hesabın var mı? giriş yap

  • yılmaz güney'dir. şöyle bir hikâye var, ne kadar doğrudur bilmiyorum.

    "bir gün nereli olduğumu sordular.

    - babam sivereklidir dedim.
    siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar.
    - nerdedir bu siverek? dediler.
    - siverek napoli'nin kazasıdır dedim.
    düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar.
    - biz italya'yı çok iyi biliriz. yanlışınız olmasın. napoli'nin böyle bir kazası yoktur.

    siverek italya'da olsa bileceklerdi. siverek urfa'nın bir kazasıydı. urfa da türkiye'nin bir şehriydi.

    bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; italya'yı bilirler, fransa'yı bilirler. çinistanı, falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler."

    yılmaz güney

  • öncelikle:

    (bkz: bekledik bunu çok bekledik) !!

    beni müthiş heyecanlandıran oyun. inşallah beklentileri boşa çıkarmaz. cepten 3 defa bitirdiğim gameboy versiyonu sarmıyor artık.

    şimdi koca adam olup iş güç sahibi olduysak da o kendini pikachu sanıp damdan atlayan velet yüzünden tam da charizard'ın laf dinlediği bölümde yayından kaldırıldığı için hevesimiz kursağımızda kalmıştı. unutursak kalbimiz kurusun!

  • lakabı abi olan eski ünlü kabadayı, mafya babası. trabzon'un bıçak yapımıyla meşhur köyü sürmene doğumludur. ilk suçu mahallede top oynayan çocukların toplarını alıp kesen kendisinden yaşça çok daha büyük boksör ercü adlı birinin yüzünü bıçakla parçalamaktır. içeride de suç hayatına devam etmiş ve hayli uzun ve başarılı bir suç kariyeri yapmıştır. çıktığında istanbul'da kumar salonu açmış ve zengin olmuştur. kürt idris, kadir inanır ve yılmaz güney'in yakın dostuydu ayrıca kendisi. birkaç yıl önce vefat etmiştir. alaattin çakıcı'nın uğur kılıç'ı vurdurması olayından sonra eski gücünü kaybeder gibi olmuştur. solcu mafya babası olarak bilinirdi genelde zira solcu öğrencilerle aynı koğuşta kalırmış ve onların koğuştaki komünal düzenlerine daima uyum gösterirmiş. ayrıca şaşılacak şekilde okuyan-yazan ve araştıran bir adamdır. türkiye'nin sayılı kütüphanelerinden birini kurmuştur evine. kürt cemali cinayetinden suçlanmıştır. nuri sesigüzel'in bu cinayet sonrası cemali anısına bir ağıt yakması ve şarkının çok tutması sonrası pek çok suikast girişimine maruz kalmıştır. nuri sesigüzel bu şarkı nedeniyle daha sonra kılıç'tan özür dilemiştir. ölmeden birkaç yıl önce uğur dündar'ın arena programında bayağı ses getiren açıklamalar yapmıştır. kurtlar vadisi dizisindeki laz ziya karakteri kendisinden esinlenilerek yaratılmıştır.

  • ibretle okuduğum bir yazının bölümü.
    demek ki senin bile plakan var fatih abi.

    ekleme: colonel casey arkadaşımız da şöyle bir ekleme yapmamı rica etti.

    "bir memur çağırsın bir uber aracı, bağlasın sen yasadışısın diye. araç bile ayağına gelecek, çevirmeye bile gerek yok. neden yok böyle bir uygulama?
    polis ve jandarma mı uyuyor, fatih altaylı mı neyin yasal olup neyin olmadığıyla ilgili bol keseden atıyor acaba?"

  • olm clio mlio diye sürekli boş konuşmayın.

    bir insan araba almak istiyorsa,

    beklentileri vardır tamam mı? bak aptala anlatır gibi anlatacağım. beklenti dedik. işte bu beklenti dediğimiz şey çok önemlidir ve karşılanmayı bekler. çünkü ne istediğini bilen insanlar beklentileri eşliğinde hareket eder.

    -araba alacağım.
    -beklentin ne?
    -0 olsun 60.000 tl'nin üzerine çıkamam

    deyince otomatik olarak a3 gidiyor. bak gördün mü? bak. yok? puf. gitti.

    herkes salak siz akıllı. azıcık akıllı uslu olun. ergen irileri gibi bmw mercedes diye koşturup durmayın ortalıkta. o arabalara binecek paran yoksa ucuzunu kovalamaya çalışma. bütçenin el verdiği uygun bir araba al. çünkü sonra vergisini ödeyemeyeceksin, yedek parçasını bulamayacaksın. sonra vuracaksın bir yere, kaskon da yok. yatıracaksın evin önünde arabayı. cin olmadan adam çarpmaya çalışmayın.

    ve tekrar söylüyorum, insanlar salak değil. sen de çok akıllı değilsin. kusura bakma biraderim. gerçek bu.

  • gene iyiymiş lan. ben ''bunların alayı şerefsiz pezevenktir, dombilidir, yavşaktır'' falan bekliyordum.

  • halı tüyü temizlemek. 3 ay oldu hala her hafta yumak yumak halı tüyü temizliyoruz evin köşelerinden. bi bitmediniz...

  • görüntüde, kediler soğukta karın üzerinde kalmasın diye konulan kedi evinden rahatsız iki mahlukat, hayvansever gençleri tehdit ediyor. içlerinden birine tehdit etmek de yetmiyor, saldırıyor. aldığınız nefes haram, yemin ediyorum.

    yine, yeniden ve maalesef...güzel olan her şeye düşmanlar!

    edit: şu tweet ile gelen güncelleme: polis gelmiş; "adam" oldukları için saldıranlar, ne kadar hayvansever olduklarını anlatmışlar polise. durumu güzelce idare etmiş bu güzel insanları tebrik etmek lazım. arif'i de ayrıca tebrik ediyorum, minimum zarar ve maksimum medeniyet çerçevesinde istediği sonuca ulaşmış. yumruk atsa muhtemelen bıçaklanacaktı; çünkü gene saldırganlar "adam" oldukları için yumruk atana bıçak saplarlar genelde, belki sonra arif'in kadın arkadaşlarını da darp edecekti bu mahluk.

    edit2: sadece bu ikisi de değil anladığım kadarı ile saldıranlar. arif'in insanlığı çok büyük olduğu için demek bir kişi zapt edememiş arif'i, 10 kişi çağırmışlar anlaşılan, görüntülerin devamında. bir kedi evi koyabilmek için, ufacık bir güzellik ortaya koyabilmek için bütün mahalle ile mücadele etmeniz gereken yere türkiye denir.

    edit3: lionsher mesaj kutumu şenlendirmiş ve hürriyet'in de görüntüyü paylaştığını belirtmiş. gündemde yer bulması adına sevindirici bir olay. ayrıca bu vesileyle olaya layıkıyla önem veren siz, suserlara da ayrıca teşekkürler.

    edit4: lionsher şu an haber verdi ki üsküdar belediyesi bir kedi evi getirmiş sokağa, buradan izleyebilirsiniz. güzel şeyler, zor da olsa dayanışma ile mücadale ile başarılabiliyor anlaşılan.

    edit5: güzel insanlar, mutlu sonun bir fotoğrafını paylaşmış.*

  • dun the way of caesar diye bir kitap okuyordum, malum kisinin biyografisi. diyordu ki efem bu julius caesar oyle bir statuye ulasmis ki, insanlar sonunda bunun normal insanlar gibi dogduguna inanmayip, annesinin karninin kesilerek zorla cikarildigi yonunde efsane uydurmuslar, bu da sezaryen kelimesinin dogumuna neden olmus.

    hadi len diyerek wiki'ye basvurdum, megersem bir dogruluk payi varmis. caesar'a benzeyen bir kelime, anne karnindan kesmek manasina gelen ve o donemlerde sezaryeni anlatan bir deyim icinde kullaniliyormus. caesar'in zamaninda da, bazi insanlar bu ismin o kokten geldigini vurgulamak icin boyle bir hikayeye yer vermisler, ama caesar aile ismi bu deyimden de oncesine dayandigi icin bu hikayeler sonucta uydurmaymis. ote yandan caesarin zamaninda ilgili bir kanun cikmis, olen hamile bir kadinin bebegini kurtarmak icin yapilacak prosedurmus, adi da lex caesarea. gunumuzde kullanilan kelimenin kokeni de muhtemelen bu kanunmus ama ilginc olan, kanunun etimolojik olarak ilk bahsettigim deyimden degil, caesar'dan turemis olmasi, muhtemelen kendisi hakkinda uydurulmus bu hikayenin ve adamin gucunun etkisiyle. hatta almancadaki kelime direkt olarak julius caesara gonderme oldugu icin (muhtemelen kaiser kelimesinin sezarin unu dolayisiyla kullanilagelmis olmasindan) sezaryenin ingilizcede dahi direkt olarak adamin kendisinden gelmis olmasi, kanunun filan etkisinin olmamasi da bir ihtimal.

    sonuc olarak, hayatimda daha once sezaryen kelimesinden bu yonde suphelenmemis olmama sastim kaldim. halbuki eskiden zekama hayrandim, bir nevi platonik ask yasiyordum onla narsist bir sekilde.

  • belgesellerin introlarına ilham kaynağı olan duraktır.
    göç etmek için doğdular ya göç edecekler ya da ölecekler.. korkunç tehlikelere rağmen ilerliyorlar.. yaşlılar bunu defalarca yaşadı, gençler duraktan ayrılmama gereğini biliyorlar. büyük tehlikelere rağmen ilerliyolar yollarına devam etmeliler. metrobüs onlara fısıldadı; harekete geç, harekete geç ve yaşa...