hesabın var mı? giriş yap

  • 5 kardeşiz doğum sıralarına göre meslekleri:

    1. inşaat mühendisi + öğretmen
    2. profesör
    3. beyin cerrahı
    4. müzisyen
    5. sedet

    bu çizelgeye bakınca doğru 2. çocukta kalite tepe yapıp sonra düşüyor.

  • 1945 yılında amerikanın adını hatırlamadığım eyaletlerinden birinde, orta yaşlı bir karı koca çift, akşam yemeği için kümesteki horozlardan birini keserler. ama garip bir şey olur. zira adı mike olan horoz, kafası kesilmesine rağmen ayakta durmaya devam eder. adam, horozun daha ne kadar bu şekilde duracağını merak eder ve izlemeye başlar. aradan dakikalar geçer, saatler geçer ama mike ortalıkta dolanmaya devam eder.
    ertesi gün olur. mike hala yaşamaktadır. adam, horozun yemek borusundan içeriye şırıngayla su ve besin damlatır. aradan günler geçmesine rağmen kafasız horoz mike ölmemekte ısrarcıdır. haber etrafta duyulmaya başlar. birkaç gün sonra bir girişimci gelir ve bu durumu paraya dönüştürebileceğini söyler. fikir akıllıcadır.
    mike, şehir şehir gezmeye ve para karşılığı insanlara gösterilmeye başlanır. mike'ı görebilmek için 25 cent yeterlidir. ama onu görmek isteyen o kadar çok insan vardır ki, mike sahibine ayda 4500 dolar kazandırmaya başlar. bu 1945li yıllar için bir servettir.
    mike'ın en büyük derdi kendi sümüğüdür. sümüğüyle boğulmasını engellemek için, sahibi bir şırıngayla düzenli olarak nefes borusundaki sümüğü temizlemektedir.

    geçen süre içerisinde, kolay yoldan para kazanmak isteyen insanlar da kendi tavuklarını kesmeye başlar. birkaç tanesinin bir iki gün yaşadığı da olur ama mike kadar ısrarcısı hiç denk gelmez.
    mike, kafası kesildikten tam 18 ay sonra bir otel odasında ölür. sahibi, şırıngayı gösteri alanında unutmuştur ve gece yarısı mike'ın sümüğünü temizleyecek bir şırınga bulamaz. garip bir şekilde yaşayan mike, kafasız geçen 18 ayın sonunda ölür.

  • 100tl gibi cüzi bir ücret karşılığında yapılabilen oldukça zor, yorucu ve uzun süren işlemdir.

  • bir cok erkegin pismanligidir, bu kadinlari kaybetmek.

    gerçekten asik olmuş kadinlari el altında görüp, "nasil olsa terk edemez" diye hirpaladiniz, aldattiniz, vazgecirdiniz. eğer yoksalar, karsilarina talihsizce cikmis, asik olduklari adamlardir sebebi.

  • sakız adasında kaldığımız otel dolu idi. yunan, türk ve amerikalı turistler. arap yok, keko yok. türkler de genelde çocuksuz veya 1 çocuklu çok efendilerdi.

    sokaklarda afgan yok, mülteci yok, keko yok, insanı rahatsız eden unsur yok.

    kafeler ve restoranlar tamamen dolu. taverna cumartesi gecesi tamamen dolu. rezervasyonu olmayanlar geri dönmek zorunda kaldı. garsonlar genç kız, ter kokulu keko garson yok, sürekli masana gelip rahatsız etme yok. fiyatlar euro’nun bu haline rağmen türkiye’ye göre uygun.

    sonra kos adasına gittik. en kötü yanı bodrumdan gitmek zorunda kalmamız oldu, limanda kekoluğa, kazıkçılığa maruz kaldık, çok şükür kekolara bir liramız gitmedi.

    kos adası oteller dolu, cafeler, restoranlar dolu saatlere göre. sürekli rahatsız eden keko garson yok. fiyatlar sakıza göre biraz daha yüksek .

    genelde yunan ve avrupalı turist var. arap yok, afgan yok, keko , barzo yok.

    yine de hiç kazıklanma korkusu yaşamıyorsunuz. amerika’da yaşayan bir yunan aile ile arkadaş olduk. türk olduğumuzu öğrenince çok samimi davrandılar. genelde sakızda türkçe bilen çoktu.

    her sene yunan adalarına gidiyoruz pandemi hariç. euro’nun durumundan dolayı gidemeyiz sanıyordum, türkiye’den daha ucuz. mülteci, sapık olmaması açısından daha da güzel göründü gözümüze.

    gece eşinle çocuğunla sokaklarda güvenle gezebiliyorsun. kimse kimseyi rahatsız etmiyor. sırtlan ve çakal yok. slimfit keko yok. sanırım insanları rahatsız edenler tutuksuz yargılanmıyor.
    her kuruşunu helal ettiğim bir başka yunanistan tatili oldu.

    ekleme: garsonlara bahşiş vermezsen surat yapmıyorlar. 1-2 euro bahşiş verirsen teşekkür ediyorlar. türkiye’de en son 30 lira bahşiş verdim diye sürat yapıp yüzümüze bakmayan ter kokulu , barzo garsonu hatırlayınca insan ülkesi adına üzülüyor

  • “müthiş bir atatürk hayranıyım. lord kinross ve andrew mango'nun “atatürk” kitaplarını okuduktan sonra onu canlandırma isteğim çok şiddetliydi. ama aklıma yıllardan beri bu projenin nasıl baltalandığı gelince hislerime gem vurdum. aslında türkler'in yardımı olmadan bu film yapılamaz. her şeyin hallolduğunu ve mekanların o zamanki duruma getirildiğini farzedelim... belki bunlar sağlanabilir ama bazı insanların duyguları, örneğin ermeniler'in daha önce yaptıkları gibi bu projeyi engelleyeceklerinden eminim...”

    demiş zamanında büyük usta. rip

    edit. kaynak eklendi
    kaynak