ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
karamazov kardeşler
-
üç yüz küsür entry yazılmış bir kişi de karamazov soyadı nereden geliyor merak etmemiş. gerçi benim gibi bir kaç arıza dışında kim neden merak etsin ama bilgi bilgidir.
bu soyad bildiğiniz türkçe kara ve mirza sözcüklerinden türetilmiştir. kara malumunuz bir renk adıdır. mirza ise mir ve za sözcüklerinin birleşiminden meydana gelir. mir, hükümdar, hükmeden anlamında. za ise "ondan" anlamına gelen ek. yani hükümdar soyundan, soylu gibi bir anlamı vardır mirza'nın. zamanla beyefendi anlamında kullanılmaya başlamıştır. bir nevi ingilizcedeki "sir" veya "mister" anlamı kazanmıştır.
soyadın sonuna gelen -ov, -ova nedir? rusça patronymic nedir? konusuna şuradan bakabilirsiniz. (bkz: #39123477)
peki yazar neden böyle bir isim seçmiştir? bugün her ne kadar slavlar tarafından (bilhassa ruslar tarafından) kabul edilmese de çarlık rusyasının bütün temelini tatarlar (bkz: altınordu imparatorluğu) ve (bkz: çağatay hanlığı) atmıştır. o yüzden bu kültür üzerinde türkçe kelimelerin yeri yadsınamaz.
bu isim de haliyle bir tatar adıdır. günümüz türkçesiyle karabey gibi düşünebilirsiniz. özellikle çağatay hanlığından kaldığını mirza unvanının timur soyunu belirtmek için kullanıldığından biliyoruz. günümüzde dahi adı sanı bilinen bir sürü slavın soyadında bu tip isimler yaşamaya devam etmektedir.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ege (10) ile okuldan sonra günlük sohbet...
romica: nasıl geçti günün oğlum?
ege: iyi ama sıra arkadaşım çok konuşuyor
romica: sıranı değiştir o zaman
ege: evet ben de tuna ile oturmak istiyorum zaten
romica: tuna şu çalışkan kız mıydı?
ege: anne tuna erkek, o kız başka okula gitti
romica: hangi okula gitmiş?
ege: imamatik!
31 ağustos 2014 icloud hack saldırısı
-
tübitak görüntülerin montaj olduğu yönünde rapor vermiştir.
yılmaz erdoğan cansu taşkın aşkı
-
"eskiden kız çocuklarının barbieleri vardı, şimdi görüyorum ki 60 yaşındaki adamların.."
ukrayna'nın orduya katılanlara vatandaşlık vermesi
-
adamlar savaşa girenlere vatandaşlık veriyor, biz savaştan kaçanlara verdik amk.
oytun erbaş'ın deprem haarp'la yapılabilir iddiası
-
yapay depremin imkansız olduğuna artık eminim.
tip'in ikinci gezi kalkışması çağrısı
-
zamanında erdoğanlar türban yasağına karşı halkı sokağa dökerken terör daveti mi yapıyorlardı, aşağılık faşist köpek?
bu alçaklıklarınızı burnunuzdan fitil fitil getirmezsek bize de sosyalist demesinler, saray köpeği! siz maaşlı trolleri fetöcülerden beter etmezsek adam değiliz!
rus isim sistemi
-
açılın beyler ve bayanlar; rus yazarlarını okurken geçirdiğiniz delilik nöbetlerine ve nereden çıktı bu 120 +kişi serzenişlerinize cevap olmaya geldim. rusların isimlendirme sistemini öğreniyoruz:
örneğimiz: avdotya romanovna raskolnikova.
1. rusçada istisnasız her kişinin 3 ismi vardır: isim + babanın ismi + soyad.
örneğimizde avdotya kızın ismi, roman babasının ismi, raskolnikova ise soyadı oluyor.
2. bu isimlendirme biçimi ise erkek ve kıza göre değişiklik gösterir:
erkek ise, babanın ismi -oviç ile biter.
kızlarda ise -ovna olarak biter:
avdotya + roman(ovna)
radyan roman(oviç)
3. yine soyadlarda da erkek ve kıza göre ufak bir fark vardır, kız soyadları sonuna -a alır. erkek soyadları almaz.
avdotya romanovna raskolnikova
rodion romanoviç raskolnikov
bu ikisi kardeşler bildiğiniz gibi.
-------------------------------------------
4. peki rus film ve edebi eserlerinde neden sürekli iki isim görürüz?
avdotya romanovna şunu yaptı, radyan romanoviç bunu yaptı vs gibisinden.
çünkü ruslarda bizdeki gibi - bey, -hanım kullanılmaz.
bunlara denk düşen gaspadin ve gaspaja var ama kullanılan yere göre şöyle oluyor: konuştuğunuz kişi rus ise ve sizden yaşça büyükse veya yeni tanıştırılmışsınız aranızda bir konuşma geçiyor ise veya aranızda belirli bir saygı mesafesi var ise, bu kişiye "avdotya hanım" yerine geçen "avdotya romanovna" şeklinde seslenirsiniz. türkçede sanki saygı göstermeniz gerek ama siz bu kişiye ismiyle sesleniyormuşsunuz gibi bir hava oluyor ama öyle değil. dediğim şekilde kullanılır ve abartmadan ama mümkün olduğunca konuşurken bu isim dile getirilir.
- avdotya romanovna, geçen gün bir makale okudum, bu konuda size bilgi vermek isterim.
gibi.
------------------------------------------------
5. şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.
siz bu insana avdotya romanovna şeklinde hitap ediyorsunuz, fakat rusçada kişinin yakınları, kendisine asla formal ismiyle hitap etmez. o ismin mutlaka kısaltılmış ya da sevimlileştirilmiş bir versiyonu vardır.
elena: lenoçka
maria: maşa
anna: aniçka
daria: daşa
natalya: nataşa
ivan: vanya
dimitry: dima
gibi. ve fakat bazı isimlerin bu hali, ismin kendisine benzemeyebilir:
alexander: saşa
avdotya: dunya
gibi.
bu hadisenin kötü tarafı ise, bu şekildeki isimlerin tek versiyonu yoktur, ismi mariya olan birine arkadaşı: maşa, annesi marunya, kardeşi maruşka diye seslenebilir.
---------------------------------------------------------
dolayısıyla, avdotya romanovna raskolnikova'nın maceralarını okurken:
avdotya romanovna raskolnikova
avdotya romanovna
dunya
dunechka
aynı kişidir.
bir rus kitabında ortalama 50 karakter olduğunu düşünürsek, işte bu edebiyatı takip etmek isteyip delirenlere yol gösterecek olan kılavuz budur.
sonuç: not alınız)
kolpaçino 4 filmi çekilsin kampanyası
-
çekilirse erkan petekkaya oynamasın lütfen.
10 ocak 2016 çankaya sapığının yakalanması
-
"yaklaşık 2 bin mail üzerine.." helal olsun. elinize sağlık.
self serving bias
-
sınav sonucu yüksek ise "ben aldım" diyip düşük olduğunda "hoca verdi" diyen öğrenci bunun tipik bir örneğini sergilemektedir, ya da takımı galip geldiğinde kendisini öne çıkarıp, kaybettiğinde suçu futbolculara atan teknik direktör. kontrol odağı (bkz: locus of control) dışarıya yönelik olanlarda görülür esas olarak, yani genelde üzerine sorumluluk almayıp suçu hep dışarıda arayanlarda. yalnız self esteemi yüksek tutmaya yaramak gibi faideli bir tarafı da vardır, zaten self esteemi ortalamanın üzerinde olan kişilerde bu eğilime daha sık rastlanır, karşılıklı olarak besler bunlar birbirini. tabii bu noktada self esteemin fazlasının da sahibine hayır getirmediğini akıldan çıkarmamak gerek, yani mevzubahis karşılıklı besleme durumunun tetiklemesi ile her olumsuz durumda self serving biasa kayılırsa bir süre sonra narsisizme kadar varılabilmesi de mümkündür. ulan şimdi düşündüm de yoksa babamın hep dediği gibi hakikaten her şeyin fazlası zarar mı?