hesabın var mı? giriş yap

  • yalnız camından bakıp "denize giriyürler" diye ihbar eden vatandaş da bayağı iyiymiş. stalin görse duygulanırdı.

  • şimdi dalga geçme amacıyla böyle bir başlık açıldı sanabilirsiniz ama kesinlikle değil. zira tarihsel gerçekler bunlar ve dalga geçilmeyecek kadar de önemli bir durum. öncelikle şu haritayı inceleyiniz.

    http://dianabel.weebly.com/…621192/3044798_orig.jpg

    roma döneminde yozgat, ankara ve çankırı yöresinin galatia adıyla anıldığını göreceksiniz. peki şu anki galata'ya da isim babası olan bu galatia ismi nereden gelir ve buranın halkı galatlar kimdir? galatlar anadolu'ya kuzeyden uzun bir göç süreciyle gelen ve yerleşen kelt'lerdir. zaten galata ismi de kelt isim kökeninden gelir.

    romalıların keltlerle yaptığı savaşlardan sonra keltleri dağıtmasıyla birlikte, galatları oluşturan kelt kavimleri romalıların baskısıyla güney ve doğu avrupa'ya sürüldüler. brennios (brenn) adlı önderin komutasında doğuya yürüyen galat gücünün, kadınlı erkekli 20.000 kişiden oluştuğu ve kadınların da erkeklerle birlikte savaşa katıldığı antik yazarlarca belirtilir. mö 280'de pannonia'yı (bugünkü macaristan), 279'da yunanistan'daki delphi kentini yağmaladılar. aynı yıl istanbul'un (byzantion) karşısındaki tepeye karargâh kurarak kenti tehdit ettiler. uzun pazarlıklar sonucu byzantion'lular galatların kenti surlarla çevirmemesi şartıyla adapazarı civarına yerleşmesini kabul ederek istanbul boğazından geçmelerine yardım etmeyi kabul etti. bir kışı istanbul'da geçiren galatlardan bir kısmı istanbul'da kalarak asimile oldu. bugün galata olarak bilinen bölgenin isminin galatlar'dan geldiği söylenir.

    gördüğünüz gibi anadolu'ya gelen, istanbuldan ankara ve yozgat'a geçen ve yozgatlı'laşarak kaybolan keltler aslında yozgatlıların atasıdır.

    not: şimdi bu durumda celtic de bir yozgat takımıdır çıkarımını kolaylıkla yapabiliriz:) ayrıca bu durumda kendi takımım olan galatasaray da kelt sarayı anlamına geliyor.

  • muhtemelen olayın şokunu yaşayan, gözyaşı ve hıçkırıklarla korkudan birbirlerine sarılan, yaşadıkları için şükreden iki insan. haberciliğiniz batsın sizin sik kafalılar...

  • en azından ayağımızı yerden keserdi sayın bakan. öküzün trene baktığı gibi bakıp yangının kendi kendine sönmesi beklemezdik. verdiğim vergiye acıyorum şu çapsızlar tarikatı döneminde.

  • sonuç için şu entrye bakın: (bkz: #142399918)

    son durum için şu entrye bakın: (bkz: #142078837)
    ——
    önedit: sonuna kadar arayacağım hakkımı. bugün ikinci geceyi geçiriyorum gümrükte. ne türkiye’ye geri dönebiliyorum ne de sınırdan geçebiliyorum.

    yarın arabanın her yerine protesto kağıtları yapıştıracağım. (düzeltme: bunu yarın duruma göre yapacağım)
    ——
    özet geç piç:

    üç hafta önce ben ve eşim, fransa’dan türkiye’ye arabayla geldik. eşim acil bir durum sözkonusu olduğu için, birinci haftanın sonunda uçakla dönmek zorunda kaldı. ben arabayla kapıkule kapısından çıkmak istediğimde, eşim arabada olmadığı için 38 bin türk lirası ceza kesildi. cezanın nedeni giriş kaydının eşimin adına yapılması. arabayı ben kullanıyorum, ben ehliyetimi veriyorum fakat yan koltuktaki eşim kaydediliyor şoför olarak.

    araba ikimizin üzerine kayıtlı.
    arabanın ruhsatında ikimizin de ismi mevcut.
    (detaylar aşağıda)

    gümrükte iki müdür yardımcısı olayın rezaletini anladı, fakat hiçbir şey yapamadı.

    her türlü desteğinize ve görüşünüze açığım.

    ***

    1- türkiye’ye girerken gümrük görevlisi eşimin adını kaydediyor sadece. benim ismim, ruhsatta mevcut olmasına rağmen, kayda geçmiyor.

    “sistem böyle, tek isim kaydedebiliyoruz zaten”
    (bkz: sistem böyle)

    2- böylece türkiye’de arabayı sadece eşim kullanabiliyor, yasaya göre. eşimin uçakla döneceğini önceden bildirmek gerekiyormuş.

    “bence de mantıksız, ama kural öyle diyor”

    3- ne geri dönebiliyorum, ne de sınırı geçebiliyorum. şunu öneriyorlar:

    birinci çözüm: şimdi cezayı öde, ve git.

    ikinci çözüm: saat üçte geldim kapıkuleye. sabah saat 9’da 38 bin tl’lik ceza üzerinden pazarlık yapılmasını teklif ettiler.

    üçüncü çözüm: dava açmak. bu meblağı ödedikten sonra dava açabiliyormuşuz, ama…

    “… ama genelde mahkeme reddeder”

    4- eşimin acil dönmesinin nedeni babasının hastalanması. (kime neyse bundan)

    5- benim gibi onlarca kişi var ama bir tek ben kaldım itiraz eden. hepsi uzlaşmaya gitti. aralarında en saçma olanı benim durumum.

    6- buraya kadar okuduysanız, allah sizden razı olsun. allah çocuklarınıza güzel, adil bir ülke nasip etsin.

    adam öldürmedim, hayatımda kimseyi yaralamadım, ulan radara yakalanıp trafik cezası bile yemedim. işimi hakkıyla yapmaya çalıştım, hak yemedim, hırsızlık yapmadım.

    insanın zorunda gidiyor ya.

    edit-1: eşimin buraya gelmesi bir şeyi çözmüyor. aracın sürücüsü arabayı bırakıp gitmiş diyorlar. şaka gibi değil mi?

    edit-2: yeni yeni şeyler öğreniyorum.

    • ailecek arabayla gelip, arabanın arkasını doldurmak için aile fertlerini uçakla yollayanlar varmış. (sanırım bunu yazan arkadaş eşimin bu yüzden uçakla döndüğünü söylüyor. ya sabır)
    • fakirlere hava atmak için arabayla geliyormuş insanlar. valla o kadar çevrem yok türkiye’de. olsa da hava atsak.

    edit-3: bu entry şişmesin diye şurada (bkz: #142078837) son durumu paylaşıyorum. böylece başkalarına da örnek olabilir bu hadise.

    edit-4: tüm mesajlara bakıyorum, arada unuttuğum varsa kusura bakmayın lütfen. henüz bir sonuç alamadık. tüm süreci anlatacağım sonuç gelince.

  • kariyeri oldukça dolu olan ve balyoz soruşturmaları döneminden beri türkiye hakkında bir şeyler söyleyen, yazıp çizen bu batılı uzmanı ve tespitlerini bir kalemde karalayanları anlamakta zorluk çekiyorum.

    ekonomik olarak gelişen ama demokrasi olarak yerlerde sürünen ülkeler yok mu dünyada. var işte, malezya. adam doğru benzetme yapıyor ama ekliyor. türkiye'nin özel durumu sebebiyle ekonomi de bu kadar iyi gitmeyebilir. o zaman tüneln çıkışı afganistan'a diyor.

    söylediklerinin en acı yanı, 1923 yılından sonra kurucu kadroların hedefe koyduğu batılılaşma, batı camiasında kalma, avrupa değerlerine sahip çıkma idealleri; cumhuriyet tarihinde ilk kez bu derece güçlü bir şekilde terk ediliyor.

    gerçekten hala bu adamın tespitlerinin bugün yaşadıklarımızın doğru karşılığı "olabileceğini" gören yok mu? ben mi paranoyak oldum?

    debe editi : (bkz: öğretmen kumru konak'a yardım kampanyası)

  • avrupa enayiligini kullana kullana adamlarda iyi niyet bırakmadınız. malesef oraya gidenler oradaki gibi durust olmayi, gercekten ahlaklı olmayı ogrenmedi. orada ortadoguyu yasamaya devam etti.
    avrupa sistemi icin kimsenin gozunun yasına bakmamalı.
    sosyalistler,liberaller yuzunden tum ortadogu,afganistan avrupaya dolustu. hala akillanmadilar. gelen insanlar oradaki degerlere
    uymaya onlari benimsemeye gelmiyor malesef. cok kulturluluk zenginlik olayi fena patladi. ama sjwlere laf anlatilmiyor.
    edit: ahlak is ahlaki,devletin kurallarina uyma,devletin sosyal imkanlarindan hakkin kadar yararlanma. ne anliyorsunuz su yazilanlardan cok acayip kafalar var. avrupa ahlaksız diye kufur edenler
    -avrupada taksiye bindiginde seni dolandırıyor mu?
    -avrupada girdigin bir dukkan seni turist gorunce sana fazla fiyat cekiyor mu?
    -avrupadaki insanlar kendi devletlerini dolandırıyor mu?
    ....
    senin ahlak sandıgın ahlak degil. aynen kufur ettigin gibi batının ahlakını alman gerekiyor once,o ahlak olmadan
    teknolojiyi alsan da olmuyor.

  • göztepe'de oturuyorum, göztepe gol atınca bütün evlerden öyle bi goooooool sesi yükseldi ki deprem oldu sandık.

    not: adana demirspor

  • $ehirlerarasi yolculuklarda biz erkeklerin sikca ba$ina gelen hissel durum. zerre alakasi yoktur abazalik ilen, ipnelik ilen. tepeden tirnaga temiz ve sevimli hislerin dogurdugu durum.
    ornek olay, tamamen mizansendir:
    ankara - izmir hatti, alinmi$ metro firmasindan bilet, izmir'e akilacak. bir ilkbahar gecesi, saat 01:00 gibi. otobuse binilir, hemen sagda solda guzel kizlar dikkat ceker, bu kismi abazalik, ipneliktir bak o dogru, "-uff ne duzgun kari baba be, kalcalarina kurban..." gibi... bunlar pek klasik erkek geyikleri.
    sonra yolculuk hali ba$lar, etraf karanlik. yol i$iklarinin, asfalt otobanda yazdigi $iirler...
    o guzel kizlardan pek bir begenileni pek bir hastasi olunan uyur. sen de kenarda artik uyur musun ne bok yersen. ertesi sabahin gune$i parlamaya ba$layip izmir'e yakla$irken, o kiz hala uyuyordur. ama ne uyumak. melek mi, prenses mi, huri mi... ba$ o ince boyundan hafif sola yatmi$, o pembecik dudaklarin uzerinde cig gibi ter, saclarin daginikligi, yolculuk oncesi makyajdan kalma kalem hafif silinmi$. 2-3 dakikada bir kafayi ufak hareketler ile saga sola cevirir, bu hareket esnasinda boynun on kismindaki o iki kiri$ ortaya cikar, aralarindaki o cukur, dunyadaki en guzel yeridir belki... i$te o zaman direk opesi gelir insanin kizi...
    daha fazla yazamayacam. elim ayaam titriyo bak...
    (bkz: hisli entry) (bkz: smiley koymak istiyorum) hatta koydum.

  • hiç de ayıp olmayan durumdur. adam nerden bilsin kalecinin dizinin döndüğünü? druid shaman falan mı futbolcular amk? adamlar ligin en az gol atan takımı, belki sene sonunda ligde kalacaklar o golle. sikmişim duyarınızı.