hesabın var mı? giriş yap

  • rakip takım yöneticileri tarafından ısrarla yok sayılmaya çalışılan kulüptür. siz yok sayınca yok olmuyor işte.
    ''beşiktaş isterse arena'da oynar.'' fikret orman
    ''fenerbahçe isterse hamit'i alır'' ali yıldırım

    ''hamit'i alıyorum, stadı da vermiyorum amk.'' ünal aysal.

  • -dptye girmeyi neden istiyorsunuz amaciniz nedir?
    -oyle politik amaclarim yok..
    -nasil?
    -muste$ar olmayi filan du$unmuyorum
    ....gulduler...tum juri... ama ben nerden bilebilirdim soruyu soranin muste$ar oldugunu....

  • alıcı yorumu : tavsiye etmiyorum fazla özensiz ürün defoluydu ve sanki konfeksiyondan yeni çıkmış gibi heryerinde iplikler vardı
    satıcı cevabı : tedavi ol arkadasım istersen halisinasyon goruyosun.

    alıcı yorumu : large large die mesaj atmama sizinde evet large var demenize ragmen neden medium?gerisi perfect ama bunun kargosuyla mı ugrascam?
    satıcı cevabı : arkadasım urun sana tam oldu sende bılıyosun.kalıbı genıs urun ondan m yolladım.eger large versem içinde kaybolurdunuz

  • entropi hakkinda iki onemli husus:

    1. termodinamigin ikinci yasasi aslinda tam olarak sunu soyler: "parcacik sayisi sonsuza giderken olmasi en muhtemel olan sey olur". bu su demek: bozuk para atalim. hepsinin tura gelebilecegi kac durum var? yalnizca bir: tttttt....
    biri disinda hepsinin tura gelebilecegi kac durum var? daha cok: ytttt..., tyttt, ttyttt...
    peki yarisinin yazi yarisinin tura gelecegi kac durum var? abarti cok: ytytyt..., yytyttyt, yttytyyt.... iste sonuncusu maksimum entropiye sahip olan sistemdir

    sonuc: cok para atarsam yarisi yazi yarisi tura gelir. entropinin artmasi, sistemin muhtemel olmayan durumdan daha cok muhtemel olan duruma dogru gitmesi demek. icinde bulundugunuz odadaki molekullerin hepsinin odanin sag kosesindeki noktaya toplanmasi mumkun. ama bu kosulu saglayan yalnizca bir konfigurasyon var. halbuki atomlarin odanin her yerine esit dagildigi cok konfigurasyon var.

    2. termodinamigin ikinci kanunu *kapali bir sistemde* entropinin her zaman arttigini soyler. kapali sistem kismi cok onemli. sisteme enerji vermek suretiyle entropisini azaltabilirsiniz. bazi arkadaslarim dunyadaki canli hayatin dogal yollarla olusmus olamayacagini, cunku duzenliligin hic bir zaman artmayacagini soyleyerek, imanlarini pekistirirler. iman pekistirmeye itirazim olmamakla birlikte, dunyanin kapali bir sistem olmadigina isaret etmek isterim. gunesten deli gibi enerji akmaktadir dunyaya, ve duzeni bu saglar.

    zira buzdolabina bir bardak su koydugum zaman da nefis duzenli buz kristalleri olusmuyor mu? tuzlu sulu bardagin icine ip bandirip alttan yavas yavas isittigimda ipin ucunda kusursuz bir kup olusmuyor mu? hani olmazdi hani?

  • tibet mistizminde geçen uzun süreli disiplin isteyen meditatif bir çalışmadır. düşünce enerjisinin yoğun olarak meditatif çalışmalarla odaklanması sonucu bir tür "düşünce varlığı" yaratılmasıdır. bu yaratılan formun enerjisi, bağlantınızı keserseniz belli bir süre sonra dağılır. tibet mistizmine göre düşünce, ruhun yansımasını taşıyan bir enerji formudur. doğru konsantrasyon ve tekniklerle, bu yoğunlaştırılarak bir tür canlılık belirtisi gösterilen form yaratılabilir. ayrıca tulpa, x-files dizisine de konu olmuştur.

  • bbc reklamsız olarak yayın yaptığı için kesilen vergidir. türkiye'de trt hem reklam alır hem de vergi alır. yine de maçlarda bir senkronu bile tutturamazlar. zaten maç dışında da izlenmez.

  • mümkün mertebe uzak dursak da avm'lere bebek arabasıyla gitmek zorunda kaldığımız her seferde karşılaştığımız uyuz tiplerdir.
    dün akşam yine karşılaştık bu tiplerle.
    yürüyen bant olan katlarda zaten kesinlikle kullanmıyoruz asansörü ama yürüyen merdiven olunca güvenlik nedeniyle mecburen binmek gerekiyor asansöre. ama ne mümkün bir sürü gereksiz tip yüzünden binebilmek. adam 1 ya da 2 kat çıkabilmek için yürüyen merdivenin hemen yanındaki asansörün önünde 10 dakika bekleyebiliyor. fıttırıyorum. lan sen gezmeye gelmedin mi bu nalet yeri? geze geze çıksana amk yukarı! yaşın en fazla 30! nasıl bir robotluk bu!

    asansör geldiğinde binebilmek de ayrı bir macera. bebek arabasının yanlarından önümüze geçip binebiliyor insanlar. sıra mıra hak getire. öncelikli olmamız gerektiğini tamamen bir kenara bırakıyorum zira burası türkiye.

    bazen yavruyu kucağıma alıp yürüyen merdivene kaktırıyorum arabayı iki büklüm çıkıyorum üst kata.

    edit: anne değil baba yazdı.

    edit 2: öncelik tanımlanmamış diye atlamış sazan. tanımlanmış tabi ki. asansörün önünde öncelikliler diye bir tabela var ve orada bebek arabası işareti var. işte bu beyinsizler asansörleri işgal eden.

    edit 3: ha bir de memleketi bilmezmiş gibi ne işi var avm'de demiş. lan biz çok mu meraklıyız gidip onca insanın içinde sıkış tıkış hareket etmeye. 'zorunda kaldığımızda' yazmışız bak oraya. yani bu avm denen yerlerden tamamen uzak durmak artık çok zor. illa ki bir işini orada görmen gerekiyor. siz okküzsünüz diye biz kendimizi mi sakınalım. bunu sokak köpeklerine karşı yapıyoruz biz. ısırırlar diye gitmiyoruz onların takıldığı yerlere. sen de mi bu muameleyi istiyorsun. bu heyvanlar yüzünden gitmiyorum mu diyelim.

    debe editi: başlıktaki tüm entirileri okuyunca düşündüğümden daha fazla öküzle birlikte yaşadığımızı gördüm. ellerine sağlık çok güzel açıklayanlar olmuş konuyu. bir öküze anlatır gibi anlatmışlar.
    özetliyorum: kimse bu tiplerden iyilik beklemiyor, asansörden inip yer versin demiyor zaten. sadece sıra beklemesini öğrensinler ve mecbur değillerse kalabalık yapmasınlar yeterli. orada sırası gelen anne-baba asansöre binebilmeli. aksi gerçekten insanı delirtiyor.

  • insanın huzur dolduğu bir andır.
    çekoslavakyada iş aramaktan, otostopla kübaya gitmekten, evde taze fasulye yerine çin yemeği yapmaya çalışmaktan, beslemek için satılık iguana aramaktan, uzakdoğulu ya da zenci sevgili arayışından, senden başkasının okumadığı dergilere abonelik ücreti ödemekten vazgeçildiği andır.
    evet, hayat kısa ama beyhude yere yormamak lazım bünyeyi; farklılık uğruna kafayı bite sokmamak lazım.
    belki de naif değişikliklerle arada sıradanlığı kırmak daha caziptir.
    ne adamlar gördüm bir sene çinde yaşamış mesela; tek tespiti; -abi yemekleri çok kötü- oluyor. ne hayatı vasat görünen insanlar var; öyle bir keyif alıyor ki oturma odasını boyamaktan, insan onu tom sawyer sanıyor.
    fiziksel olarak ne çok güzel ne çok çirkin olmak, benzer 30 insanla aynı servise binerek aynı fabrikaya çalışmaya gitmek, gümüşlüğe bardak dizmek sıradanlık gibi gözükebilir ama alınan keyif tüm geyikliğini nötrler.
    vazgeçilebilir bir insan olduğunu fark etmek de iyi gelir bünyeye, -ben böyleyim o' lum- kaprisleri yerini belki de -özür dilerim yaaa- lara bırakır.
    sıradanlık rutine binmediyse güzeldir. kirlenmek kadar olmasa da.
    anti narsist bir eylemdir; sıradanlığın farkında olmak.