ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kurşunun insanı anında öldürmesinin sebebi
-
kurşun öldürmez. istersen 60 tane kurşun ye farketmez. tabi bu dediklerim beyin çalışmaya devam ettigi ve kalp durmadığı sürece geçerli. yani atış bu iki nokta disinda bir yere yapildiysa hemen ölmezsiniz. ateşli yaralanmalarda insanlar genelde kan kaybından ölür. eğer delik kanı durdurmanın çok zor olduğu bir noktada mesela hayati bir organda açılmışsa doktorlar da çare olamaz bazen. uzun lafın kısası kan kaybiniz durdurulabildiği surece isterseniz 160 kurşun yiyin hayati bir organa denk gelmediyse ölmezsiniz.
edit: vurulan adamlar niye yere düşer yada bayılır sorusuna da açıklık getirelim. beyin kendi halinde takilip vucuda komut vermekle ugrasirken yenilen kurşunun vucutta meydana getirdigi titreşim yüzünden bir anda şok geçiriyor ve ne oluyoruz amuna koyim bu ne dedikten sonra vucudun şartelini kapatıyor. tıpkı evimizde elektrik prizlerinde pat çat sesleri duydugumuzda ya da elektrik ile ilgili bir sorun hissettigimizde hemen anahtarı yada şarteli indirmemiz gibi.
sauron gitse yerine kim gelecek diyen orta dünyalı
-
aynı adam:
-rohan gondor koalisyonu bu ülkeyi krize sokar. sauron yiyor ama ekonomimiz de bir yandan büyüyor.
yaran fıkralar
-
başka yerlerde verilmiş burada verilmemiştir umarım.
u2 trabzon'da konser vermeye gider. bono , bir şarkı arasında ellerini kaldırabileceği kadar yukarı kaldırıp birbirine tekrar tekrar vurur ve izleyenlere şöyle der:
"elimi her çırptığımda afrika'da bir çocuk ölüyor"
bizim temel hemen atılır
"çırpma lan o zaman amuna goduğum!"
tarık akan
-
yıl 1976...
tıraş bıçağı firmasının (gilette) tüm dünyada yayınlanacak reklam teklifini reddeden tarık akan'ın kapısı bu kez otomobil reklamında oynaması için çalındı.
yanıtı yine "hayır" oldu.
daha sonra döneminde şampuan, diş macunu, banka ve bir çok önemli firmanın reklam tekliflerine de yanıtı her zamanki gibi "hayır" oldu.
bu astronomik reklam tekliflerini hiç düşünmeden reddeden tarık akan, bunun sebebini o dönem şöyle açıklamıştı.
"bu teklifler tarık akan olduğum için yapılıyor. bu adı ben kimden aldım? sinema seyircisinden aldım. onlar beni tarık akan yaptılar. şimdi bu tekliflere "evet" dersem onlardan aldığım bu adı onlara tekrar satmış olurum. dünyada her şey para değildir."
(ses dergisi röportajı)
tarık akan, zirvede olduğu 45 yıl boyunca, kendisine gelen reklam filmi tekliflerini geri çevirdi. hiçbir reklam filminde oynamadı. duruşundan ve çizgisinden asla taviz vermedi.
senin gibi onurlu birisi bir daha gelmedi.. büyük usta.
ayağıyla ayağını iten adamı ifşa eden feminist
-
-diyalog kurmayı neden düşünmediniz?
-kurdum işte.
-fotoğrafınızı çekebilir miyim?
-buyurun
ve kadın;
-sizi teşhir edeceğim.
genç adam ineceği durak geldiği için umursamaz bir tavırla kapıya yaklaştı.
(bkz: alfa)
hayata dair iç burkan detaylar
-
çok yakın bir arkadaşımın eşini kanserden kaybettik geçen kasım ayında.
ölen arkadaşım rus vatandaşıydı ve evliliklerinin 5.yılında türk vatandaşlığını almak üzereydi, üç seneye yakın zamandır işlemler bir türlü tamamlanamıyordu.
2018 sonunda kansere yakalandı, atlattı. ikinciye nüksetti.
oturum izni vs diye uğraştı hep hastalığı devam ederken de.
tabii polis 3 kere randevu verdi "gelip evde ziyaret edeceğiz" diye ama gelemedi.
kızcağız hastalık ikinci kez nüksettiğinde durumu ağırlaşma emareleri gösterirken bile işin titizlikle yürümesi için randevuları evde bekledi.
kemoterapisi devam ederken göç idaresinden çağırdılar, o kalabalığa, o ortama zorla soktular 5 dakikalık basit bir işlem için.
o gün olmazsa olmaz diye bastırarak.
gitti.
işlem olsun diye.
derken hastaneye yatırıldığında polis biz geldik evde yoksunuz dedi habersizce.
kızı hasta yatağında üzdüler.
ve durumu aniden ağırlaşıp 10 günde bizlere veda etti genç yaşında.
vefatından sekiz ay sonra dün eve tebligat gelmiş.
"tebrikler vatandaşlığa kabul edilmeye hak kazandınız, fotoğrafınızla gelin."
burokrasinin yavaş işlemesi mi?
genç bir bilim insanının hayatının baharında göçüp gitmesi mi?
diye kaybolduğumuz bir anda eşinin kaybına alışmaya yeni başlayan biri için hayatın böylesine iç burkması ve o anlara şahit olmanız...
her şey bazen o kadar anlamsızlaşıyor işte.
aslında bugünün tarihinin 28.06.1986 olması
-
28.06.1986 tarihli milliyet gazetesine bakarken aslında o tarihten bir farkımızın olmadığı gerçeği.
gaste
(bkz: kısır döngü)
cem yılmaz vs şahan gökbakar
müşterinin ateist berbere verdiği tarihi ayar
aylık kazancı 40 bin tl'den az olan erkek
-
güzel ve kaliteli kadının beklentilerini karşılamaya gelmedi erkek dünyaya. çok kaliteliyse kadın erkeğin eline bakmaz zaten.