ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
biraz fetö'cü gibi gördüm sizi
-
feto'cu gibi gördüm sizi,
gözlerim uzaklarda.
tıkayim mi hapse sizi,
silivri'de mamak'larda?
anonim
kadınlardan erkeklere tavsiyeler
-
seni sevmeyene sabır gösterme...
sabrının adı yüzsüzlük, fedakarlığın adı eziklik, sevginin adı kişiliksizlik olur...
çileği yaramazca ısıran ıslak ve jartiyerli kız
-
(bkz: edebiyat yapma http ver)
edit: aaa düpedüz başlık başa durumu . çok uzun bir entry girilmişti de ondan şeyetmiştim :)
atılan mesaja cevap vermeyen sözlük yazarları
-
haklı sebepleri olabilir. "ahaha çok güldüm amana koyim" diye mesaj gelirse ne yapacaksın başka."ahaha beğenmene sevindim seni gidi piç kurusu puşt" diye mi geri dönüş yapalım.
pteranodon
-
bir uçtan bir uca kanat uzunluğu 8 metreyi bulabilen iri pterozorlardan biri. kafasının arkasında bulunan kemikli ibiğin dümen vazifesi gördüğü düşünülür. diğer uçan sürüngenler gibi gergin derilerini kanat gibi kullanarak uçuyorlardı. daha çok suların üzerinde planör gibi uçarak gördükleri balıkları avladıkları tahmin ediliyor.
müslüm gürses
-
yıllarca posterleri odamın duvarlarını süsledi...
yok yahu dinlediğimden falan değil. aklım sıra dalga geçmek için. ben ağır metalciydim. elimde gitarım, saçlar belime kadar, aman da ne karizmatiktim. ama o öyle miydi? bıyıklı bi kıronun tekiydi gözümde. beni ziyarete gelenler "bu posterler ne lan? hahahah" falan derdi. bakıp bakıp gülerdik o komik resimlere. aykırıydım ya ben, espiri anlayışım da aykırı olmalıydı... eh kendi çapımda çok ekmeğini yedim bu salaklıkların itiraf etmeliyim.
şimdi şu adamın alçak gönüllülüğüne bakıyorum, belki de o zamanlar odamın halini görse en çok kendi güler, posterleri imzalardı. yorumculuğuna bakıyorum, ulan allahına kadar okuyor. hoşgörüsüne bakıyorum, evliya mübarek...
kusura bakma müslüm baba. bir cahillik ettik. kusura bakma...
14/15 süper ligi penaltı vuruşları arşivi
-
bu geceki atibaya çıkarılan kırmızı karttan sonra üşenmedim ve şimdiye kadar sezonun bütün çalınmış penaltılarının tam vuruş anındaki capslerini aldım.
arşive ulaşmak için tık.
bu arşivdeki 30 penaltının (bir penaltıyı 2 kez almışım) hiçbirinde hiçbir futbolcu sarı kart görmemiştir ve hiçbir penaltı tekrar ettirilmemiştir.
capsler de ortada.
başka sözüm yok hakim bey.
edit: benden izinsiz sağda solda, basın yayın organlarında kullananın annesi babası ölsün! hadi dedim ben diyeceğimi.
(bkz: erdal bakkal yazar olsa gireceği entryler)*
oğlun nerede okuyor denince ittü diyen ezik anne
-
oğlunu okutup, büyütüp, itü ye sokmuş annenin ben ayaklarını öperim. değil ona ezik demek telaffuzuna bile laf söylemek senin haddine mi? be şerefsiz!
dardanel'in el ile paketleme yaptırması
-
olay hijyen konusu degil de, bu capta bir firmanin 21. yuzyilda otomasyona gecmemis olmasi beni sasirtiyor. nasil olurda manuel operasyon otomasyondan ucuza gelebilir inanilir gibi degil. tahminim sudur ki. bu uretilen urun satis adetleri cok dusuk olan bir urundur ya da yeni devreye alinan bir urun olabilir. bu nedenle otomatik paketleme hatti yatirimi yapmamis olabilirler. baska mantikli aciklamasi yok.
edit: az once aklima gelmeyen diger bir ihtimal de bu urunu fason bir tedarikciye urettiriyor olma ihtimali. bence bu cok yuksek bir ihtimal. yani burasi dardanel'in kendi fabrikasi olmayabilir. biraz daha dikkatli bakinca hatta baliklari olceklendiren her hangi bir aparat yok. hattin basindaki iki kadin baliklari olcusuz bir sekilde pakete koyuyor. yan masadaki iki kadin ise her posedi tek tek tartip icine gerekirse balik ekliyor ya da paketten balik cikartiyor. hattin sonunda ise iki kadin pakedin icine iki tane sivi ekliyor. sanirim yag ve su. hattin basindaki ve sonundaki diger islemleri de eklersek ortalama bir hatta 10-12 kisi calisiyor ve dakika da cikan urun sayisi. ortalama 8-10 paket. full otomatik bir uretim hattindan dakika da 40-60 adet urun cok rahat cikar. hem kalite, hem de hijyen le ilgili sikintilar ortandan kalkar. ayrica personelle ilgili sikintilar da biter.
facebook durum güncellemesini ingilizce yazan kişi
-
eh ironiklerdir biraz.
(bkz: status)
(bkz: durum)
seneler sonra gelen edit: benim entry burda havada kalmış böyle olunca tabi ama başlık şöyle idi ilk açıldığında; "facebook statüsünü ingilizce yazan kişi"
volkan demirel'in küfretmesi
-
haber değeri taşımaz. volkan demirel'in derdini medenice anlatması haber değeri taşır ama...