ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
marketteki ürünü tüketip ambalajı kasadan geçirmek
-
ben de kasiyerlik yaptım, en nefret ettiğim şey de, milletin mağaza içinde ürün tüketip, o ürünün çöpünü "utanmadan" önüme koymasıydı
gerçekten midem bulanır ve çok beddua ederdim yapanlara, zira kimse kimsenin şımarıklıktan çıkardığı çöple fiziksel temasta bulunmak zorunda değil
bir noktada anlayışım olurdu, içme suyu
ben de markette sadece suyu parasını ödemeden kullanırım, onda da ambalajı çöp haline getirmeden yarım içerim mümkün mertebe, özellikle yazın dayanılamayabiliyor
ama adam tutup çikolatayı, cipsi yiyip yiyip, çöpünü kasiyerin önüne koyunca işin rengi değişiyor tabii
yol boş olmasına rağmen yavaş giden minibüs şoförü
-
duraktaki kediye bile selektör yakar.
ilber ortaylı'nın cansu canan'a yürümesi
-
evli bir kadınla bu şekilde konuşmak doğru değil. iltifat eden kişi ilber hoca yerine başka biri olsa nasıl tepki verilirdi acaba.
yeni doğan bebeğin yüzünü smiley ile kapatmak
-
bir tane daha böyle ayıcık kafalı veya civciv kafalı bebek fotograf görürsem 'ayy canım allah bağışlasın aynı babasına benziyo' yazıcam. çünkü hayatımda bundan daha saçma bir uygulama görmedim. uygulamamı nedir ayrıca? nasıl konuluyor o minik smiley oraya? ama tabiki sürekli çocuğunun fotoğrafını koymaktan daha rahatsız edici değil o konuda hem fikirim. fakat bu konuyu derinlemesine düşündüm. neden ben arkadaşlarımın takip ettiğim kişilerin bebeklerin görmekten hoşlanmıyorum diye kafa yordum? ve buldum. aslında hoşlanmıyo değilim. yani bebeklerini görmekten hoşlanmıyo değilim ama bu kadar çok görmekten tiksiniyorum. kendisini de, masasını da , tatilini de bu kadar çok paylaşan arkadaşlarımı takipten çıkarıyorum. siz de çıkarın. silin gitsin. tek tık. ayıp olur diye düşünüyosanız söyleyeyim umrunda bile değilsiniz. çünkü öyle oslak işte bebeğimin kusmuğu diye paylaşım yapmazdı. aslında bu denli ciddiye alınacak bir platform olmadığından şuan buraya bu başlığa yazı yazmak bile boş geldi. boşluktayım şuan. düğünde pistte oynarken şuan ben burda napıyorum hissi var ya o geldi bana. o zaman ben gittim.
türkiye'nin en çok kitap okunan 18. ülke olması
-
ancak 18 ülkenin katıldığı bir ankette gerçekleşebilecek doğa olayı.
dersten atılırken oluşan ilginç diyaloglar
kızların en çok söylediği yalanlar
-
sen ikincisin
tesbih dar gömlek bilek üstü dar pantolon modası
-
türk usulü delikanlı erkeğin default giyim tarzı.
babet çorapla giyilmiş ayakkabı* ve dar kesim pantolonun arasından gözüken kapkalın, bol kıllı ayak bileklerinin gözükmesi esas alınır.
dar kesim gömleğin üzerine yine dar kesim bir yelek, muhteşem yüzyıl usulü bir hipster sakalı ilaveleri ile delikanlı plus paketine geçiş yapılabilmektedir.
evliliğe dair mide bulandırıcı detaylar
-
(bkz: vitrin)
boyle kocaman bir sey var evin %10 unu kapliyor icinde sandalyeye cikip ancak gorebileceginiz sacma seyler var.
kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular
-
kanada'da banka hesabımı açacak olan yetkili bayan:
bayan: hangi bölümde okuyorsun?
ben: amerikan kültürü ve edebiyatı
bayan: öhühehehe ne okuyorsun? hamburger falan mı?
4 genç kız sokakta bira içiyordu hayret ettim
-
bu pahalılıkta bira içebilmelerine hayret etmiş olmalı.
saatleri ayarlama enstitüsü
-
"saatin kendisi mekan , yürüyüşü zaman , ayarı insandır.."