hesabın var mı? giriş yap

  • minareyi çalanın kılıfı hazırlamasıdır. guilty pleasure artık popüler kültüre ve dilimize (türkçe'ye de "suçlu zevkler" olarak çevirelim) yerleşmiş bir kavramdır ve birilerinin "ıyyy, onları mı dinliyorsun", "öykkk, o diziyi mi seyrediyorsun" çemkirmeleri ve aşağılamaları karşısında kendimizi savunmamıza yarar. "kötü olduğunu ben de biliyorum," dersiniz. "sevmek suçsa, suçluyum hakim bey," diye de eklersiniz. yani bir nevi bile bile kendinizi cezalandırmaktasınızdır. ne bileyim, yazın kumsalda serdar ortaç dinleyip eğlenerek dans etmek gibi. ne bileyim, tüm sezon hiçbir bölümünü kaçırmadan desperate housewives izlemek gibi. ben bu iki eylemden birini öldürseniz yapmam, diğerini yapıyorum. suçluyum. ama zevk alıyorum. yapacak bir şey yok.

  • piii reziller dediğim izdiham.
    yalnız nurella da baya ön saflarda ne kadar erken geldiyse. ulan programda ayaklarım sakat diye ayağa kalkmıyorsun, şu hallere bak.

  • pc ya da ozellikle mobilde oyun oynarken gecemediginiz bir bolumu o an birakip birkac saat sonra denediginizde ilk seferde geciyorsunuz. bunu siz oyunu oynamayi birakmayin diye biz yapiyoruz. net olarak beceremiyorsunuz yani aslinda, ortalama alti siniflandirilip belli oranda avantajlandiriliyorsunuz. bu da size "oyunu cozuyorum" hissi yaratiyor, daha cok baglaniyorsunuz.

    coklu oyunculu oyunlarin kucuk bir kisminda siz raunda baslamadan oyunun sonucu belirleniyor. ne yapsaniz kazanamiyor ya da dogrudan kaybetmeye oynamazsaniz kaybedemiyorsunuz. zaten eslesme esnasinda kazanacak-kaybedecek diye eslesiyorsunuz. bunun sebebinde detaya giremiyorum maalesef ama tahmin ettiginiz gibi sadece para odakli degil.

    konsollar onceleri bu isten daha az etkileniyordu ama artik pc'den farki yok calisan sistemin. yukarida anlattigim her oyunda yok, cunku maliyetli sistemler ancak "cok sardi birakamiyorum" dediginiz oyunlarda bu tip seyler genelde mevcut.

  • özellikle maaş sorulduğu zaman rahatsızlık duyanlardanım. maaşı söyleyince sırasıyla ; ne kadar kira verdiğin, birikim yapabiliyor musun? gibi sorularla devam ederler.
    bunlar neden kafalarına takılıyor anlamıyorum. ortama girip selam verdiğin an ; maaşını, işini, kiranı, kredi ödemeni söylemek durumunda bırakıyorlar.
    kimsenin maddi durumunu, kendi söylemek istemediği sürece sormuyorum. akrabaları geçtim, tanışma cümleleri de bunlardan ibaret. zaten tanışmaya bunlarla başlayan biriyle pek bir yere de varılmaz.

  • özgüven problemi yaşayan bir öğrencim var. ödevini öğle arası inceledim, mükemmel hazırlamış. tesadüfen koridorda görünce yanına gidip ödevini çok beğendiğimi söyleyip "seninle gurur duyuyorum" dedim. allahımm bu sözümü duyunca elindeki koca resim çantası ve sırtındaki birkaç kiloluk okul çantasıyla sektire sektire mutluluktan bir koşuşu vardı koridorda unutmam mümkün değil. küçük bir cümle büyük bir iş başardı sanırım.