hesabın var mı? giriş yap

  • efsane midir bilinmez ama hukuki dayanağı olan bir olay

    bir fizik sınavında soru kağıdı şu şekildedir.

    sorular:

    1. hede hödö nedir.
    2. hede hödö ise vs. vs sonucu nedir açıklayınız.
    3. a şehrinden b şehrine bla bla
    4. vs vs vs

    her soru 25 puan değerindedir. başarılar dilerim.

    cevaplar:

    1. hede hödö nedir.
    2. hede hödö ise vs. vs sonucu nedir açıklayınız.
    3. a şehrinden b şehrine bla bla
    4. vs vs vs

    öğrenci soruları olduğu gibi yazmıştır. 0 alır. şikayet eder. fizik sınavını edebiyat öğretmenleri inceler. öğrenci tam puan alır.

    çünkü her soru 25 puan değerindedir.

  • karadeniz'e röportaja gelen gazeteci çiftçi temel'e sorar:

    g: bu inekler ortalama kaç litre süt veriyor?
    t: hangisi? beyazı mı, siyahı mı?
    g: beyazı...
    t: 10 litre...
    g: peki siyahı?..
    t: 10 litre...
    g: peki neyle besliyorsun bunları?
    t: hangisini? beyazı mı, siyahı mı?
    g: beyazı...
    t: otla besliyorum...
    g: peki siyahı?
    t: onu da otla besliyorum...
    gazeteci iyice dellenir. neden peki sürekli hangisi, hangisi diye soruyorsun? zaten cevaplar aynı...
    t: çünkü siyah olan benim de ondan...
    g: haaa... peki beyaz olan kimin?
    t: o da benim...

    debe editi: ünlü şovmen cem yılmaz'ın bir gösterisinde dediği gibi: nereden bileyim, o fıkralardaki adamların gerçek olduğunu...

    edit: bu fıkra mükerrerdir...

  • mizahın ve fantastik edebiyatın üstadı terry pratchett'ın, onyıllar içinde sağda solda yayınladığı bir dolu yazısının derlendiği müthiş kitap.

    discworld'ün nasıl doğduğundan, fantastik edebiyattaki kadın temsilinin yıllar boyunca nasıl da eksik, gedik ve sorunlu kaldığına kadar; üstadın çocukluk anılarından, vefatına da sebep olan alzheimer hastalığına kadar, onlarca başarılı ve elbette komik yazı, bir arada.

    kısacası, pratchett'ın pratchett olma yolundaki tüm adımlarının bulunup takip edilebileceği, edebiyatın farklı kollarına dair fikirlerin senelerce, tekrar tekrar okunabileceği, gerçek bir başucu derlemesi.

    "en harika fikirlerinizi nereden bulursunuz? onları çalarsınız. gerçeklikten çalarsınız. çünkü gerçeklik, çoğu zaman, fanteziden daha etkileyicidir."

  • devamında şöyle diyor sayın lütfi şenocak:

    “gazetede okudum, futbolcunun biri, eşi olan brüksel güzelini otel odasında dövmüş, önemli haber. erkekte bazı şeyler olmuş, başkası mı var diye, kafasından farklı düşünceler geçmiş. bu sporcu arkadaşa hemen bunun olmadığını diyanet’ten ilgili birileri gidip anlatsa, belki de evlilikleri kurtulacaktı. yazık boşanıyorlar.”

    yani "bunun olmadığına" inanmak için adamın karısını değil imamı dinlemeliymiş. gerçekten de harika bir evlilik kurtarma formülü.

  • ulan bana üniversiteye zar zor girdiğim sene bir mp3 player aldılar diye 2 saate yakın krize girip ağlamıştım.
    bu gerçekleşse komaya falan girerdim heralde..

    iyi ki almamışlar..

  • 2. dünya savaşı ve spor üzerine yapılmış müthiş bir film. pele, ardiles, michael caine, sly gibi ünlü isimleri bir araya getirmiştir. filmi izlediğinizde boğazınızda bir yumru olmaması imkansızdır. izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

  • bu olay, köprüleri bayram hediyesi olarak ücretsiz yapmaya benzemez ağalar. adam sana sattığı ürünün en temel özelliklerinden birini uzaktan tek tuşla değiştirebiliyor; otomobil gibi bir üründe ikincil bir iradenin bana ortak olması fikri açıkçası hiç hoşuma gitmezdi. hatta "abd'de yaşasaydım kesin tesla kullanırdım" olan fikrim şu anda "tesla sahibi olsam yarın gider satardım amk arabasını" şeklinde evrildi.

    bazı makul kullanım alanları olabilir bu özelliğin. mesela polis tarafından takip edilen bir tesla, uzaktan tek tuşla deaktif hale getirilebilir ya da aşırı hız yapan bir sürücünün hız limiti uzaktan kontrolle düşürülüp güvenli seviyeye çekilebilir vs. bunlar toplum için faydalı müdahaleler olabilir. lakin toplumsal fayda sağlıyoruz ayağına benim aracımın "erişilebilir" hale getirilmesi çok tehlikeli. ileride bu tip araçlar çok daha yaygınlaştığında milyonlarca araç kullanıcısını ticari amaçla sömürebilecek ya da çok ciddi bir terör hedefi haline getirebilecek bir uygulama bu.

    elimizin altında sözümona tüm dünyaya açıldığımız bir internet bağlantısı var. wikipedia bile bir gece ansızın erişimimize engellendi amk. devlet sırf kendine tehlike oluşturmasın diye zaman zaman, hatta paranoyakça sosyal medya sitelerinin trafiğini kısıtlamıyor mu? deli olmuyor muyuz? bu tür durumlarda bağımsızlığımız ve kişisel haklarımız çiğnenmiyor mu? kişisel otomobilin uzaktan kontrol edilebiliyor olması da tam olarak bu potansiyeli taşıyor işte. şu son habere konu olan yazılım müdahalesi müşterilerine ekstra seyahat şansı veren ve kimileri için belki de hayat kurtaran bir "kıyak" gibi görünse de beni ziyadesiyle geren bir hamle.

    en son, boston dynamics'in insan gibi yürüyen ve tekmelenince dengesini korumayı başaran robotlarını gördüğümde böyle tuhaf hissetmiştim.