hesabın var mı? giriş yap

  • geçenler de yaşlı bir çift geldi. elektrik süpürgesi ihtiyacı varmış teyzenin eskisi yıpranmış bozulmuş senelerce kullanmaktan. fırsat ürünüydü son bi tane kalmış. aldılar makineyi garantisini falan imzaladık. 100 küsur lira bişiydi işte. tam kapıdan çıkarken teyzenin yüzünde koca bir mutluluk, durdu, kocasına döndü; "bu ay sana çok yük oldum her istediğimi aldın allah senden razı olsun hakkını helal et" dedi.

    adam karısını alnından öptü "helal olsun be ömrüm feda olsun" dedi. len kasada bi duygulandım marketin arka tarafına koşar adımlar yürüyüp gözyaşlarımı sildim. gülümsedim ne güzel bir şeysin sen aşk.

    edit: olm şaka maka bir hayal ürünü olan bu yalanımı fena yediniz lan kdaskljda cezmi kalorifer bile paylaşmış ahahaha.

  • make ekşi sözlük great again mottosuyla çıktığımız yolda bu sene sözlük'te bir dizi yapısal değişikliği hayata geçirmeyi planlıyoruz.

    temel amacımız sözlük'ün en belirgin özelliği olan içerik çeşitliliğini ve içerik kalitesini arttırmak. sözlük'te zaman geçirenlere her konuda güzel entry'ler önermek, yazarlar arasında daha fazla etkileşim sağlamak, yazar alımı ve moderasyonu çok daha hızlı işler hale getirmek de hedeflerimiz arasında. yeni özellikler geleceği gibi, mevcut bazı fasilitelere de veda edeceğiz.

    debe, bir önceki gün en fazla beğenilmiş entrylerin ön plana çıkmasını sağladı ve bu sayede birbirinden güzel entry’lerin gözden kaçma ihtimalini azaltarak çok daha fazla insana ulaşmasına imkan tanıdı.

    sayesinde çok iyi yazarlar ve entry’leri ile tanıştığımız debe, doğal olarak bir yandan da sadece debe listesine girme motivasyonuyla yazılmış entry’lerin sayısını arttırdı. daha çok oy alma imkanı olduğu için sadece çok ilgi gören veya gündeme girmiş başlıklar hakkında yazılmasını ve bazen de başlığa yeni ve özgün bir entry girilmesi yerine başlığı açan kişi ya da entry’si hakkında yeni entry'ler yazılmasını beslemeye başladı.

    debe'ye giren el emeği göz nuru güzelim entry'leri hariç tutarak belirtmek gerekir, debe'nin amacının saptırılmış şekilde kullanılmasına rağmen yayında kalması, aslında istemediğimiz bu durumu onayladığımız algısı yaratıyor.

    bu sebeple dünün en beğenilen entry’lerinin sunulduğu debe fasilitesine veda ediyoruz. iyi yazarların ve entry’lerinin daha da fazla görünür olmaları, daha az kişinin yazdığı başlıklara yazılan entry’lerin de gözden kaçmaması ve sözlük’e her konu hakkında çok daha fazla sayıda kaliteli entry yazılması motivasyonunu arttırmayı planladığımız çalışmalarımıza da süratle devam edeceğiz.

    bu bakımdan, eksikliklerimizi fark etmemiz için fikirleriyle bizi besleyen, iletişim sayfası üzerinden geri bildirimlerini eksik etmeyen yazarlarımıza sonsuz teşekkürler ederiz. yes we can.

  • ışık hızında zaman akmaz. misal foton için işleyen bir zaman yoktur. sözgelimi andromeda galaksisinde oluşan bir fotonun bizim gözümüze ulaşması ikibuçuk milyon yıl sürerken foton için olan şudur: oradaki bir yıldızda oluşur ve aynı anda bizim gözümüze ulaşır. foton için bu böyledir. bu yüzden zaman sadece gözlemciye bağlıdır demiş anştayn reyiz.

  • bu sorulara sazan gibi atlamak tehlikelidir. nadiren sizi rahat ettirecek bir görev çıkar. çoğunlukla saçma sapan bir görev sizi beklemektedir.

    -aranızda dalgıç var mı?
    üç beş kişi el kaldırır. aralarında en kıdemli ,bröveli aşmış arkadaşa bölük akvaryumunun temizliği ve balıkların bakımı kitlenir.

  • gözlerini kapatıp vazifesini yapabilenler için son derece kolay bir iştir; aksi halde sıkıntılıdır.

    "breaking bad gibi, lost gibi diziler yazdın da yapımcılar yok mu dediler"le kestirip atıyorsun ya sen; ben de sana diyorum ki sen bu ülkenin televizyonlarında işlerin nasıl yürüdüğünü hiç bilmiyorsun dostum. gerçekten en ufak bir fikrin yok.

    bugün türkiye'de senaryo yazarı olmak zor; çok zor. çünkü burada senin bahsettiğin müthiş hikayelerle zerre kadar ilgilenilmiyor. dünyanın en muhteşem hikayesini mi yazdın? nafile. kimsenin üzerine kalem oynatamayacağı kadar kusursuz bir dramatik yapı mı kurdun? nafile. çatışmanın kralını, daha evvel kimsenin akıl etmediğini mi yarattın? nafile. nafile. senin hayal ettiğin yapımcılar, böyle "faydasız" şeylerle ilgilenmiyorlar. ben sana neyle ilgilendiklerini anlatayım. bak, aşağıdaki ibretlik sözler, senin ve herkesin çok iyi tanıdığı bazı yazarlar, yapımcılar ve genel yayın yönetmenleri tarafından yüzüme karşı açıkça söylenmiş şeylerdir; dikkatli okumanı tavsiye ederim.

    "ilginç fikirler, yeni hikayeler bulmaya çalışmayın; zaten bulamazsınız. bütün diziler dördüncü bölümden sonra aynıdır çünkü; iyi bir kadın vardır, kötü bir kadın vardır, entrika vardır, aşk vardır, adam televizyon izler, kadın çay getirir falan. türk kadını bunu izler; ne yapsın kore savaşı'nı bilmem neyi?" - kendisine sunduğumuz dokuz farklı projeye burun kıvırıp bize "lale devri"ni örnek veriyor.

    "siz neden bu kadar kasıyorsunuz ki? tarihi şeyler, fantastik şeyler, gizem hikayeleri falan? türk izleyicisi salaktır; bunları ne anlar, ne seyreder. entrikayı görmediği zaman kanalı değiştiriverir. basit şeyler yazın, basit. aşk, entrika, para... nesi var bunların?" - kendisi, hayatı boyunca en fazla üç kitap okumuş bir adam ve türkiye'nin en zengin, en iyi yapımcılarından sayılıyor.

    "hikayeniz güzel ama çok para gerektiriyor. ben buna bu kadar para basacağıma iki evde, iki aileyle, üç kuruşa fıstık gibi dizi çekerim, millet de ayıla bayıla seyreder." - yukarıdaki zengin yapımcı.

    "tamam, hikayeniz iyi olabilir ama bakkal hüseyin'e sorsam onda da güzel hikayeler vardır. artık önemli olan hikaye değil arkadaşım; reyting yapar mı bu iş, sen onu söyle." - kendisi sizinle görüşmek için - o sırada hiçbir meşguliyeti olmadığı halde - sizi üç buçuk saat ayakta bekletmeyi marifet sayıyor.

    "biliyorsunuz ki önemli olan hikayeyi kimin yazdığı değil, kimin isminin bilindik olduğudur. bu yüzden jenerikte benim ismim yazacak. ama siz de hakkınız olan miktarı alacaksınız." - kendisi şu an hala, hikayesini ve karakterlerini ortağımla birlikte yazmış olduğumuz "x" isimli dizinin parasını yiyor.

    "y şirketi dışarıdan yazar almıyor. mesela ben o dizide yazıyorum ya, benim amcam da dizinin görüntü yönetmeni. aslen iktisat mezunuyum. üzgünüm, bu işler böyle." - kendisi, "y" isimli medya mafyasının dışarıdan yazar almadığını, kendi içinde bölünerek çoğaldığını anlatıyor.

    "siz tiyatro yazarları, dramatik yapıyı iyi biliyor olabilirsiniz ama önemli olan o değil ki? biz hayatın içinden insanlarla çalışmayı tercih ediyoruz; yazarlık eğitimi almış olması o kadar da önemli değil." - kendisi türkiye'nin en çok seyredilen üçüncü kanalının yayın yönetmenliğini yapıyor.

    "benim küçük muharririm, nasıl yazdığın önemli değil; kartımı al, istanbul'a geldiğinde beni ara, buluşalım. kitabını basmayan namussuzdur." - kendisi türkiye'nin en prestijli yayınevinin genel yayın yönetmenliğini yapıyor.

    "güzel yazıyorsunuz ama bence çok gergin tiplersiniz; hep çalışmaktan bahsediyorsunuz. ben çalışma ortamımın neşeli, esprili olmasını isterim. çıksak mesela ofisten, bir yerde iki bira içsek, ne güzel çalışırız." - kendisi, yalnızca işimizi yapmak istediğimizden bizi kovuyor ve dramatik yapısını oluşturduğumuz "x" isimli dizi halen devam ediyor.

    "sizi üç ay boyunca çalıştırdım ama kusura bakmayın. ben bu sezon daha başka projelerle ilgilenmeye karar verdim. ama yazdıklarınızı saklayın; bir gün mutlaka işinize yarar." - kendisi var gücüyle türkiye'nin toplumsal sorunlarına ve adaletsizlik temasına eğilirken adaletsizliğin kralını yapıyor.

    "şansınızı istanbul'da deneyin güzelim, üzgünüm." - kendisi izmir'de kadın hakları savunucusu olarak tanınıyor ve kendisinden yardım talep eden kadınlarca gönderilmiş mektupların yalnızca giriş cümlesini okuyup başından savıyor.

    hafızam iyidir; oturup sabaha kadar bu ve buna benzer diyaloglar yazabilirim. fakat gerek yok. bence sen beni anladın; bu iş zor, çok zor yonca. ben de başta senin gibi düşünür, senin gibi hayaller kurardım: sonuçta iyi bir hikayeye kim hayır diyebilir ki değil mi? ama bak, diyorlar. hem nasıl diyorlar. kimileri de evet deyip asıl kazığı ondan sonra sokuyorlar. işte o çok daha kötü oluyor. düşün ki sana aylar boyunca rüyanda bile göremeyeceğin bir geleceğin hayallerini kurdurup bir gece ansızın, bir mangal sofrasında karar değiştiriyorlar. sen elinde dosyalar, kafanın içinde hayallerle öylece, afedersin sik gibi ortada kalıyorsun. sonra sonra hayal kurmaman gerektiğini öğreniyorsun. ben öğrendim. sen de öğren; yazarak para kazanmak, hayal tacirlerinin kitap bilmeden kalem tuttukları bu ülkede zor iş yonca, çok zor iş.

  • araba ba$inda hal ve hareketleri ile kar$i cinsten ayrilan suruculer. bazi mizansenler:

    1) siz arkasindasinizdir, daha 3 metre vardir sizin on tampona, e$$ek gibi basar duduge, yer ver diye. hemen iceri bakiniz. (sonuc :%93 kadin %6 maymun %1 ya$li bir amca)
    2) onunuzden donecektir, lakin ya zort diye doner arka lastigi kaldirima cikarir, ya cok gec kalir, geri cikmasi gerekir. hemen iceri bakiniz. (sonuc: %91 kadin %7 lama %2 acemi erkek)
    3) bayirda durmak zorunda kalmi$tir. el freni tribi ile kalkacaktir, etrafta bir lastik ve balata kokusu, kirmizi bir duman. hemen iceri bakiniz. (sonuc: %82 kadin %14 buffalo %4 acemi erkek)
    4) coktan ye$il yanmi$, orta $eritte bir polo hareket etmemi$tir. ayna ba$inda faaliyet vardir. hemen iceri bakiniz. (sonuc: %99 kadin, %1 direksiyon ba$inda vefat etmi$ bir erkek)
    5) bir yerde durmu$ bir i$inizle ugra$iyorsunuzdur. yaninizda bir firkatein gececek kadar yer vardir. sert ve uzun bir korna ile irkilirsiniz. hemen iceri bakiniz. (sonuc: %80 kadin, %15 polis, %4 acemi erkek, %1 nil timsahi)
    6) sol $eritte 40 km hizla bir clio gitmekte $eridi ortalamakta zorlanmaktadir. herkes bu arabanin sagindan ayar verir. icerdeki goruntu. (%91 kadin, %6 koala, %2 surucusuz otomobil prototipi, %1 erkek)
    7) bir araba geri manevra ile park edecektir. lakin icindeki bunye, direksiyonu hic hareket ettirmeden ileri geri yaparak daha uygun pozisyonun kendiliginden gelecegini ummaktadir. bu arada da aracin vites kutusu ve $anziman sisteminden aglama sesleri gelmektedir. suzun icerisini, suzun suzun tirsmayin sizi gormez. (sonuc: %99 kadin, %1 jefrey yunusu)

    verdigim oranlardan da anla$ilacagi gibi. (bkz: istisna)

  • 15 temmuz darbe surecinde önemli bir katkısı olan evlilik programlarının, hükümetin ohal kapsamındaki yetkilerinden biri olan khk ile yasaklanmasıdır. çıkan bu khk, fetönün ohal' de aldığı en büyük darbedir.