ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
burger king müdürünün çocuk dövdüğü yalanı
-
görüntüleri izledim dayak mayak yok beyler. bu olayla beraber sosyal medya'nın güvenilmezliği de kendini göstermiştir. duyarlı gençlerimiz otu boku linç etmeye bayılıyorlar.
kış uykusundan uyanan ayının ilk sözü
-
-aşkım 6 aydır aynı yerde beraber yatıyoruz, biz şimdi neyiz ?
the right stuff
-
tom wolfe'un yazdığı bir kitap. kendisi asıl olarak gazeteci olduğundan times için bir reportaj yapıyormuş gibi havacılığın bu önemli döneminde katkısı olmuş pilotlar ve aileleri ile konuşmuş ve bu roman'ı yazmış. ses duvarının aşılmasını ve uzaya insanların ilk gidişlerini anlatan bu kitap, aynı zamanda chuck yeager gibi elit pilotların ve ilk başlarda maymundan farkı olmayan astronotların aralarındaki rekabeti de anlatıyor. the right stuff isimli film bu kitaptan esinlenmektedir.
neden para basıp borç ödemiyoruz
-
oyle bir sorudur ki; bunu soran kişinin, cevabı bulana kadar, oy kullanma hakkı elinden alınmalıdır.
çanakkale'de ingilizleri kaçıran evliya bulutu
-
sarıkamış'ta, filistin'de, trablus'ta ve sair cephelerde ortaya çıkmayan evliyalardır.
börekçinin 1.5 liralık böreği geri alması
-
baştan söyleyeyim yaptığı yanlış değildir. herkesin hesabı kendine.
bana garip gelen, durumun bu hale gelmiş olması ve toleransların sıfırlanması durumunu gözlememdir.
sabah kahvaltı yapmak için fırından ekmek almış dönüyorken, börekçinin önünden geçerken aklıma su böreği düştü.
börekçiye girip (baya kalabalık ve semtin gözdesi) bir dilim su böreği istedim. dikdörtgen tepsideki dilimlenmiş börekten büyükçe bir dilimi tartıya koydu ve dedi ki;
börekçi; abi 51.5 lira.
ben; kardeş 50 vereyim mi? bozuk taşımayayım.
börekçi; abi 50 kurtarsa dükkan senin.
ben; çatal, peçete de istemiyorum eve gidicem.
börekçi; abi vallaha kurtarmaz.
ben; 50 liralık olsun o zaman.
börekçi; tamam abi.
sonrasında, yemin ediyorum kuşa atsan yemeyecek bir parçayı aldı ve tepsiye geri koydu. koyduğu parça muhtemelen tepsi bittiğinde bulaşıkhaneye giderken üstünde kalan parçalardan biri olur. o derece küçük.
tepside 18 ya da 20 dilim börek var. hemen hemen hepsi aynı ebatta. 20 dilim desek, 50 liradan 1000 tl.
yine de diyorum. esnaf haklıdır. bana garip gelen tavır, davranış, tolerans ve esnafçılığın geldiği nokta.
muhtmelen artık esnaf lokantalarında, pilavın üstünü de kuru fasülye ile ıslatmıyorlardır ya da ekstra yazıyorlardır.
sedaş'ın önüne 5 bin ölü civciv dökülmesi
o ses türkiye
-
yarışmaya başladığında bir beyonce olan aydayı yarı finale gelindiğinde yıldız tilbeye ceviren yarışmadır. turk halkı bunu istyor hehehehhe
cnn türk ntv habertürk
-
tarihe not düşelim. tek kelimeyle: iğrençsiniz satılmış medya. taksim yıkılıyor. siz sustunuz.
beyaz futbol
-
rasim ozan kütahyalı'nın bu akşam itibariyle performansının yüzde yüzü ile oynadığı program.
--- spoiler ---
rok: mahmut uslu trabzonspor ve trabzon halkı için ezik dedi ne diyorsunuz ali bey?
ertem şener: rasim yapma trabzon halkı demedi.
rok: trabzonspor dedi, herkes bilir ki trabzonspor demek trabzon halkı demek
ertem şener: rasim yapma lütfen
rok: dedi dedi
ali uzunay: şimdi mahmut uslu
rok: bravo! eveeeet
ali uzunay: hede hödö bik bik (mahmut uslu'ya giydiriyor...)
rok: hihihihihi
--- spoiler ---
türkiye'deki kadınların %90'ı hakan'ı istiyor
-
arada böyle boş bomboş entrylere denk geliyorum. hani vardır ya uyku öncesi ne var ne yok.
iki dakika boş vaktim var; iki sorum var cevaplarsanız sevineceğim;
1) bu varoş kadın kim?
2) siz bu varoşları neden takip edip, her söylediklerini ve her yaptıklarını sanki önemli bir insan yapmış gibi sözlüğe taşıyorsunuz?
(forum mode off).
bir adet varoş kadın sözü. herkes ister sen alırsın. alırsııınnnnnn evet evet alırsınnnnn.
hayata dair iç burkan detaylar
-
bir sene evvel kaybettiği babasının pijamasına sarılmadan yatamayan 10 yasında bir kız cocuğu...
bir anne ve iki kızı ile kalıyorum bir süredir.
kızlardan birisi 10 yasında, digeri 6 yasında.
kadın eşini gecen sene kanserden kaybetmiş.
koskoca istanbul'da iki cocukla bir basına kalmış.
ailesi "memlekete don" demiş. donmemiş.
"esimin hatırasını bırakamam, ben burada buyuturum cocuklarımı" demiş ve kalmış istanbul'da.
ne is olsa yapıyor.
hafta sonları temizliğe gidiyor.
hafta ici bir işyerinin yemeklerini yapıyor.
iki haftada bir cocuklarının okulunun camlarını siliyor.
"asla gocunmam, her isi yaparım, istanbul'da is çok, yeter ki gocunma" diyor bana...
zaman zaman sikayetlendigim isim geliyor aklıma...
39 yasında. nasıl güzel, nasıl zayıf ve narin...
ama sacları bembeyaz.
bir senede bu hale gelmiş, eşini kaybettikten sonra.
ama her seye ragmn öyle sıkı tutunmuş ki hayata, öyle sarılmış ki yavrularına, inanın su an itibarıyla canınızı sıktığınız ufacık seylerden utanırsınız.
iste bu kadının 10 yaşındaki yavrusu da, her seyin farkında koskocaman bir insanmiscasina, yatağına sokulur sokulmaz babasının pijamasına sariliveriyor...
10 yasında, kendi minicik ama kalbi ve aklı koskocaman bir kiz cocuğu.
"öğretmen olmak istiyorum abla" dedi bana bu aksam.
sadece kocaman sımsıkı sarilabildim ona.
10 yasında... ve bana hayat dersi verdiler bugün, "hükumet gibi kadın" denilesi annecigiyle.