hesabın var mı? giriş yap

  • roma ordusunun döneminin en güçlü ordusu olmasının sebepleri:

    talim: roma döneminde orduya "exercitus" denirdi. exercitus, tahmin edeceğiniz üzere bugünkü "exercise" ile aynı anlama sahiptir. roma ordusu, yıllar boyunca reforme edilmiş ve değişikle uğramış olsa da, bu temel ilke her zaman korunmuştur. roma askerleri için başarıya giden yol talimden geçmekteydi.

    adaptasyon: romalılar, tarih boyunca çok farklı düşmanlara karşı, çok farklı konjonktürlerde mücadele etmişlerdir. roma'nın reelpolitiği ve stratejisi değiştikçe ordu da değişmiştir. ancak bu bir istikrarsızlıktan çok, roma'nın meydan muharebelerinde her türlü tekniği tanıyarak ezici güç olmasını sağlamıştır. örnek: hoplitler yetersiz kaldığı durumlarda, mızrağın etkisini yitirdiği zaman ispanya'dan gladius denen kısa kılıcı getirmişler ve piyadeleri bunla donatmışlardır.

    istihkam: roma ordusu ilk zamanlarda istihkam konusunda başarılı olmamasına rağmen, sonraki yıllarda bu konuda en başarılı ordu olmuştur. savaş alanında bir ordunun nasıl takviye edileceği, kuşatmaların nasıl başarılı olacağı ve kuşatmalara karşı nasıl savunma yapılacağı konusunda yıllar içinde oldukça tecrübe kazanmışlardır.

    savaş mentalitesi: romalı komutanlar, hiçbir zaman sahada kazanmayı savaşı kazanmaya denk görmemişlerdir. çok zor durumlarda önemli geri dönüşler ile muzaffer olmuşlar, zafer sarhoşluğuna kapılmamışlardır. bundan dolayı savaşın arka planında sayısız taktik geliştirmişlerdir.

    militarist gelenek: roma'da özellikle cumhuriyet döneminde asker olmak kutsal bir iş sayılmış, pietas denilen erdeme (tanrı'ya ve orduya sadakat) sahip olmak zaruri görülmüştür. zengin fakir fark etmeksizin insanlar savaş alanında yer almış, savaştan sonra galip komutanlar jüpiter tapınağı'nda törenler yapmışlardır.

  • oynaşırken elimi sertçe ısıran köpeğin, canımın acıdığını fark ederek ısırdığı yeri yalaması ve gözlerimin içine melül melül bakıp kafasını avucuma koyması. ağzını yüzünü parçaladığımın iti.

  • çok da iyi kazanmıştır, çok da güzel kazanmıştır. oldu mu?
    ulen benim babam öldü o melankoliyle o dramla 8 ay sonra sınava girdim. çalıştım mı? çalışabildim mi? afedersin de bok çalıştım. bir yandan deprem olurken bir yandan babam ölmüşken bok çalıştım. sonra ilk 50bine girdim. leş gibi bir okulun endüstri mühendisliğine gittim. hay gitmez olaydım. hay korkmaz olaydım 2.kez şansımı denemekten de gitmez olaydım. gittim ne mi oldu? seminere gelen adamlar bile it gibi davrandılar afedersin. neymiş? taşra üniversitesiymiş. okuldaki hoca da it gibi davrandı, iş adamı da, sokaktaki de. hay okuluna ya... işte o babasının parası olan adam da gitti paşa paşa okula. istediği şehirde istediği bölümü okudu. he bir de ingilizce okudu. bitirdi mis gibi iş de buldu.
    ben mi? 3 yıl it gibi koşturdum orda burda. kıytırıktan staj yeri bulacam diye kıçımı yırttım. o adam gitti en güzel yerlerde staj yaptı. en güzel yerlerde iş buldu.
    aynen o adam kazandı. o adamın babasının parası var. benim babam bile yok. hay adaletini dünya...

  • oysa o paraları tatil köylerinde ezip reise şükredin, cennet gibi ülkede yaşıyorsunuz diye röportaj verecekti. üzdün be gurbetçi.

  • -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?
    -ben de yazlıktayım, balık tutuyorum.

    (yazlığım var.)

    -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?
    -spordan geldim, çok yoruldum. :s

    (spor yapıyorum.)

    -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?
    -çok sıcak, evde oturuyorum serin serin.

    (evim klimalı.)

    -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?

    bu arada ben niye hep çalışıyom lan???

  • "konuştuğun zaman sadece bildiklerini tekrar edersin ama dinlersen yeni şeyler öğrenebilirsin."

    demiş dalai lama. ne güzel demiş.