hesabın var mı? giriş yap

  • (yıllar evvelinde, saçlara geçici rasta yapılmış, bakkaldan birşey alınmış, çıkılacak...)

    - annene temizlikte yardım ediyorsun herhalde?
    - nasi abi annamadım?
    - saçlarını süpürge etmişsin de aahhaha!
    - ehe...
    - ahahahahah!!!

  • şu anda adını vermek istemediğim bir başlığa girdiğim entry üzerine bir hanım abladan dün aldığım mesaj.

    kanıt

    bugüne kadar başlığına yazıp rahatsız ettiğim tüm yazarlardan özür dilerim. bundan sonra artık başlık sahibine sormadan entry girmeyeceğim. hatta telif hakkı gibi başlık parası vereceğim. itliği kopukluğu bırakıp atom fiziğine ve profesörlüğe yoğunlaşacağım.

    edit: arkadaşlar başlığı ve yazarı soranlar oldu, ifşa etmek için değil komik geldiği için yazdım bunu. bunları bana değil sözlüğe dolduranlara sormak lazım.

  • ben erkeğe hakverdim. daha evleneceği adamın basit bir isteğini yerine getirmeyen, önemsemeyen kadın evlenince neler yapar kimbilir.

  • en önemli örneği poliasetilen'dir. bir plastiktir ama ezber bozan şekilde bakır kadar yüksek iletkenliğe sahip olabilmektedir.

    plastik nedir ve neden elektriği iletemez?
    normalde plastikler polimer ailesi içerisinde incelenir. en ufak ürününe monomer denir ve bu monomerlerden binlercesi birleşirse "poli" yani çok anlamında ortaya polimerler çıkar. işte poli-asetilen de bir çok asetilen monomerinin birleşmesinden oluşan bir plastiktir. iletkenlik ise her zaman serbest kalan elektronların hareketi ile sağlanır. örneğin metallerin son yörüngesindeki elektronlar kolayca hareket edebilecek nitelikteyken, plastik, seramik gibi malzemeler güçlü iyonik veya kovalent bağlar yaptıkları için bu konuda başarısızdır. çünkü elektronları çoktan kullanılmıştır.

    ilk çalışmalar nedir?
    metaller oldukça ağır olduğu ve korozyonda uğradıkları için çözümler aranmış ve seneler boyunca hafif, yüksek iletkenliğe sahip plastikler tasarlanmaya çalışışmıştır. ilk denemelerde plastiklere metal veya grafit tozları katılmış fakat plastiğin kendisi üstünden değil, eklenen metal tozları ile iletkenlik sağlanmıştır. bu yüzden istenilen değerlere ulaşılamamıştır. tek bir yol vardır, o da eklenen malzemenin plastik monomerleriyle etkileşime geçerek bağları kırması ve plastiklerin de serbest kalan elektronlarla iletkenliğe katkı sağlamasıdır. evet teori basit gibi görünse de uzun yıllar boyunca başarılı olunmamıştır.

    poliasetilenin yapısı ve iletkenliği
    basit yapısıyla poliasetilen'dir (c2h2)n de sp2 hibritleşmesi görülür ve konjuge durumda olup; tek ve çift bağlara birlikte sahiptir, bu yüzden iletken-plastik olmaya iyi bir adaydır ki kendisi yarı iletkendir. "ne diyorsun sen?" diyenleri duyuyorum, basitçe açıklamaya çalışayım:

    karbonda altta ki şekilde görülen çift bağlarında bulunan elektronlar hali hazırda bölgesel hareket edebilmektedir. çünkü 2 bağın biri güçlü(sigma bağı), diğeri güçsüzdür(pi bağı). güçsüz bağ sebebiyle elektronlar delokalizedir, yani serbesttir, bu sebeple iletkenlik gösterebilirler ama yetersizdir.
    şekil: asetilen molekülleri ve konjuge bağlar

    shirakavva, a.j. hegeer ve a.g. macdiarmid 7a grubuna ait iyot, flor ve klor gazında bu molekülü geçirdiğinde yükseltgendiğini ve iletkenlik değeri 10^5 s/m çıktığını fark etmiş ve bu buluşlarıyla nobel ödülü almışlardır. demek ki eklenen elementle konjuge durumdaki bağlar deforme edilebilir ve üstünden atlamalar(hoplama) yaratarak iletkenlik arttırabilir.

    biraz daha detay vereyim:
    kısacası normalde iletken değilken içine eklenen iyot, yapıdan elektron çalarak; plastiğin çift bağlı karbonlarını bir elektronlu tekil bağlarına düşürür. bu da yapıyı kararsızlaştırır, yani yapıda hata yaratılır. karbonlar çevresindeki karbon atomlarıyla tekil bağ yapmak zorunda kalır. burada elektronun elektronu zorlama etkisiyle ortaya çıkan titreşimi sonucu polaronlar oluşur ve esas iletim mekanizması da bu zorlanmadır. sonuçta da elektronlar oluşan hatalar(boşluklar) üstünden, polaron oluşumlarıyla, zıplayarak(hoplayarak) taşınır.

    band teorisine göre ise eklenen iyot p tipi katkılandırma yapar, yani boşluk yaratır. (sodyum ile n tipi, yani elektron eklenerek de doplamak mümkündür)çalışmalar eklenen iyodun yasak band aralığını daraltarak iletkenliğe katkı sağladığını göstermiştir. referans

    özetle elinizde bir konjuge çift bağlara sahip polimer varsa burada eklediğiniz çeşitli elementlerle hatalar yaratarak iletken hale getirebilirisiniz.

  • sanirim ilk kez japonya basbakani (bkz: shinzo abe) tarafindan dile getirilmis felsefe.

    (bkz: endustri 4.0) ile birlikte su an machine learning, deep learning, ai gibi konular cocuk oyuncagina donmus durumda. isletmeler cagin gerisinde kalmamaliyim diyerek oldukca cuzi kabul edilebilecek yatirimlarla daha once insanlara yaptirilan isleri makinelere yaptirmaya basladilar. ustelik makineler hem insana gore daha ucuz, hem de insan kadar hata yapmiyorlar.

    su an bu yeniliklerle elde edilen tasarruflar sirketlere ve calisanlara tatli gelse de bir sure sonra en iyi ihtimalle sirketler ise alim hizlarini yavaslatacaklar. kotu senaryo ise insanlarin isten cikarilmaya baslanmasi. iste toplum 5.0’in ardinda “teknoloji toplumlar tarafindan bir tehdit olarak degil, bir yardimci olarak algilanmali” inanci yatiyor.

    edit: imla

  • 20 yaşındayım ve hala eve misafir geldiğinde odamdan çıkmamazlık ettiğim oluyor.
    bu entryimi odamdan yazıyorum. üst komşum selahattin bey gidin artık lan evden. 2 saattir 4 duvar. sıkıldım iyice.

    asosyal değilim. kan uyuşmazlığı var selahattinle aramızda.

  • ertem şener: mike tyson'ın yumruk basıncı 3 tonmuş.
    sinan engin: bende lunaparkta yumruk atılan makinayı kırdım.