hesabın var mı? giriş yap

  • yillar once basima gelmisti. ankara'da bir restoranda yemek yedikten sonra hesabi odemeyi unutup kalkip gitmistim. saatler sonra cebimdeki paraya baktim bir terslik var, olmamasi gereken para hala orada, hesabi odemeyi unuttugumu hatirladim.
    hemen kostum mekana "hesabi odemeyi unutmusum yaw kusura bakmayin." dedim

    adam "biliyorum abi, sorun degil" dedi
    "kardes biliyorsan neden durdurmadin, utandim bak simdi." dedim
    "abi dunya hali, paran yoktur falan durdurup utandirmak istemedim." demisti.

    yemekler cok guzel degildi ama boyle bir guzellik var tabi...

  • klasik bildiğimiz anamur muzunun türü musa cavendishi'dir. bu muzun aroması ve kokusu işte o eskiden beri alışık olduğumuz tad ve kokudur.

    ama günümüzde daha dayanıklı ve verimi yüksek muz çeşitleri, özellikle örtü altında üretilmeye başlanmıştır. williams, dwarf cavendish, grand nain, şimşek ve azman türleri örnek verilebilir.

    nasıl ki sera domatesi ile tarla domatesinin lezzetleri farklıdır, muzlarda da hem tür farklılığı hem de örtü altında yetiştiği ve güneş ışınlarına sınırlı maruziyeti nedeniyle lezzet farkı vardır.

    yani bu konuda herkes haklıdır. manavdan, marketten denk gelip de musa cavendishi aldıysanız güzel kokan, lezzetli bir muz almışsınızdır. yok benim geçen hafta yaptığım gibi görüntüsüne aldanıp başka bir tür alıdıysanız da saman gibi gelmiştir tadı.

    olay aynı kabak aşılı karpuz gibi gelişiyor. umarım sonu muz üreticilerimiz ve biz tüketiciler için iyi olur. ben şahsen fiyattan çok tadına, kokusuna bakarım. bir daha da iyice yoklayıp koklamadan yerli muz almam.

  • vatanına dönmek için abd'nin ikamet iznini uzatmamasının şart olduğunu sanan bir fethullah gülen beyanı olabilir bu.

    + yurda neden dönmüyorsunuz sayın fethullah gülen?
    - dönmek istiyorum da abd hep ikamet iznimi uzatıyor. şimdi de yeşil kart verdi. mağdurum.

  • 1996 yılında efes pilsen in çeyrek finalde fenerbahçe, yarı finalde teamsystem bologna, finalde de tanjevicli stefanel milano'yu eleyerek kazandığı kupa..o zamanların euroleague 'inde her ülkeden bir takımın yer alması sebebiyle çok güçlü takımların yer aldığı bir kupaydı bu kupa..o yüzden günümüzde bir karşılığı yoktur. efes pilsen'in elediği italyan takımları o sene için avrupanın en iyi 3-5 takımındandı..

    yarı finaldeki rakibi teamsystem bologna yı istanbulda çok farklı yenmesinden sonra deplasmanda petar naumoski'nin erken faul problemine girmesi sebebiyle alışmadığımız bir şekilde oynamıştır efes pilsen, izleyen herkes bir miktar korkmuştur ancak ufuk sarıca ve arkadaşları maçı zora sokmadan ufak bir sayı farkıyla kaybederek finale yükselmişlerdir..

    finalde de istanbulda volkan aydın'ın son saniye turnikesiyle 8 sayıyla kazanmış, deplasmanda 7 sayıyla kaybederek bu önemli kupayı kazanmıştır efes pilsen..o zamanki kurallarda topu oyuna sokmasan da süre işlediği için ufuk sarıca son 3 saniyeyi topu oyuna sokmadan bitirmiş ve maçın bitmesiyle beraber topu havaya dikmiştir, bize de sevinç gözyaşları kalmıştır..

    maçtan sonra reha muhtar'ın ateş hattı adlı programı sesi kısılmış ve ağlamaklı gözlerle açması da şahsen benim hatırımdadır..

  • rapor almak için arkadaş acile girer ve böbrek taşı döküyor numarası yapar. ağrı kesici vurucaz derler rapor için iğnenin altına yatar. sonra rapor için teşhis lazım, tahlil lazım derler. idrar tahliline gönderirler. 'lan bende taş yok ne yapacam' diye düşünen arkadaş idranının içine bahçeden bulduğu bir kaç küçük taş parçasını atar.

    tahlil yapan cihaz bozulur.

    bunu yapan arkadaş sözlükten bilinen biri, isteyen olursa ifşa ederim memnuniyetle :)

    aylar sonra gelen edit: onca sorudan sonra artık yazayım dedim. bu aklı selim arkadaşımız emre islekk

  • kurum: sağlık bakanlığı
    görev: beyin cerrahisi uzmanı
    kıdem: 2/1
    mesai saatleri: haftada 45 saat artı ayda 10-11 nöbet, geçen ayın hesabı ile ayda 192 saat, nöbet ertesi izinsiz devam ( yani aralıksız 33 saat )
    izin: resmi izinler geçerli ( ama nöbet yoksa, bayram gibi tatillerde mutlaka nöbet olur ), 10 yılı aştığım için yılda 30 gün
    maaş: 1900 lira civarı maaş ve ek olarak döner sermaye ile ayda 5000 lira, her şey dahil, döner sermaye yıllık izinlerde kesilir ve emekliliğe bir faydası yoktur
    artıları: ?
    eksileri: liseden sonra altı yıl üniversite ve 6 yıl uzmanlık sonrası 30 yaşında meslek sahibi olmak. evden çok hastanede kalmak, çocuklarını başkalarının büyütmesi, yorgunluktan arabanı eve kadar uyumadan sürebilmek için dua etmek, tüm bu yorgunluğuna rağmen hata yapma lüksünün olmaması, her türlü enfeksiyonun bulaşabileceği şartlarda riskli meslek sayılmamak, beklentisi yüksek ve zor durumda kişileri görmek, mr yazmadığın ya da istediği ilacı vermediğin ya da hastayı getirmeden kim olduğunu bilmediğin kişilerce getirilen filmlere bakmadığın ya da tuvalete gittiğin ve bir süre poliklinikte bulunamadığın ya da randevusuz gelenler yüzünden randevululara zamanında bakamadığın, vs gibi nedenlerle sürekli şikayet edilmek ve uydurma şikayetler nedeniyle bile savunma vermek, tehdit ve hakaret duymak, dayak yemek, sistemin hatalarının yüklendiği kişiler olmak... daha o kadar çok şey var ki, ben sadece durmak ve unutmak istiyorum.
    mesleğimi seviyorum, keşke ideal şartlarda yapabiliyor olsaydım. kişisel tatmin, akademik kariyer, vs isteyen yine seçsin ama arkamızdan küfredildiği kadar kolay değil. bir de benim branşımı seçecek bayan meslektaşlarımın kulağına küpe olsun, bugün ameliyatını yaptığım hasta ile vizitte yeniden yaşadım; ameliyatı sizin yaptığınızı öğrendiklerinde "eline sağlık" yerine "olsun" diyorlar tevekkülle. erkekle bir olamıyorsunuz, eksiksiniz, ikinci kalitesiniz.
    edit: new old boy haklıydı. kaç yıl sonunda meslek sahibi olabildiğimi yazmamışım.
    edit2: "ayda 30 gün" "yılda" olarak düzeltildi. teşekkürler mayalilithowsky.
    edit3: kıdem 1/4. yeni hastanede yıllar önce aldığım toplam parayı alıyorum, maaş 2800 oldu, toplam değişmedi; ama neyse ki nöbet sayısı bire indi. 15 senelik doktorum. borçlar dağ gibi...
    edit4: arabayı eve uyumadan sürebilmekle ilgili...

    https://www.idealmedicalcare.org/…-home-after-work/

    edit5: bugün radyoda teknoloji sektöründe satış temsilcisi olan bir arkadaş maaşına ek olarak 3 ayda bir 21000 tl prim aldığını söyledi. asgari ücretten çalışıp çalışmadığını sordular, asgari ücret değilmiş. hata yaptım ben...

  • bugun hurriyet te yayinlanmis prototip resimleri cadillac bls e aittir. benziyor felan degil bildigimiz bls lerin uzerindeki cadillac armalari siyah bantla kapatilmis, sagina soluna siyah batlar cekilmis. hatta yeni bls olmadigindan araclarin icindeki yipranmayi dikkatli bakarsaniz farkedersiniz. sahteciligin de kalitesi iyice dustu ya...

  • 11 yaşında ölen kardeşin mezarını uzun süre sonra ziyaret edip, mezarın üzerindeki defne ağacının* ne kadar büyüdüğünü fark etmek.. dönüş yolu boyunca babayla tek kelime konuşamamak.. yol boyunca repeate alınmış halde sadece tek bir cümleyi tekrarlayıp duran iç sesi susturamamak; " aman da aman büyümüş de kocaman defne ağacı olmuş aslan kardeşim"..
    takip eden günlerde aynanın önündeki defne yaprağını arada bir koklayıp, okşamak..
    çok daha sonra aynı yapraktan babanın cüzdanında bulmak..