hesabın var mı? giriş yap

  • cenaze evi sahibi olarak bende yaptım bunu. o anda o kadar düşünemiyosun ki, sanki gelen herkesi doyurmak mutlu etmek zorundaymışsın gibi. yanına baklavasını falan da verdim. yine alır mısınız diye de sordum. sanki 2 saat önce babamı toprağa vermemiş gibi misafir ağırladım. kimse de kızım sen otur acını yaşa demedi. ayranın daha soğuğu var mı diyen oldu hatta.
    bende bişeylerle oyalanıp acıdan kaçtım herhalde, şimdi düşününce saçma geliyor ama o an beyin fonksiyonların çok düşük yüzdeyle çalışıyor.

  • dünyada üretilen futbol toplarının %70'e yakını pakistan'ın sialkot şehrinde üretilmektedir. video

    pakistan, sialkot, 1800'lerin sonlarından itibaren dünya çapında bir futbol topu üretim merkezi olmuştur. ingiliz sömürgeciler, futbol toplarını tamir ettirmek üzere yerel bir ayakkabı tamircisine başvurmuşlardır. ayakkabı tamircisi ise topları tamir etmekle kalmayıp kopyasını çıkarmış ve o günlerden bugünlere şehirde futbol topu üretimi hiç durmamıştır.

    aile şirketinden aldığı mirasla 1991'de kendi şirketi "forward sports" u kuran inşaat mühendisi masoof akthar ilk başlarda ayda, tamamen el ile dikilen 1000 kadar futbol yapabilirken şirkete dahil ettiği modern teknoloji ve r&d yatırımları ile el ile dikilenlerden, makine ile dikilene, ısıyla birleştirilenlerden, havasız (patlamayan) minik toplara kadar ayda 1 milyon civarı futbol topu üretmeye başlamıştır.

    şirket adidas ve diadora gibi markalara üretim yaptığı gibi 2014 ve 2018'de fifa world cup'da kullanılan futbol toplarını da üretmiştir.

    kaynak: pupular mechanics

  • ben öğretmenim.
    iki tane 7.sınıfım var.
    7.a şubesinin dersleri genel olarak hep sabah saatlerine denk geliyor. 7.b hep öğleden sonra...
    birinde hepimiz taptazeyken ders işliyoruz, diğerinde hepimiz yorgunuz...
    hak geçmesin diye 7-b ye tenefüs zili çalmadan, pür neşe, motivasyon giriyorum.
    ekstra testler hazırlıyorum. fotokopiler havada uçuşuyor!
    sonra diyorum 7.a kendimi istedi sabah derslerini, onların suçu ne! dururmuyum, orda da havada uçuşmalar!!!

    birine bir kelime eksik anlatsam, huzursuz oluyorum. dengeyi kurmak için çırpınıyorum.
    allahtan korkuyorum. gerçi insan olanın hakkaniyetli davranması için kimseden korkmaya ihtiyacı da yok...

    şimdi sana soruyorum:
    ben bir kelimenin hesabını bile yaparken, sen geceleri nasıl rahat uyuyorsun?

    cidden hayret ediyorum...

  • sistem kuponunda banko diye işaretlediğim şehirde olmuştur. kaldı 5 maç.

    edit: videoyu sadece 50 saniye izleyebildim. ulan o kadar işid videosu rahatsız etmedi de şu videodaki döl israflarına tahammül edemedim.

  • beynimizin bize karanlıktan yardım eli uzattığı nadir durumlardan biridir.

    ilişki yaşadığınız kişinin sizi sevmediğini düşünmeye başladıysanız sevmiyordur. öyle uzun uzun psikoloji falan kasmaya gerek yok bazı şeyler rahatsızlık verici düzeyde basittir.

    sistemli şekilde çaktırmadan eşyalarınızı yavaştan toplamaya başlayın.

  • göçün ve aradan 1 nesil dahi geçmeden istanbul'a yeni göçeceklere 'gelmeyin yeaaa yer kalmadı burda' diye atarlanıp, 9 göbekten istanbul'lu havası yaratın.

    (bkz: yalan mı?)

    not: istanbul'da oturmuyorum, sadece yaptığınız ikiyüzlülüğü yüzünüze çarpacak biri lazımdı. hadi şimdi koşarak çok kötü butonuna. öyle yapınca göçmüyorlarmış!

  • beyler bu bir futbol maçı değil bu bir gövde gösterisi.

    bu normal bir maç değil “ben senden büyüğüm” mesajı.

    şampiyon olmuşsun bir haftadır alkol alıp parti düzenliyorsun, takım antrenman yapmıyor, şampiyon olmuşsun odaklanacağın bir şey kalmamış çıkıp 3 atıyorsun.

    devre arasında getirdiğin dünya yıldızı çıkıp 2 tane gol atıyor. galatasaray bu italyan aygırını getirirken sen bek oyuncusu alıyordun. fark var.

    çakma yıldızlarla kendinizi avutun, maç sahada oynandı.

  • önder'in özgüveni, terbiyesi ve nezaketi beni çok etkiledi.. lafı gediğine oturtması, derdini ifade ediş tarzı ve vatanseverliği falan ilk saydığım hasletlerin ardından gelen, kadayıfın üzerine kaymak diyebileceğimiz mevzular..

    ayrıca yukarılardaki bir entride robert kolej ya da başka bir "amerikan" lisesinde okuduğu konusundaki tahmin yanlış.. önder güler bu forumda türkiye'yi temsil etmesi için gönderildiğinde eskişehir lisesi son sınıf öğrencisiymiş.. dönemin amerika birleşik devletleri başkanı ayzınavır'a* hediye etmek üzere lületaşından kendi elleriyle yonttuğu bir satranç takımı getirmiş yanında.. ve bu hediyenin sebebini izah ederken de: "çünkü sizin başkanınız da barışa, özgürlüğe ve tanrıya inanıyor, tıpkı türk halkı gibi" demiş..

    adam on sekiz yaşında kırk yıllık diplomat gibi hareket ediyor.. hayran kaldım..