hesabın var mı? giriş yap

  • her boşluğa sağına soluna bakmadan pat diye atlamalarıdır. sonra da motorcuları fark edin diye bas bas bağırmalarıdır.
    edit1:imla
    edit2: mesajla uyaran arkadaş eklememi istedi; "yol olmadığında fütursuzca kaldırıma atlamaları"
    edit3: ara sokaklarda yayaların arasından zikzak çizerek hayvan gibi gitmelerini de eklememi istedi bir arkadaş.
    edit4: ters şeritten gidip yol vermedin diye bozuk atmalarını da ekleyelim.

  • harcanmış bilim adamlarından ludwig boltzmann tarafından tanımlanmıştır.
    termodinamiğin ikinci kanunuyla açıklanır.
    evrenin temel kurallarındandır.
    -düzensizlik ya değişmez ya artar-
    örnek olarak difüzyon verilebilir. ayrı duran maddeler birarada olandan daha düzenlidir ve kendiliğinden karışmış sıcak ve soğuk sudan olmuşmuş ılık suyun bir daha sıcak ve soğuk diye ayrılması neredeyse imkansızdır.(en azından ömrünüz üssü 1000 kadar sene bekleyebilirsiniz)
    eskime , püsküme , yaşlanma , yıllanma gibi eylemlerin nedenidir. (ah şu sürtünme yok muu...)
    en düzensiz enerji ısıdır ve bi gün bütün enerji ısı olacak (entropi artıyo ya) bu da evrenin sonu olacak. (ısıl ölüm)
    entropinin formülü : s = k * log(olasılık sayısı) [ne olduğunu anlamak için ünide fizik okiicam , sonra daha iyi anlatırım]
    eğer bulduğunuz teori görelilik veya kuantum teorileriyle çelişiyosa belki affedilebilir ama termodinamiğin ikinci yasasıyla çelişiyosa asla. bu yüzden ayrıca dikkat edilmesi gerekir.

    ve en önemlisi aşk mektuplarinda asla anlatilmamasi gereken bir konudur :(((

  • yarım saat olsa iyi, tam bir saat bekledim. ama sor bi niye bekledim? sorduysan cevap veriyorum: ne çok sabırlı olmaktan ne de çaresizlikten; ki bundan önce üç görüşme yapmıştım, hepsi de çok iyi geçmişti *... tek sebebi vardı, o da merak.
    bir saat sonra artist artist gelen lavukla olan diyaloğu hatırladığım kadarıyla aktarıyorum:
    - ahmet bey değil mi?
    - evet.
    - ahmet bey, ben serkan. şuyum buyum bik bik bik... isterseniz kendinizi tanıtın, başlayalım.
    - açıkçası serkan bey. hiç başlamasak daha iyi olacak. zira bir saattir bekliyorum burada, özür bile dilenmedi. allah rızası için bi su içer misin diyen de olmadı. bu sizin çalışanlarınıza ne gözle baktığınızın çok açık bir göstergesi bence. kaldı ki buraya iş dilenmeye de gelmedim. benim çıkarlarım kadar sizin de çıkarlarınız söz konusu. tecrübesiz olabilirim ancak yeteneklerimin ve yapabileceklerimin farkındayım. (tamam biraz gaza geldim.)
    - ee şey, bik bik bik. yurt dışından misafir falan filan...
    - tek bir şey sormak için bekledim, yoksa çoktan çekip gitmiştim: cv'im kariyer.net üzerinden 8 kere görüntülenmiş. bunun sebebini merak ediyorum, cevaplarsanız sevinirim.
    - (görüşmede ciddiyet, bu noktada kayboldu) eheheh tam olarak bilemiyorum, insan kaynaklarındaki arkadaş sizi çok beğenmiş olabilir.
    - (sağ kaş havada) ben de öyle tahmin etmiştim. telefonum orada var, 7/24 arayabilir... iyi günler.

    hızlı bir şekilde sandalye çekilir, yerden kalkan tozlar arasında mekan terk edilir...

    edit: ya şunu da ekleyeyim; görüşmeden 10 gün önce, sabah içtimalarında 2 saat ayakta ve esas duruşta kıçı kırık başçavuş beklemiş adamım. mesele beklemek değil, potansiyel bir çalışanına yaptığın muamele. çay çorba ikram edersin, arada ihtiyacın var mı diye sorarsın, ne bileyim basit bi açıklama falan yaparsın. odaya adamı sokup, bir saat bekletmek ayıb!

  • bu durum avrupa birliği adına bir utançtır. aynı parayı kullanıp vizesiz dolaşmakla birlik olunmuyor. böyle zamanlarda işbirliği, kaynak paylaşımı, personel ve teknik destek olmayacaksa ne zaman olacak.