hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye'deki koşu parkurlarında gerçekleşen elim olay. adı üzerinde "koşu parkuru" sevgili vatandaşlar. tamam hadi spor yapmak istedin yürüdün diyelim. neden yolu kapatıp koşu yapan insanların temposunu bozuyorsun? bir de üstüne üstlük utanmadan yanından koşup giderken "cık cık", "tövbe tövbe" diye sitemlerde bulunuyorsun. ayıp. aynı güruh alışveriş merkezlerinin yürüyen merdivenlerinde yolu kapatır.caddede dar sokaklarda yolun ortasından yürüyüp, arkadan gelen kişileri "pardon" demek zorunda bırakırlar.

  • gece 2'de sıcaktan uyandım. etraf karanlık, kimse uyanmasın diye ışığı açamıyorum, kör bir şekilde yolumu buluyorum. bu havasız karanlıkta ne yapacağım? seçenekler:

    1) 31
    2) netflix buffer yaparken kısa bir 31

    netflix açıldı, ama hızlı açıldı dikkat edersen, daha donumu indirmemiştim. hafif bir şeyler izleyip sızayım derken, yanlışlıkla daredevil'e tıkladım, hadi dedim bir bölümüne bakayım, bari eğlendirici bir şey olsa. 6 bölüm sonra ben hala kanepedeyim ve işe gitmeye hazırlanan hatuna bunca saattir kahvaltı bile hazırlayamadığım için utanıp salonda uyuyakalmış numarası yapıyorum. ancak o zaman farkediyorum saatlerdir işemeye bile kalkmadığımı ve patlamak üzere olduğumu.

    izlediğim en iyi marvel şeyi, filmler dahil. yalnız esas oğlanın ortağı olan karakterin olduğu sahneleri atlıyorum genelde, jar jar binks gibi bir şey, lüzumsuz ve söndürülmesi lazım.

    halen kanepedeyim sanırım, dövüş koreografilerini yattığım yerden yeniden canlandırıyorum. karşı koltuğu iyi dövdüm geçen bölüm, sezon finalinde cam sehpaya dalıcam. bu entry bir rüya mı? buffering...

  • üsküdar belediye başkanı hilmi türkmen’in yeğeni cihat türkmen; ilahiyatçı ama gençlik ve spor müdür yardımcısı. keşke liyakattan , kul hakkından da biraz rahatsız olsaymış. yiyin efendiler yiyin, doyuncaya tıksırıncaya çatlayıncaya kadar yiyin!

  • sonuç editi:
    mahkemeye yapılan itiraz reddedildi. anadolufest'in haziran'a ertelendiği söyleniyor ama herkes biliyor ki o zaman da yaptırılmayacak.
    organizatörlerin açıklaması şurada.
    yasak kararına verilen destekler(!) ise şurada. imza koyan kuruluşlara bir bakın.
    -----------

    "eskişehir'de açık alanlarda yapılması düşünülen her türlü etkinlik, yürüyüş, oturma eylemi, stant/çadır kurma, afiş/pankart asma, konser, şenlik, festival vb 15 günlüğüne valilik tarafından yasaklandı" kaynak

    belirtilen bir sebep yok açıklamada.

    12 mayıs'dan itibaren 4 günlüğüne şehirde önemli bir müzik festivali olan (ve şu ana kadar 10bin bilet satılan) anadolu fest eskişehir vardı.
    sanatçılar ve program şurada
    organizasyonun açıklaması şurada

    sorarlarsa kimsenin yaşam tarzına karışılmayan özgürlükler ülkesi.

    hani meşhur twit var ya: "siyasetten bıktım, biraz da şununla ilgileneyim dediğiniz ne varsa gelip onu da s*kecekler. nefes alamayacaksınız"

    edit: kararda valilik, kaymakamlık ve siyasi parti etkinlikleri yasak dışında tutulmuş, resmi 19 mayıs törenleri yasağa dahil değil, ama zaten 19 mayıs törenlerinin etkisi de zamanla azaltılmış olduğu için yasağa da gerek yok

    edit: 12-13 mayısta eskişehir teknik üniversitesinin bahar şenliği de yasağa takılıyormuş

  • kaç bölümdür "bu çetin özder kime benziyor kime kime kime" diye zihnimi kurcalayan sorunun cevabını sonunda buldum: hindistan cevizine benziyor.

  • diz kapağımın arkasında ve kollarımın iç kısmında tam eklem yerlerimde minik kırmızılıklar şikayetiyle gittim doktora.. bi süre konuştuk, sonra muayene sedyesine yüzüstü uzanmamı istedi doktor..

    "işte sıçtığım an!" diye düşündüm.. yüzüstü ve sırtüstünü hep karıştırırım ben.. yüzümüzün üstüne yatınca mı yüzüstü oluyo, yoksa yüzümüz üste gelicek şekilde yatınca mı bi türlü aklımda tutamıyorum..

    bunları düşünürken, aklıma bi cinlik geldi.. dedim "önce yüzüm yukarı gelecek şekilde bi yatayım, doğruysa zaten doktor bey, muayeneye başlar.. yok başlamazsa bi de öbür türlüsünü denerim.."

    önce yüzüm yukarı gelecek şekilde uzandım..
    baktım doktor beyde bi hareket yok, yavaşça yan döndüm, sonra bi de yüzüm aşağı gelecek şekilde uzandım.. bikaç saniye sessizlik.. "yanlış oldu herhal" diye yine döndüm.. doktor öle ayakta bekliyo bana bakarak..
    "alla alla.." dedim.. "kompil karıştırdım herhalde ben!?" bi daha yan döndüm.. bu sefer ellerimi de yastık gibi kafamın altına aldım, cenin pozisyonu gibi hafif..

    hala ses yok.. "dur.." dedim "bi de öbür yana döniim".. ama stresim de artıyo bu arada.. "acaba kompil ayağa kalkıp yeniden mi başlasam" diye de düşünüyorum, tam ben yüzüstünü bulduğum sırada görememiş filan olabilir diye..

    kendi etrafımda bi tur daha attım ama ağlıcam artık.. doktor da ölee bekliyo başımda.. en son yüzüm yukarı gelicek şekilde yatarken bu da mı gol değil! bakışımla bi daha baktım doktora..

    __"napıyosun yaa??!!" dedi..

    napıcam ya napıcam??!! kabir azabı çekiyorum, yattığım yerde.. öle seyredeceğine, kolumdan tutup doğru yöne dönderiversen nolur??!

    halkın anlıyacağı dilden konuşsun doktorlar biraz!! yüzüstümüş!!1

  • hazal kaya ile güzel/uyumlu çift olsalar da medeniyet konusunda ve "çocuk gürültüsü "özelinde tuhaf çift, ibrahim selim'in programında:
    ali: ben de önceden rahatsız olurdum, çocuğun ağlamasından vb.. havalimanındayız çocuğum koşuyor, bağırıyor, kendince şarkı söylüyor. kadının biri geldi beni uyardı. gittikten sonra çocuğuma daha çok bağır evladım dedim mealinde açıklama yapmış.
    hazal ise: çocuk uçakta ağlıyor. uyarıyorlar.. ağlayacak tabi çocuk o! diyor.

    derdimiz medeniyetse bu ifadeler yanlış. sizinki çocukta bizimki çocukta turistin/yabancınınki ne? niye medeni toplumlarınki toplum içinde ağlamıyor ve/veya şımarmıyor ya da direkt kendine çeki düzen veriyor? susmuyor/susturamıyoruz de anlayayım ancak bunu "normalleştirmesin" kimse.

    derdim de linç minç değil, bunları görüp, bu konuda örnek almasın kimse diye not düşüyorum. diğer konular da cidden güzel/uyumlu/örnek çift-eş.

  • başlık: beyler toprak genişletme planımı açıklıyorum.

    1. çok basit beyler italya ile hazırlık maçı ayarlıyoruz. ve otobüs kaldırıp 20.000 taraftar gidiyoruz maça. italya ile adam gibi maçımızı yaptıktan sonra dönüşte san marinoya uğrayıp orayı alıyoruz. 30 bin nüfusları var 15 bini karı kız çoluk çocuk yaşlı zaten 2 saatte alırız ülkeyi ve sonra yağmalıyoruz. üstünüde cebimizden tamamlayıp yunanistanı alıyoruz. sıkı pazarlık yaparsak para üstü ile romanyaya karılara bile gideriz.

    not: direk san marino ile maç ayarlayamayız adamların stadı 7 bin kişilik beyler.