hesabın var mı? giriş yap

  • gencecik cumhuriyetimizin güzel insanlarını yansıtan fotoğraftır. bugün çoğu kesimden farklı olarak kadınlar ön plana çıkartılmış, geride bırakılmamıştır. genci, yaşlısı, engellisi herkes birarada poz vermiştir. fotoğraftaki insanların gözlerinden umut ve yorgunluk akmaktadır. aralarında yaralı görülenlerin de olduğu düşünülürse belki de milli mücadele sırasında savaşmış insanların da yer aldığı fotoğraftır. arasıra da olsa yapılan savaş çağrılarına inat ille de barış diyelim. birbirimize sahip çıkalım.

    manisa 1923

  • bir çocuk için yaşanabilecek zor durumlar herhalde babasının işsizliği hastalığı güçsüzlüğü dirayetsizliği falandır. her çocuk babam güçlü demek ister.
    benim babam akıllıdır diyen istisna 1 çocuk bile görmedim. dursun benim çocuğum. çocuğum derken evladım, yani öğrencim. iki aydır uğraşıyorum hepsiyle.. ceplerine para koyuyorum, onların yanında olduğumu hissettiriyorum. bazen kızıyorum… neyse dursun fark edilmesi zor bir çocuk. sorunsuz vasat üstü. haylazlığı yok. çok başarılı ya da başarısız denilebilecek bir yeteneğini henüz görmedim. kısa siyah saçlı, kalın kaşlı kısa boylu durgun bir çocuk. bahçede yanıma geldi. kulaklık vardı kulağımda müzik dinliyordum. söyle oğlum dedim dikilince karşımda. öğretmenim ben fotoğraf paralarını geç getirebilir miyim dedi. tabi dedim. bir sorun mu var söylemek ister misin? dudakları titredi. bana sarılmak istediğini düşündüm iki kolu aynı anda hareket edince ama toplayamadı kendini herhalde. odaya aldım mesafeli durdum bu sefer. anlat oğlum dedim. babam böbrek hastası diyecekken gözyaşını gördüm. saklıyordu kendince. dizlerimin üzerine çöktüm üzerime atladı. sarıldı beklemediğim kadar sıkı. beklemiyordum çünkü dursunu tanımıyordum. kimse hiçbir şey anlatmamıştı hakkında. şaşırdım cidden. eğitimsizim bu durumlarda doğrusu nedir bilmiyorum. ama izin verdim bir müddet sarılmasına. belli ki epeydir yapmak istediği bir şeydi bu. ayağa kalktım elimle gözyaşını sildim. ve tüm içtenliğimle kendi çocukluğumu anlattım. ben onun gibi cesur davranıp bir öğretmenime sarılmamıştım. para verdim kola aldı içtik beraber. 1 kolayı 2 kişi içtik. sonra babası aradı akşam. ağlamaklıydı ses tonu. izin vermedim ağlamasına. iyi bir baba olmak için çaba sarfettiğini oğluna bakıp anladığımı söyledim. teşekkür etti ama teşekkürün anlatmak istediği şeye yetmeyeceğini düşünüyordu. yeteceğini hissettirdim. çocuğu halk oyunlarına, oradan dersaneye, oradan da basketbol için bir kulüp çalışmasına kaydıracağımı söyledim. bursu o söylemeden ben söyledim. ve ekledim.

    - teşekkür etmek zorunda bile değilsiniz. ben devletim ve bu söylediklerimi 5 kuruş talep etmeden çok daha önce yapmam gerekirdi. eşşek gibi yapıyorum ve zorundayım.

    – hocam estağfurullah

    - yok estağfurullah. allah pişman olmayanı affetmez. geciktiğim için özür dilerim dedim.

    sussun diye söylemiştim zaten böyle. sustu. başka bir arzunuz olursa çekinmeyin dedim kapattım.

    keşke dursunu tanısaydınız. ertesi gün ses tonunun, yürüyüşünün nasıl değiştiğini bir görseydiniz.

    dünyayı değiştirmek bir çocuğa tebessüm ettirmek kadar kolay.

  • süper bir şirinlemece.

    "sarıldım yattık uyuduk. battaniyemle çok mutluyuz ^^"
    "bana sevgi şarkısı söyledi, sonra sıcacık bir mutluluk verdi. yaşasın kettle! ^^"

    hay ben senin o tatlılığına gömüyüm. şeker.
    süper olay.

  • "mansur yavaş'ın sanatçı seçerken siyasi görüşüne baktığını sanmıyorum. "

    "ifade özgürlükçüsü" "siyasi görüş"çüler gelmiş. ne siyasi görüşü? bir insanın dünyada benzeri olmayan tamamen malum şahsı kurtarmak için icat edilmiş bir anayasal değişikliği desteklemesi gibi bir siyasi görüş olabilir mi?

    siyasi görüş değil sadece ve sadece şahsi ikbali için toplumun milletin çıkarlarının hilafına güce tapınma diyeceksin.

    ohal'a, hileye hurdaya rağmen % 1 farkla geçti o referandum, şu an karnını zor doyuruyorsan bu desteklerin doğrudan payı var.

  • iktidarın atv dizisindeki terörist propagandasına alet olmuş bir zavallıdır. biz de bunu kurtlar vadisi dönemlerinde adam yerine koymuşuz da övmüşüz her yerde. para için, tv'de kalmak için fikirlerini satan, kendi onurunu hiçe sayan, an itibarıyla bütün türkiye'ye rezil olmuş, her zaman bu rezil sahne ile hatırlanacak olan eski yönetmen artığıdır. değer miydi osman, değer miydi? kendi ülkeni göçmenlerin, mültecilerin ele geçirmesini şu s*ktiriboktan propaganda ile desteklemeye, türk'ü köle etmeye çalışanlarla bir hiç uğruna el ele olmaya değer miydi?

  • (bkz: #146198636)

    yarı finaller oynanmadan önce finalde olası arjantin-fransa eşleşmesinde iki takımın da dezavantajlarını yazmıştım, tekrar özet geçmek gerekirse;

    "fransa;

    - iki dünya kupası üstüste kazanmak çok zor bir olay, bunu en son 1958-1962'de brezilya başarmış ki o dünya kupasında oynayanlardan hayatta kalan insan bile sayılı. büyük mental sınav.

    arjantin;

    - 86'dan beri süregelen 36 senelik dünya kupası laneti ve maradona'nın messi üzerindeki gölgesi var, yine büyük mental sınav."

    kadrolara bakıyorum, iki takımın da oynadığı takdirde maçı tek başına alacak birer büyük süper yıldızı var, iki takımın da tecrübeli oyuncuları var, iki takımın da genç, henüz piyasa değerini tam bulmamış ama üst düzeyde potansiyelli ve maçta ciddi heyecan yaşayıp ayağı titreyecek oyuncuları var, iki takımın da oyun gücü benzer, hayatımda bu anlamda gördüğüm en dengeli final maçlarından biri.

    bunun dışında messi konulu;

    (bkz: #146331123)

    gelmiş geçmiş en büyük oyuncu tartışmalarını reel parametreler üzerinden "yüksek oranda" bitirecek bir maç olması sebebiyle futbol tarihini değiştirebilecek kadar önemli bir maç. bu maç sadece messi'nin maçı değil, aynı zamanda cristiano ronaldo'nun ve maradona'nın da maçı, 30 senelik bir hesap burada kapanacak, bu anlamda en azından benim izlediklerim arasında şu ana kadar gelmiş geçmiş en önemli futbol müsabakası olacak.

    maç ne olur?

    şimdi her parametre birbirine bu kadar yakınken bu maça taktik, teknik kasarak galibi tahmin etmek imkansız, bu maç gerçek bir rus ruleti, olasılıklar tamamen yüzde 50-50, maçın skorunu iki faktör belirleyecek;

    1- süperstarların performansı,
    2- şans faktörü.

    böyle maçlarda yapılacak bir hatanın affı olmaz, tek bir gol elmas değerindedir ve telafisi zor olur. yine de işin tekniğine girecek olursak;

    fransa'nın bu maçta ciddi zaaf olabilecek bir durumu var, o da tchouameni'nin savunma anlamında arkada çok yalnız kalması. son 2 maçta ne rabiot ne fofana arkada 6'laşıp şuameni'ye destek veremediler, ortasahayı dolduramadılar, tchouameni de bir kante olmadığından mütevellit fransa ileride top kaybı yaşadığında rakip ortasahayı hızlı bir şekilde geçip fransa'nın birinci bölgesine rahatlıkla top taşıyabiliyor, fas ve ingiltere bu zaafı kullanamadı ancak arjantin geçişleri iyi yapan bir takım ve ileride messi gibi bir adam var, fransa cephesi fas'a verdiği geçişi arjantin'e de verip birinci bölgesinde bu kadar topla oynatırsa çok sıkıntı yaşar o maçta, bu anlamda ya daha önde bir savunma çizgisiyle maça çıkmalı, ya da tchouameni'nin yalnızlığına bir çare bulmalı, özetle arjantin ortasahası fransa'dan üstün görünüyor ve böyle maçlarda ortasaha direnci çok önemli.

    arjantin cephesinde net bir zaafiyetten bahsetmek biraz zor, o yüzden boş konuşmayacağım.

    velhasıl bence;

    - bu maç arjantin vs fransa maçı değil, messi vs mbappe maçı. hangisi daha iyi performans gösterirse takımı alır maçı.

    - öne geçen takım yüzde 80 olasılıkla bu maçı alır.

    tarihin en önemli futbol müsabakası olduğu fikrimi tekrarlayayım, fransa'yı destekliyorum, ancak fransa 60 senedir başarılmamış bir şeyi başarıp iki dünya kupası üst üste alabilecek bir takım mı diye sorduğumda biraz boşlukta kalıyorum ve sanki istatistiksel olarak arjantin alır gibime geliyor, bakalım ne olacak.

  • "ne demek olduğunu bilmesem de kubur denilen şeyi kurtarırım" diye cevaplanası soru.

    ilaveten: bok çukuru demekmiş she is impossible adlı yazara teşekkürler.

    sonuç değişmez kubur u kurtarırım. net.

    başlık başta kalmış hatırlatanlara teşekkürler.

  • savunmasını okuduğumda hunharca güldüğüm bir adet halk şoförünün yaptığı tacizdir.

    --- savunma ---

    ''o gün otobüs kalabalıktı''
    --- savunma ---

    hangi gün boş ki amk?