hesabın var mı? giriş yap

  • yakın kız arkadaş göğüs dekolteli bir kıyafet giydiyse işin çok zor. ben bakmak istemiyorum, gerçekten kızı arkadaşım olarak çok seviyorum ve hiç bir fantezim falan da olmaz ama göz bir anda oraya kayıyor işte. (erkek arkadaş bile bağrı açık geziyorsa konuşurken bir anda dikkat oraya kayabiliyor yanlış anlaşılmasın bura.) o anda kız da bunu gördüyse hemen bi kıyafeti çekiştirmece başlıyor. bu durumda ben de otomatik olarak sapık durumuna düşüyorum.
    bundan sonra karar verdim tabi, eğer göğüs dekolteli bir kıyafet giydiyse o gün muhabbeti en alt seviyede tutuyorum ve sapık damgası yemekten kurtuluyorum. çünkü hayatta en sevmediğin şeylerin başını çeker sapık muamelesi görmek.

  • ciddi ciddi kulak verilmesi gereken tavsiyelerdir. önce tekne ile ne yapmak istediğinize karar verin. her yüzer aracın baskın bir fonksiyonu ve fiyatı vardır.

    önce şu kriterleri bir düşünün:
    rahat rahat balık mı tutmak istiyorsun?
    hız mı istiyorsun?
    güvenlik mi istiyorsun?
    bakım kolaylığı mı istiyorsun?
    su sporları mı yapmak istiyorsun?
    konaklanacak bir şey mi istiyorsun?
    rakı-balık mı yapmak istiyorsun?
    bira içsem yeter mi diyorsun?
    estetik mi istiyorsun, fonksiyonellik mi istiyorsun?
    oturduğun yerin yakınında tekneyi bağlayacak liman var mı, boş yeri var mı aylığı yıllığı ne kadar?
    ve daha bir sürü şey...

    önce ne yapmak istediğine karar verilir. sonra tekne seçilir. seçtiğin klasmandaki teknelerin fiyatları ile ilgili araştırma yapılır. deniz piyasasında ikinci el çok uygundur. özellikle de hava soğukken tam alma zamanıdır. parası çok olanlar " lan param var napiym napiym?" diye düşünüp hemen bir tekne alırlar ve bütün bir sezon boyunca 1-2 kere binip satarlar. baş edemeyeceklerini anlayınca kurtulmak için neredeyse yarı parasına bırakırlar.
    neredeyse her tekne sahibinin teknesinden sıkıntısı vardır. asla tam istediği gibi olmaz. onun için, dışarıda gördüğünüz her tekne, satılık yazmasa bile aslında satılıktır. sahibini bulun yeter.

    alacağınız tekne ruhsatlı yani bağlama kütüğüne kayıtlı olsun. kaçak mülteci olaylarından dolayı sıkı denetim var dikkat edin. evraksız tekne almayın, elinizde kalır, ya da çok zarar ederek kurtulabilirsiniz.

    tekneniz için para toplayana kadarki sürede bir amatör denizci belgesi alın. sadece bir kitap okumanız yeterlidir. kolaydır. ucuzdur. sınav ücreti 50 tl dir. belge ücreti 27 tl dir. başvuru işlemleri ve sınav randevusu internetten yapılır.

    yüzme bilmiyorsanız yüzme öğrenin. tekneye yüzme bilmeyeni bindirmeyin ya da güvenlik teçhizatınız tam olsun. aklınızdan çıkarmayın: "her tekne batar."

  • tom'un jerry'i, coyote'nin road runner'ı, silvester'ın tweety'y,i elmer saftirik'in buggs bunny'i yakalayıp öldürmesini isteyen bir neslin büyük ihtimalle bayıldığı, sadistik animasyon serisi.

  • öncelikle başlık konusu ceza yazılan kadın değil. başlık konusu 2:06'da başlıyor. lütfen dikkatli okuyalım.

    esenyurt'ta polis memurları kadına maske takmadığı için cezai işlem uyguluyor. burada bir sorun yok. fakat polis kendisine başka maske takmayan vatandaşların da olduğunu belirtip itiraz eden başka bir kişiye keyfi olarak sosyal mesafeye uymadığı için cezai işlem uyguluyor.

    2:06'da başka maske takmayan insanlar olduğunu belirten vatandaşa, sırf polise karşı çıktığı için polis memuru sosyal mesafeye uymuyorsun diyerek (3bin 150 tl) cezai işlem uyguluyor. ceza yazma amacını da ''bize müdahale ediyorsun'' diyerek belirtiyor.

    vatandaş sesini çıkarmasa, arkadaşıyla yakın oturması hiç bir sorun teşkil etmeyecekti. görüntülerde aynı şekilde görevli polislerin zaman zaman yan yana durdukları sosyal mesafeye uymadıkları görülmekte.

    şimdi soruyorum.. polislerin kendisini uyaran vatandaşlara bu şekilde keyfi ceza yazıp sindirme çalışması ne zaman son bulacaktır? bugün bu vatandaşa yarın sana bana...

    vatandaşa sosyal mesafeden ceza yazan polisler aynı şekilde kendilerine de sosyal mesafeye uymadıkları için ceza yazmışlar mıdır?

  • üzerinde 'iskender 6.90' yazan bir yerde hesap ödenirken, adamın kredi kartını geçirmesi:

    -bakiyeniz yetersiz efendim.
    -kaç çektiniz?
    - 7 lira.
    - 6.90 yazıyo ama.

    tekrar denenir ve banka onay verir.

  • 1958 yılındaki türk öğrencinin de bulunduğu forum başlığında kendisini tanıdığımız, yaptığı konuşmayla gönlümüzü fetheden delikanlı önder güler'in son halidir.

    uzun bir araştırma sonucunda 81 yaşındaki önder amcamızı bulmuş olmanın sevincini sizinle de paylaşıyorum. kendisiyle iletişim kuramadım ancak son durumu ile ilgili epey bilgiye ulaştım.

    foruma katılan öğrencilerin büyük çoğunluğu, sonraki yıllarda kendi ülkelerinde üst düzey mevkilere gelmişti. biz de, sözlük yazarları olarak önder güler'in bu şekilde bir yol izleyeceğini varsaymıştık ancak kendisiyle ilgili hiçbir bilgiye ulaşamamıştık.

    kendisi eskişehir lisesini bitirir bitirmez, amerika'ya gitmiş. o gün bugündür orada yaşıyor. babasının asker olduğunu düşünmüştük ancak makine ustasıymış. görsel ailesi onun eğitimine çok önem vermiş ve önder güler ingilizce'yi babasının bulduğu bir kıbrıslı hoca sayesinde öğrenmiş. lisedeyken eskişehir'de bulunan amerikan askerlerine tercümanlık yaparak hem para kazanmış hem de amerika hakkında derin bilgiler edinmiş. türkiye'de bir lise öğrencisi olarak ingilizce öğrenmiş, piyano-mandolin çalmayı öğrenmiş ve eskrim yapmayı öğrenmiş. hatta babasının yardımıyla lületaşından elleriyle yontup, abd başkanı eisenhower'a hediye ettiği satranç setini de göz önünde bulundurursak, o dönemin türkiyesinde eğitim seviyesinin ne durumda olduğunu görebiliriz.

    bahsettiğim gibi, ilgili forumdan sonra zekice bir adım atarak amerika'ya gitmiş. türkiye'nin her türlü sancısından uzak bir şekilde mutlu bir hayat kurmuş kendisine. sanırım ticari bir alanda çalışmış, o konuda net bir bilgim yok. şu anda abd'de yaşıyor.

    fotoğraflardan bile, gençliğinde yaptığı akıllıca tercihin gururunu, mutluluğunu ve bunun oluşturduğu konforu görmek mümkün.

    görsel, görsel, görsel, görsel, görsel

    edit: kendisiyle yapılan güncel söyleşi için tıklayınız

  • ayakkabı sektöründeyim.kendi markamı bugün 12 ülkeye ihracatını gerçekleştiriyorum.
    neden hazır giyim sektöründe uluslararası bir markamız yok bunun nedenlerini sıralayayım.
    üretim yapan firmalar siparişi alıncaya kadar bir yerlerini yırtıyor,sonrasında ise çoğunlukla ayıplı mal gönderiyor.
    ülke olarak zorunlu eğitim sistemi sektörleri çok fazla etkiledi.bu yüzden alttan kalifiyeli,gerekli eleman yetişmiyor.
    ülkemizde milano, londra,paris gibi moda şehirlerinin olmayışı bence büyük etken.ne alaka diyebilirsiniz ama gerçekten çok fazla alakası var.bizde modanın kalbi istanbul'da merter,laleli,osmanbey ve gedikpaşa'da atıyor.
    en önemlisi de tekstil ve moda sektöründe hala uluslararası reklama gerçekten dev bir bütçe ayırabilen,cesaretli bir yatırımcımız çıkmadı.
    inşallah bunları ben başaracağım.lütfen biraz sabır.

  • bir profesyonel fotoğrafçıyı yemeğe davet etmişler...
    yemek sırasında çektiği birkaç fotoğrafı jest olsun diye ertesi gün evin hanımına hediye olarak getirmiş,
    - evin hanımı; çok güzel fotoğraflar bunlar, kameranız çok iyi olmalı, teşekkür ederim
    fotoğrafçı; rica ederim, sizin de dün geceki yemekleriniz harikaydı tencereleriniz çok iyi olmalı!

  • said nursinin kor atlari iyilestirdigi, kisir kadinlari iyi ettigi vesaire pehlivan tefrikalarina benzeyen hikayeleri vardir.
    en meshuru da cumhuriyetin kurulus yillarinda ataturk un karsisina gecip, ayar vermesi, ukteden ukteye kosturma hikayeleridir.bu hikayeleri yazan tarihci artik nasil bir gozlem firsati bulduysa hadiseleri su sekilde nakleder.

    "...pasa'nin alninda nohut nohut terler belirmisti, said nursi beiuzaaman radiyallahu anh hazretlerinin karsisinda hazan yapragi gibi titriyordu.cogu zaman emir erlerine ismet pasalara hakaret ve emirler yagdirdigi makaminda kuculup kalmis, ayaginin altindaki halinin puskulunu ecnepi potinlerinin kenariyla kah o yana kah bu yana salliyordu.
    radiyallahu anh ve la illa abidune kadesallahu siirahul aziz hasmetli hazretleri said i nursi (topragi bol, duacisi cok olsun) delici bakislariyla pasanin icinden gecenleri okuyordu.
    pasanin tuzagina dusmemis onu kundye getirmisti.
    - efendi diyecegin bir sey yoksa izninle ben selametle gidiyorum dedi.
    pasaya bogmaca salgini olmuscasina bir ates kapladi bogazi sisti, garip sesler cikararak vesaire vesaire biy biy biy..."

    "ilimli"(kulahima anlat sen onu) said nursinin "ilimli" tebasindan birisi hadiseyi boyle nakletmeyi uygun bulmus.
    bulmus da sormazlar mi, neye dayanarak ayaginda potinle hali puskulu deprestiren ataturk imaji naklediyorsun?
    radiyalluhu anh seviyesinde bir bediuzzaman atanin odasindan cikip cami de abdest alirken kankalarina
    "ya bi gorseniz nasi maymun ettim herifi, boyle bogmaca oldu sanki girk mirk sesler cikariyodu ekikiki" diye anlatmis olabilir mi?
    ataturk hadiseyi sagda solda verdi ayari verdi ayari giydim ukteyi ddiyerek baloda, mitingde anlatmis olabilir mi?
    bu hikayeyi gotunden sallamis ilimli tarikat mensubu garfield gibi makamin camina yapisip olayi gozlemlemis olabilir mi?
    bu ne ya?

  • adam kibarlik etmis, kendini suclamis. illa “degersiz” oldugun suratina carpilsin mi istiyorsun? nasil bi’ cevrede ortamda yetisiyorsunuz mk siz.