ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekrem imamoğlu'nun 1310 kişiyi işten çıkarması
-
çok iyi yapmıştır. beleşçi ak trolller çıldırsın.
doktoru dövüp otobüsten atan iett şoförü
-
doktor yerine vatandaş yazılsa olmaz mı? nedir bu doktor vurgusu?
tanım: dövülen bir vatandaşın otobüsten atılması.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler fitness da hocaya
entry: steroid hapları erkeklik hormonunu bozar mı dedim.. adam ''yok aşkım öyle şeylere inanma'' dedi nasıl rahatladım nasıl sevindim bilemezsiniz.
hoşlanılan kişiyi görmezden gelmek
-
sana ekstra ilgi gostermek istemiyorum. ilgimin fazlasindan ben bile korkuyorum cunki. pesindeki onca milletin icerisinden birisi olmak yerine, zamana birakiyorum kendimi. belki duzelirim simdi bosu bosuna yavsak muamelesi gormeyeyim diye. hem belki ilgilenmiyorsun, ya da ilgileniyorsun da bunu gormek istiyorsun. ama o zaman da o hep bunaldigin topluluk icerisinde yer alacagim bunu unutuyorsun. bekleyelim gorelim, cok da matah degilsin, cok da matah degilim, izninle simdilik seni gormezden geliyorum cunki bu yukarida soylediklerimi kendime yedirmeye calisiyorum.
eşin eski sevgilisini işten çıkarmak
-
fazla yasak elma izlemenin sonuçları bunlar.
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
-
benim için en unutulmaz olan ve hala günlük hayatta kullandığım, almanya yenilince bizim de yenilmiş sayılmamız
esnafın z.burnu belediye başkanına verdiği ayar
-
-bak sen resulullah'ın
+orayı karıştırma
muazzam bir laiklik tanımı
yaşanmış dolandırıcılık hikayeleri
-
konuşmadığım görüşmediğim ama öylesine facebookta duran arkadaşımın adıyla, fotoğraflarıyla aynı bir hesap daha açmışlar. tabi bu hesap beni ekleyince kabul ettim. heralde ailesi işi için yeni hesap açtı, başka bir iş için açtı vs. gibi olaylar geçti aklımdan. sahte hesap olabileceği hiç aklıma gelmemişti.
gel zaman git zaman bu sahte kişilik yeni fotoğraflar paylaşıyor durumlar yazıyordu. (tabiki çalıntı fotoğraflar). fake olabilceğini kimse düşünmez.
bir gün benden kredi kartı numaramı istedi acil olarak. ben de her ne kadar konuşmasam da ilkokul arkadaşım diye verdim gitti.(hala sahte hesap olduğunu bilmiyorum)
öteki hesabı da online görünce kıllandım. ve arkadaşa sordum: sonuç dolandırılmışız amk bu kadar basit bir yöntemle.
yapılan ödemelerin iptal edilebilenlerini iptal ettim
neyseki gariban bir insan olduğum için ve verdiğim kredi kartının limiti düşük olduğu için toplamda sadece 11 tl dolandırıldık.
fakirliğin gözü kör olsun lan. ağız tadıyla 1 kg altın bile kaybedemiyoruz.
bu da böyle bir mallık anım.
11 tl ye gülenler olmus işin acinasi tarafi 11 tlyi geri almak içinde uğraştım. ama kart numaramı kendim verdigim için ben sorumluymusum. geri alamadim
türk sinemasının temel sorunu
-
toplumda gelişmemiş sinema kültürü yeteri kadar eleştiri üretmediği için filmlerde her zaman aynı kalitesizlikte kalıyor,temel sorun budur.
ayrıca farklı film türlerine yatırım yok, garanti para peşinde koşan yapımcılar kalitesiz saçma romantik komedi ve komedi gibi filmlerden başka filmlere para yatırmıyor. polisiye, suç,gerilim,gizem,bilim kurgu ya da tarihsel filmleri hakkıyla çekebilecek yetenekli yönetmen de zaten yok.
hem işi yaparken öğrenenler olsun hem de okullardan gelip yönetmen olmaya çalışanlar olsun yeteri kadar genel kültür ve sinema bilgisine sahip değiller.
hem yeterince eleştirilmeyen hem de eleştirilince "emek verdik ama biz" biçiminde savunulan filmlerde film kötü olsa da "ekmek parası be abi" biçiminde verile tepkiler bile görülebiliyor. verilen emeğin kalite yaratmaması, ülkenin kültürünün yansımaları ve gelişmemiş eleştiri yeteneği sadece sinemada değil her alanda mevcut.