon (bu abi alttan rocky yumrug u atar)

  • ülkenin suyunun çıktığını ispat eden polislerdir. korka korka rica ediyorlar karşı taraftan. öğrenci ya da işçi olsaydı çoktan ters kelepçeyi takmışlardı. yazık gerçekten.