hesabın var mı? giriş yap

  • şaka maka gözlerimin dolmasına sebep olan açıklama. 25 sene önce okumaya başladım. disiplinli bir okuldu. hayata karışamadım. sokakta fazla vakit geçirebilen bir çocuk değildim. bana kalırsa pek de çocukluğumu yaşayamadım. burjuva tipi sosyal aktivitelerle geçti ömrüm. okula gittim. kursa gittim. yabancı dil öğrendim. sınavlara girdim. iyi derecede ofis programlarına hakimim. presentabl denen bir sıfat var ya hani, onun kelime karşılığı olacak şekilde yetiştirildim. sebebi iyi bir işe girmekti, iyi para kazanmaktı, hayatım, ailemden gördüğüm gibi devam etsin diyeydi hepsi. artık ne için uğraştığımı, neden bir çocukluğum olmadığını, neden hayatımın hiçbir noktasının tadını tasasız biçimde geçiremediğimi bilmiyorum. bana harcanan para bankaya koyulmuş olsaydı, şu anki gelirimin onlarca katını alıyor olurduk. milyarlar... hepsi çöp. bu ülkede bi boka yaramıyor eğitimli ve kültürlü bir insan olmak. kimse, aa maaşallah yavrumuz da ne kadar insaflı ve merhametli demiyor. herkes paranın ve gücün önünde ceket ilikliyor.

    niye okuduk, niye senelerimi çaldınız el birliğiyle? sağıma bakıyorum cahil, soluma bakıyorum cahil. kimse de aa ne cahil adam demiyor.

    deliler, cahiller ve ölüler... öylesine mutlular ki! yalnızca çevrelerindekiler acı çekiyor.

  • ismini yunanca'da "güçlü erkek birey" manasına gelen arsenikos kelimesinden almış elementtir.

    çekiçle vurulduğunda yada ısıtıldığında sarımsak kokusu yayar. hidrotermal damarlarda, dolomitik kireçtaşlarında, tuz domlarının anhidritli kısımlarında oluşur. kobalt yada nikel cevherleriyle birlikte bulunabilir.

    dünyada, başta kanserojen etkisi olmak üzere, insan sağlığına zararlı etkileri nedeniyle içme suyunda en fazla sorun oluşturan toksik maddelerin başında gelen kimyasal. arsenik, dünya sağlık örgütü tarafından içme sularındaki en tehlikeli kimyasal kirlilik olarak kabul ediliyor. içme suyunda yüksek oranlarda arsenik bulunması; "mesane, akciğer, cilt, böbrek ve karaciğer kanseri"ne yol açabiliyor. ayrıca sinir sisteminde, kalpte hasara neden olabiliyor. dünya sağlık örgütü, tse ve sağlık bakanlığı insani tüketim amaçlı sular yönetmeliğine göre, 1 litre içme suyunda izin verilen en fazla arsenik değeri 10 mikrogram. ancak içme suyunda 0.5 oranında arsenik bulunması bile her 100 bin nüfus için 10 binde bir, 1 mikrogram arsenik bulunması ise 5 binde bir kanser yapma riski taşıyor. sudaki arsenik arttıkça, kansere yol açma riski de artarken ihtimal yüzde 1'e kadar çıkıyor.

  • eğer engelli bir birey değilseniz,merdiven kullanmanızı tavsiye ederim! hatta merdiven çıkmak istemeyenler için yürüyen merdiven dahi bulunuyor! çok etkileyici değil mi

  • edit 1: yazımın sonunda belirttiğim gibi 13 katrilyon eski para ile. yeni para ile 13 milyar lira. eski ve yeni para ayrımını yapmakta zorlanmamak adına başlığı bu şekilde açtığımı belirtmek istiyorum. yolsuzluk yapılan paranın büyüklüğünü şöyle belirteyim. bu parayı istanbul'da yaşayan 16 milyon kişiye paylaşsanız kişi başı 812,5 tl yapar. biraz daha açmak gerekirse ortalama kişi başı o zamanki kur ile 250 dolarlık bir yolsuzluk. bugün 4 kişilik bir aileye 1000 dolar versek pandeminin en azından iki ayını ağrısız atlatırdık.

    edit 2: bizden adam olmaz yemin ediyorum. adam büyük bir yolsuzluk dosyası açıklıyor kamuoyu yaratmaya çalışıyor ama ne bir haber sitesi, ne twitter''da, ne youtube'da şu konuyu konuşabilen, gündemde tutabilen,sorgulayan kimse çıkmıyor. ekşi'de bile yeterince gündem olmuyor. değil milyar,katrilyon bizi kentilyon da soysalar yine uyumaya devam ederiz. bizler uyudukça vergilerimiz birilerinin lüx araçlarında pudra şekeri olmaya devam edecek.

    troller sevinçle gelmeden belirteyim, akp döneminde gerçekleşen ve imamoğlu'nun dün akşam yayında açıkladığı, şu ana kadar tespit edilen yolsuzluk miktarıdır. "imamoğlu hani bunlardan hesap soracaktı, hiç soruşturma yapılmıyor" diyen yumuşak muhaliflerin de dikkatle izlemelerini ve okumalarını tavsiye ediyorum.

    şu ana kadar açılan soruşturma sayısı 50. içişleri bakanlığı "ben daha iyi soruştururum" diyerek hemen dosyaların üzerine çöküyor tabii. imamoğlu'nun ifade ettiğine göre bu dosyaların birçoğu bakan seviyesinde olan siyasilere uzandığı için haber sitelerinden anında kaldırılıyor. muhtemelen ekşiden de kaldırırlar yakında. neyse.

    aslında imamoğlu'na gelen soru şu :
    "kürşat ayvatoğlu olayı hakkında ne düşünüyorsunuz? " tabii başkan topu göğsünde yumuşatıyor ve bu olayın nedenlerini açıklayan yolsuzluklardan bahsediyor. 7 ocak 2016 yılında başakşehir'de 78 bin metrekarelik arazi bir özel şirket tarafından 49 milyon liraya alınıp, 11 ocak 2016 yılında yani tam 4 gün sonra -burası çokomelli- 130 milyon liraya ibb'ye (kiptaş'a) satılıyor. yani 4 günde 80 milyon lira kâr. ekliyor başkan "üzerine pudra şekeri bile dökmene gerek yok." yetmiyor, akp ibb seçimlerini kaybeder kaybetmez bu arazi yeşil alan ilan ediliyor. yani fahiş bir fiyatla kiptaş'ın konut yapmak üzere aldığı hatta projesinin maketinin bile hazır olduğu arazi, seçimi kaybedince yeşil alan olarak ilan ediliyor. tabi başkan o maketi ibret olsun diye hala kaldırtmamış.

    durmuyor başkan bir dosya daha açıklıyor. 2017 yılında fatih vatan caddesi'nde özel bir şirket tarafından 25 milyon liraya alınan yeşil alana daha sonra imar izni veriliyor ve yine özel şirket tarafından ibb'ye tam 430 milyon liraya satılıyor. 405 milyon lira kâr. güzel para. başkan asıl değeri 10 milyon dolar olan arazinin 116 milyon dolara ibb'ye geçirildiğini, pardon satıldığını söylüyor. yetmiyor. bu arazi de akp seçimi kaybeder kaybetmez yeşil alan ilan ediliyor.

    buna benzer tam 50 dosya!
    13 katrilyon, yeni para ile 13 milyar lira...
    bu arada dosyalar savcılıkta, akp dosyaların üzerine çöküp kapatmaya çalışsa da, ibb dosyaların asıllarını tutuyor ve peşine düşmeye devam ediyor.

    başkan akp çocuklarının pudra şekeri parasının nerden geldiğini güzel anlatmış. anlayacağınız pudra şekerini alan biziz. yine bize girmiş.

    2:18:30 sonrasını izleyerek detaylı öğrenebilirsiniz.

    https://youtu.be/crzaopicc3m

  • bugün dikkat ettiğim mantık hatasıdır. ceza şarkısını söylerken teyze araya giriyor ve "sus allah'ın cezası senin yüzünden ezanı duymadık" diyor. fakat ceza şarkısını söylerken arka planda sofradaki kişiler yemek yiyor ve didi'nin yarısından daha azı bitmiş şekilde duruyor.yani eğer ceza şarkıyı iftardan sonra söylüyorsa teyze neden ezanı duyamadık diyor?iftardan önce söylüyorsa neden yemeklere hallenilmiş,didi bitmiş şekilde duruyor?
    edit: evet ağır işsizim

  • o zaman sporcu ve bu absurd istegini kabul eden salak antrenorun ikisi de yaptiklari hareketin toplumsal maliyetini hesaplayamadiklari icin spordan men edilsin.

    bu birbirini aklayan ve siddeti mesrulastiran gerizekalilardan iyice sikildim.

  • gn-z11, büyükayı takımyıldızı'nda bulunan yüksek derecede kırmızıya kaymış bir galaksidir. gn-z11'in z = 11,1'lik bir spektroskopik kırmızıya kayması, 13,4 milyar yıllık olup 13,8 milyar yıl önce meydana gelen büyük patlama'dan 400 milyon yıl sonra var olduğu şekliyle görülmektedir.

    gn-z11, samanyolu'ndan 25 kat daha küçük olup samanyolu galaksisi yıldız kütlesinin %1'ine sahiptir. gn-z11, samanyolu galaksisi'nin bugün yaptığının yaklaşık 20 katı kadar bir hızla yıldız meydana getirmektedir. tabii bu gözlem 13 küsur milyar yaşındaki ışığa göre yapılıyor. galaksi gerçekte tamamen yok olmuş da olabilir.

    yale üniversitesi'nden pascal oesch'e göre şu anda bu galaksinin dünyadan yaklaşık 32 milyar ışık yılı uzaklıkta olduğu tahmin ediliyor.

    peki 13,4 milyar yıl önce oluşmuş bir galaksi, nasıl 32 milyar ışık yılı uzakta olabiliyor?

    çünkü evren genişliyor, hem de gittikçe hızlanarak genişliyor. arabayla otoyolda giderken birinin otoyolu lastik gibi çekip uzattığını düşünün. aracınızın hız göstergesi 100 km ile gittiğinizi söylese bile gerçek hızınız 100 km + yolun uzama / genişleme hızı olacak, mesela 250 km.

    böylece siz bir saat yol gidince normalde 100 km ilerlemeniz lazımken 250 km ilerlemiş olursunuz. galaksiden gelen ışığa aynen bu oluyor. aradaki fark buradan kaynaklanıyor. galaksinin var olmaya başladığı 13 küsur milyar yıl içerisinde evren çok ve hızla genişledi.

    ayrıca, evrendeki her madde ve enerji parçacığının hızı, ışık hızı ile sınırlıdır malumunuz. hiç bir "şey" ışıktan hızlı gidemez. ancak uzay-zaman dokusu ne bir madde ne de enerji olduğu için, genişleme hızı ışık hızıyla sınırlı değildir. uzay, ışıktan çok daha hızlı genişler ve bu hız giderek artmaktadır.

    bu yüzden, yukarıda bahsedildiği gibi, galaksi büyük patlamadan önce falan oluşmamıştır.

    edit: "şu kadar eski" denilen her gök cisminin aslında ne kadar uzağımızda olduğunu siz de kolaylıkla hesaplayabilirsiniz!

    evrenin genişleme hızı konusunda en modern değer, megaparsec başına saniyede 68 kilometredir. bir megaparsec, 3,26 milyon ışıkyılı demektir. 1 megaparsec uzaklıktaki bir galaksiye bakarsanız, saniyede 68 km hızla bizden uzaklaşıyor demektir. galaksi 2 megaparsec (mp) uzaktaysa saniyede 136 km hızla uzaklaşıyor demektir.

    3,26 milyar ışıkyılı, (yani 1000 megaparsec; 1 gigaparsec) uzaktaki bir galaksi saniyede 68.000 km hızla bizden uzaklaşır. buradan orantı alarak farklı yaştaki gök cisimlerinin aslında ne kadar hızla uzaklaşmakta olduğunu ve zaman içinde bu uzaklaşma sebebiyle yer değiştirerek bize göre şu anda ne kadar uzakta olmaları gerektiğini hesaplayabilirsiniz.

  • tam olarak "saç ekimi için tedavisini gerçekleştirdiğimiz kahraman şehidimiz fethi sekin için allahtan rahmet yakınlarına sabır diliyoruz..." olması gereken başlık.

    http://hizliresim.com/bvga4m

    bu rezil gönderiyi paylaşan ise yıllardır izmir'de kaçak olarak saç eken ve doktor barındırmayan güzellik merkezi likya estetik. insanların hayatını kurtaran kahraman bir polis üzerinden reklam yapmak ancak bunlara yakışırdı. reklamdan öte hasta mahremiyetini bilmeyen ehliyetsiz ve etik değerlerden yoksun bir firma.

  • eskiden böyle anlaşılmaz konuşup sonrasında zzt erenköy diyenleri akla getiren röportajdır. ingilizcen yetersiz olabilir ama kendi açığını kapatmak için karşındakine ne diye çamur atıyorsun.