ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cenk eren'in araplara kiraladığı evin hali
-
adamlar tam ekmek bırakmış koltukta mk ahahaha.
hoşlanılan kızın whatsapp'tan gönderdiği son mesaj
-
"son görülme 02:14"
yaran inci sözlük entry'leri
-
sene 2008 istanbulda makine mühendisliği okuyorum. okuyanlar bilir makine bölümüne dişi hoca bile sokmazlar. öldürülme tehlikesi var çünkü. abazanlıktan üretebildiğimiz tek şey kaldırgaçlar. askeriyeden farkı yok ortamın, yemeklere şap atsalar yeri yani. okul apışarası kokuyor. ama arkadaş ortamında bir sıkıyorum allahım sanırsın okumaya pavyona gelmişim. derslerde filan yanımıza kons oturtuyoruz. öyle ortamlar var.
uzatmayalım, bir gün dayımla konuşuyorum, paso yalan atıyorum tabi. karı kız alkol uyuşturucu ben sıktıkça dayım tekbir getiriyor telefonda. bizim ki buna inanıp; olm bir yunan misafirim var iş alacağım, onunla gelelim ortama filan sokalım alalım işi dedi. ulan elin yunanı istanbul ortdıbını ne yapsın amk demedim tabi, getir dayı getir buralar fena dedim. yolunacak kaz bulmuşum bırakır mıyım? ben hiç ciddiye almadım ama bu iki hafta sonra aradı, yeğen cuma akşamı oradayız hazırlan. hazırlan dediği de cigara ex karı kız vs vs. dedim ki dayı hazırım, bundan daha hazır olamam, gelin. bir iki de yunanca kelime ezberledim adama şirinlik olsun diye. neyse geldiler, ben tabi ooo adelfos kalosorisma filan ne dediğimi bile bilmiyorum adamı yağlıyorum adam demesin mi ne diyon amk? hoaydaa. meğer bunun yunan dediği izmirde doğmuş büyümüş adı da beşir. dedim yunanistan'ın neresindensin gardaş? hoşgeldin, diye sarıldık yunana. neyse yemek filan yendi birer bira verdim bunlara dedim yavaştan başlayın ortamlar fena, sağlam kafayla çekilmez. sarhoş etmem lazım ki pavyonu gece kulübü diye yedirebileyim. sohbet muhabbet derken bizim yunan, kanka cigara yok mu ya dedi? olmaz mı ya yeter ki isteyin amk müptezelleri diye malı hazırladım. bunlar dayımla mevlana gibi dönmeye başladı cigarayı. plan süper işliyor birer kadehte viski dayadım arkasından. bir yandan hadi hadi viskileri çekin çıkalım diye acele ettiriyorum bir yandan da allahım inşallah ölmezler diye dua ediyorum. 15 dakika sonra kafalar oldu roket, tak diyorum kahkaha atıyorlar. bunlar bana nasıl teşekkür ediyor, olm mal harikaymış, ne kafası varmış zart zurt. dedim siz durun daha hatunlara gidicez o zaman görün.
neyse bunları bindirdim arabaya, sanırım burada ki her istanbullunun bileceği bir mekana geldik.
mekan cıvıl cıvıl. istanbulda ne kadar 40 yaş üstü alkolik varsa orada. tam aranan ortam. masamıza doğru yürüyoruz. oturduk, bir solist var allah günah yazmasın dilberay ondan daha güzel. hoşgeldiniz beyler diye selamladı bizi. dayım diyor ki vay bin solisti de mi tanıyorsun? gibtin mi lan doğru söyle? estağfurullah dayı dedim bize yakışmaz. garson geldi, dedim reyis bunların kafa roket sen masayı doldur.
beş dakikada ne kadar ölüm riski taşıyan meze varsa masaya doldurdular. masada keyifler yerinde ben de kendi halimde eğleniyorum filan masaya bi döndüm, yunan cigaranın etkisiyle masada ne varsa silip süpürüyor. inşallah dedim zehirlenmez. bunlar deliler gibi eğleniyor tam istedikleri ortamı sağladım kendimle gurur duyuyorum, dayım işi alıcak neyse abi bizim yunan tuvalete gitti geldi, dayıma dönüp; erkan abi bir ishal olmuşum allah seni inandırsın zütten işedim. konslar şok. bizim beşir masaya oturdu ardından mekanın güvenlikleri patara kütere bizim yunana bir giriştiler, atatürk böyle zulmetmemiştir yunana. vurmayın herif yunan ülkeyi kötü tanıtıyorsunuz filan bağırıyorum ama kimse duymuyor. olay duruldu abi ne oldu dedim; amk çocuğu pisuvara sıçmış dediler. utançtan yerin dibine girdim, yunan gülüyor.
tabi dayım o arada korkudan ayılmış. durumu, ortamı, rezaleti fark edince; ulan şerefsiz senin getireceğin mekanı gibiyim bu karılar ne lan
diye bağırınca güvenlik bu kez dayıma girişti. ne olmuş lan karılara diyip
dövüyorlar. dedim bari iyi dövün de beni dövecek gücü kalmasın aq
neyse hesabı filan ödetip bizi attılar dışarı. dayım dayağı yiyince ayılmış, kafası yerinde ama yunan hala pert. ölümden ilk kez korktum. bindik arabaya kimse konuşmuyor. arada bir yunanın osuruk sesleri harici çıt yok. abi acil tuvalet bulun dedi bizim beşir. aha dedim sıçtık.
arabayı durdurdum dedim in aşağı amk arabaya sıçma seni denize dökerim. bu kahkaha atayım derken zütü tutamıyor zart zurt bırakıyor.
neyse bunu indirdik ayakta duramıyor dayaktan anası gibilmiş hala gülüyor. sapa bir köşeye çektim dedim şu bahçeye gir duvarın dibine sıç.
dayım arabada kımıldamadan oturuyor, beni nasıl öldüreceğinin planlarını yapıyor bende arabaya yaslanmış beşir'in sıçmasını bekliyorum. 10 dakka 15 dakka derken beşir'den ses yok. dedim bakayım öldü mü bin. bahçeye yaklaştıkça osurma sesleri geliyor. iyi dedim ölmemiş. kafayı bi uzattım bu baya tuvalete oturur gibi oturmuş ama pantolon filan üzerinde. dünyam başıma yıkıldı. geri zekalının kafa nasıl gidikse donu filan sıyırmadan oturup sıçmaya başlamış. kanka hala var da sıçamıyorum diyor. dedim pantolon dolmuş, bi ayağa kalk yer açılsın. dayı dedim beşir böyle böyle yapmış. dayım dedi ki beşir kalkarken pantolonu çorabın içine sok dökülmesin. böyle sükunet olamaz.
beşir kalktı pantolon çorabın içinde şıpıdık şıpıdık yürüyor. ceket meket ne bulduysam serdim koltuğa beşir'i oturttum. arabada bir koku var sanırsın beşir insan yemiş. polis filan çevirse kokudan 50 sene yeriz. bütün camlar açık, öğüre öğüre geldik eve.
nihayetinde beşir işi dayıma verdi
sistem33
edit : okuyun ama şukulamayın rica ediyorum, en beğenilen entry'm olacak yoksa
besin zehirlenmesi
-
hissiyat: valla abartmiyorum hayatta basiniza gelebilecek en boktan durumlarin top 5'inde yer alir. soyle ki olume en yakin hal durumunu hic abartisiz alabilir bazi noktalarda, tum sistemleri mahveder, surundurur, allahim olsem de kurtulsam diye bagirirsiniz tabii hala sesiniz cikiyorsa...
belirtiler: titreme, soguk terleme, yatakta kivranma, aglama, salak salak gulme, tum kaslarda kopacakmiscasina bir agri 39-40'a cikan atesle beraber mide de sivi kalmayincaya kadar kusma, bagirsakta ne varsa 5 dakikada bir bosaltma (su seklinde cikar genelde ordakiler), ee tabii bundan sonra tansiyon bayagi bir duser, bas doner, sok tablosu cizer resmen insan, bilinc kendini devreden cikartir, halisunasyonlardan once son dualar edilir, son sevgiler verilir, gunah cikartilir, ne guzelmis hayatim lan eskiden gibisinden seyler denir...
fiziksel durus: yesil sari gri bir surat, goz altları ultra viyole mor ve duman kahvesi, sisik, icleri kirmizi... burusmus deri, kambur sirt, titrek bacaklar, eller... aynada gollum tribine sokar adami, hastaneye gidildiginde sakin sakin test yapip, suratiniza dunyanin en dogal seyi basiniza gelmis gibi bakan sacma doktora "ulan ölüyorum ne halt ediyosun mıy mıy mıy" diyemediginizden 'orta cag usulu'bol kopuklu bir kukreme savrulur, artik kimseye karsi nazik olamayacak bir kafayi siyirma durumuna gelmissinizdir.
sonuc: mumkunse bu duruma gelmeden, ciddi bir olay kokusu aliniyorsa hic ole abidik gubidik ilaclar alinip uyumaya calismamali, kasmamali, evde beklenmemeli, lakin kendi basiniza yapacaginiz hic bir sey ise yaramiyor, daha beter ediyor. siz en iyisi hala ayikken sizi sirtlanacak biriyle beraber en yakin hastaneye gidin 2 igne bir serum yiyip kaybettiginiz tum hayati sivilarinizi alin, sabaha tas gibi olun, baska yolu yok bunun geceyi cikartmak icin, denedim gordum iki kez akla gelebilecek en rezil yerlerde, en rezil durumlarda ordan biliyorum...
ekrem imamoğlu'nun 1310 kişiyi işten çıkarması
-
çok iyi yapmıştır. beleşçi ak trolller çıldırsın.
isviçre'deki spagetti ağaçları
-
bbc'de 1 nisan 1957 tarihli panaroma programında yayınlanan ve bbc'nin telefonlarının kitlenmesine sebep olan 1 nisan şakasına konu ağaçlardır.
efsanevi haber/şaka, ağaç dallarından spagetti eriştelerini bir sepet içerisinde toplayan ve güneşte kurutan çiftçileri konu alıyordu.
video
şakayı inandırıcılık ekleyen şey, haberi sunan kişinin, bbc'nin ilk savaş muhabiri richard dimbleby olmasıydı. dimbleby programda, spagetti ağaçlarının en büyük düşmanı olan "spagetti bitlerinin" neredeyse tamamen yok edilmesi sayesinde isviçre'deki spagetti hasadının beklenenden verimli olacağını belirti.
ayrıca, hasadın veriminden mutlu olduğu gözüken isviçreli kadınların görüntüleri akarken "spagettilerin boylarının eşit boyda olmasının insanların kafasını karıştırdığını" bunun, "spagetti üretiminde mükemmelliğe ulaşmayı başaran sabırlı çiftçilerin sabırlı çabalarının ürünü" olduğunu ekledi.
haberde, makarnanın anavatanı italya yerine, isviçre'nin konum olarak kullanılmasına ve programın 1 nisan'da yayınlanmasına rağmen izleyiciler spagetti ağaçlarının gerçek olduğuna inandılar. bbc'nin o dönemdeki en üst düzey yöneticilerinden biri olan genel müdür sir ian jacob'ın bile habere inandığı ve doğrulamak için spagettiyi üç ayrı kitapta araştırmak zorunda kaldığı belirtildi.
bölümün yayınlanmasının ardından yüzlerce kişi bbc'yi telefonla aradı ve haberden övgüyle bahsettikten sonra evde kendi spagetti ağaçlarını yetiştirmek için neler yapmaları gerektiğini sordular. bbc, bu soruyu soranlara şakaya uygun olarak "bir kutu domates sosuna, tek bir spagetti çubuğunu koyduktan sonra beklemelerini" önerdi.
şakanın bu kadar inandırıcı olmasının bir diğer sebebi de spagettinin 20 yüzyılın sonlarına kadar birleşik krallıkta popüler olmaması da etkiliydi. ingiltere'de spagetti yiyenlerin çoğu, o dönemde marketlerde konserve içerisinde satılan spagettilerden yiyenlerden oluşuyordu. yapımı ve kökeni hakkında çok fazla bilgiye sahip değillerdi.
sonunda bbc işi tadında bırakıp videonun şaka amaçlı yayınlandığını duyurdu ve izleyicilerin birçoğu hayal kırıklığına uğramasına sebep oldu.
panaroma adlı programın o dönemdeki editörü olayı anlatıyor.
spagetti şakası, bbc'nin izleyicilere yaptığı ilk şakaydı ancak son da olmadı.
nisan 1964'te, izleyicilere kokuları televizyon aracılığı ile iletmenin yolu olan "smellovision" adlı icadın mucidi ile yaptıkları röportaj sonrasında bazı izleyiciler, televizyondan soğan ve kahve kokusu aldıklarını doğrulamak üzere kanalı aradılar.
1992 cadılar bayramında ise, kötü bir hayalet tarafından saldırıya uğrayan gazetecileri konu alan "ghostwatch" adlı belgeseli yayınladılar. bu belgeselin bazı izleyicilerde travma sonrası stres bozukluğuna neden olduğu bildirildi.
bbc'nin spagetti ağacı şakası halen tarihteki en iyi şakalar listelerinde yer alıyor.
sonuç olarak, "spagetti ağacı" bbc'nin aldatmaca programlarının en ikonik olanı ve hala tarihin en büyüklerinden bazılarının listelerinde referans gösteriliyor.
museum of hoaxes'a göre, spagetti ağacı şakası , viyanalı kameraman charles de jaeger'ın okuldayken öğretmeninin "spagettinin ağaçta yetiştiğini söylesem inanacak kadar aptalsınız" dediğini belirtmesinden esinlenerek ortaya çıktı. görünüşe göre öğretmen haklıydı...
kişisel bir yorum yapmam gerekirse; (böyle bir gereklilik yok aslında ama yapmak istiyorum)
şaka, devlet televizyonlarının neden siyasi partilerden bağımsız ve sadece devleti temsil etmesi gerektiğinin de kanıtı gibidir. insanlar, yayınlanan içerik ne kadar saçma olursa olsun arkasında devlet olan bir kurumun doğru söylediğine inanma eğilimindedir.
ülkemizde maalesef bu güven ortamında eser kalmamıştır. hatta bırakın güvenmeyi, uzun bir süredir, belli başlı devlet kurumlarından yapılan açıklamaların direkt yalan olduğunu düşünüyoruz.
kaynak: allthatsinteresting
29 aralık 2023 gs ve fb'nin ortak tarih yazması
-
koyu bir galatayasaraylıyım, bütün hafta kendimi bu maça hazırladım, yeri geldi fenerbahçeli arkadaşlarıma takıldım, yeri geldi bu maç için iddiaya girdim ama bu arapların bir kez daha yaptığı kahpelikten sonra, maçmış kupaymış zerre umrumda değil.
helal olsun sana fenerbahçe helal olsun sana galatasaray.
helal olsun size atatürk'ün evlatları.
aramız bozuk olabilir ama kanımız bozuk değil.
atatürk bu ülkenin birleştirici gücüdür, selam olsun atatürkçü fenerbahçeli kardeşlerime, selam olsun atatürkçü galatasaraylı kardeşlerime.
artık maçın türkiyede oynanmasına bile gerek yok, bir yarısı galatasarayın bir yarısı fenerbahçenin olsun.
31 mart 2015 türkiye geneli elektrik kesintisi
-
doğumgünüme denk gelmesi nedeniyle, ülke genelinde dev bir sürpriz parti hazırlandığından şüpheleniyorum.
hepsiburada'da 1 tl'ye satılan bilgisayar
-
hemen fiyat alarmı butonuna tıkladığım bilgisayar. fiyat düşünce haber verecekler.
macey duff'ın vücut kıllarını aldırmayı bırakması
-
gözlerim bacak kısmına indiğinde, üniversitede yurtta kalırken üst ranza arkadaşım recep’in bacaklarını aşağıya salladığı anlar aklıma geldi.
128milyardolar.net
-
siparişimi verdim ama teslim adresi giremedim.
19 osmangazi köprüsü
5 otoyol
4 havalimanı
34 gemicik
aldım, yine 10,000,000usd kaldı anasını satayım.
onunla da çay alıp seçmenin kafasına atayım dedim ama kalmamış sanırım
yunanistan'ın mültecilere gaz bombası atması
-
hayret bir olay.
halbuki hemen kapıları açıp maaş bağlamaları, ücretsiz sağlık hizmeti sağlamaları gerekiyordu.