hesabın var mı? giriş yap

  • tek ve gerçek nedeni kediler.

    her sokakta 3-5 kap mama var. kediler de korunmadığı için kontrolsüz çoğalıyorlar. ve serçe falan bırakmıyorlar.

    doğanın dengesiyle oynadınız.
    ben küçükken hiç bir sokakta mama falan yoktu. yer kabuğu soğumamış, kedi maması keşfedilmemişti.

    ama sokaklarda kediler yaşıyordu. çöpten buluyorlardı, fare yakalıyorlardı ama karınlarını doyuruyorlardı. güçsüz olan hayatta kalamıyordu bu da dengeyi sağlayan bir unsurdu.

    edit: kedileri sebep gösterdik diye hedefe koyulduk. kediler hayvan da serçeler değil sanki. kedilerin genlerinde avlanmak var. önceden bir kedi 8 yavru yaptıysa 1 tane bilemedin 2 tanesi hayatta kalıyordu. şimdi sokakta doğan her kedi yaşıyor ve onlar da çoğalıyor.

    serengeti deki bütün aslanlar yaşasa ne olur aslandan başka canlı kalmaz. besin zinciri diye bir şey var amk. küçükken belgesel izlerdim aslan antilopu boğarken kamera ekibi niye kurtarmıyor hayvanı diye kızardım. bazılarının aklı da benim o yaştaki aklım gibi çalışıyor.

  • organize suç örgütüne 3 tane polis baskın yapıyor. baskın yapan polisler kapıya sertçe vuruyor. suç örgütü hiç aranmıyormuş gibi kapıya sertçe vurulduğunda kapıyı hemen açıyor. sonra birileri tiyatro deyince fırat tanış alınıyor, kırılıyor.

  • likya yolu bir antik yol değildir, kültür rotası olarak geçer, yani kültür turizmi odaklı olarak geliştirilmiştir. ilk olarak kate clow tarafından tespit edilmiş, 1999 yılında da kültür rotası açılmıştır. en kapsamlı bilgi de kate clow'un likya yolu kitabındadır.
    likya yolu'nun kesiştiği antik yollar da vardır, örneğin kayaköy'ün kuzeyinde ve güneyinde bu antik yollara rastlanabilir. antik yollarla ilgili bilgi almak için fethiye arkeoloji müzesi ve antalya arkeoloji müzesi'ne bakılabilir, ayrıca patara antik yol yazıtı stadiasmus patarensis ile ilgili yapılan yayında, antik kentlerin ulaşım yollarına dair bilgi verilmektedir. akdeniz üniversitesi'nin stadiasmus patarensis ile ilgili sayfası linktedir.
    fethiye ve ölüdeniz arasında ciddi bir arkeolojik malzeme yığılması vardır.

    üzerinde kalan belli başlı antik kalıntılardan bahsedersek:
    ölüdeniz'iz geçtikten sonra yol bir antik yol ile yaklaşık 3.5 km boyunca çakışmaktadır. bel ve avlan arasında sidyma antik kentinden geçer. ardından letoon'dan kuzeye dönerek xanthos'a ulaşır. patara yol üstünde kalmamakla birlikte (clow'un rotasına göre) kalkan'a ulaşmadan önce eren tepe yönüne dönülerek görülebilir ve görülmelidir. kalkan'ın kuzeyinden devam eden yol kaş hizasında phellos ve antiphellos kentlerinden geçer ve sahile ulaşır. sahilden devam edildiğinde kaletepe, yol içeri doğru tekrar girdiğinde apollonia, apollonia'dan tekrar sahile inildiğinde aperlai antik kentleri vardır. aperlai muazzamdır. daha sonra kaleüçağız yani theimiussa ve simena civarından sahil boyunca devam edilir ve pek çok irili ufaklı kalıntı görülür (buzağılık antik yerleşimi, gökkaya antik yerleşimi, istlada). soura'nın kyısından ve andriake'nin kuzeyinden devam edilirse demre'nin kuzeyinden dolaşılarak myra antik kentine ulaşılır. belören civarında muskar kilise vardır. zeytin mahallesi'nin antik yerleşim alanında geçilerek finike'ye yönlenilir, finike'nin antik kenti phonikos'tan geçer. finike ve kumluca'nın önemli kentleri limyra, arykanda ve rhodiapolis'ten geçmez, ama ziyaretçinin araçla gidip bu kentleri görmesini şahsen öneririm. sahil boyunca gelidonya burnu'na kadar ilerler. yolda melanippe (korsan koyu olarak da bilinir) vardır. ardından teke yarımadası'nın doğu kıyısı boyunca ilerleyerek adrasan, olympos, khimaira, phaselis ve gedelma kalesi da görülerek hisarçandır'a kadar gidilebilir.

    likya ile ilgili bilinmesi gereken şey, arkeolojik malzeme her yerdedir. yürürken sürekli bir şey görürsünüz. kırsal bir alan olması, ana yerleşimlerin dönemin büyük kentlerinin kalıntılarının üzerinde olması (bu kötü bir şey değildir, sürekliliktir, insanlar orada yaşamayı hiç bırakmamıştır.) diğer alanların ise çok fazla bozulmamış olması, çok yoğun bir insan trafiği olmaması gibi etkenler bitki örtüsü ve doğanın kalıntıları korumasını sağlamıştır.

    yolda yürürken olur ya bir heykel, önemli gibi görünen bir şey görürseniz ilgili müzeyi arayınız. yolda yürürken defineci görürseniz ilgili jandarmayı arayınız. kalıntıları seviniz, melanippe'de antik duvarın içinde ateş yakan hıyarlar gibi olmayınız.

    likya yolu'nun kültürü budur. doğaya saygılı, kültüre saygılı bir ziyaret gerektirmektedir. bu ikisine saygı göstermeyecekseniz gitmeyiniz, yazıktır.

    bir de bilgi istiyorsanız, azıcık nezaket öldürmez. nasıl yürünebileceğine dair öneri ve bilgiler çok önemlidir, kolay kolay bulunmayan paylaşımlardır, dolayısıyla bu yolun tarihi, içeriği hakkında bilgi bir çok yerde bulunabiliyorken burada kendi deneyimini paylaşan insanların bilgileri son derece kıymetlidir.

    edit: imla

  • ben sahil kentinde büyüdüm. çocukluğumda -90lar- tüm çay bahçeleri ve belediye tesislerinde bira satılırdı. babam öğretmen, tüm öğretmenevleri ve milli eğitimin işlettiği plajlarda da alkol satılırdı. emekli öğretmenlerin veda yemekleri öğretmenevinde yapılırdı ve şarkılı türkülü eğlenceler olurdu. liselilere masal gibi gelebilir ama bunlar gerçek.
    neymiş belediye alkol satarsa oy kaybedermiş, tartıştığımız şeye bak. allah belasını versin böyle ülkenin.