hesabın var mı? giriş yap

  • kafi derecede oyuncağı olmadığı için hayal kuran çocukların iki hedefi vardır. ilk hedef, ünlü bir sporcu, şarkıcı ya da süper kahraman olmaktır. bütün çocuklar ister ama bazıları hedefe ulaşır. ikinci hedefe ulaşmak ise daha zordur. babalarına bakarlar ve ben çocuğuma karşı böyle olmayacağım diye kendilerine söz verirler, baba olduktan sonra ise babaları gibi olduklarını farkedip üzülürler. michael jackson iki hedefine birden ulaşan bir çocuk, yıldız, baba. bir çocuğun hayal bile edemeyeceği yerlere geldi. bir baba olarak çocuklarına babası gibi davranmamayı başarabildi. kızı ağlarken, dünya; bir yıldızın, ikonun, üzerinden para kazanılmaya çalışılan bir çocuğun, bütün sevdikleri tarafından sömürülen bir adamın değil kızı için her şeyi yapan bir babanın öldüğünü anladı. para pul için çocuklarının fotoğraflarını satmadı, paparazzilerle anlaşıp üzerlerinden para kazanmadı, sahneye sürmedi, kendi çocukluğuna verdiği sözü tutabildi, aşkolsun.

  • anlayamadigim icin gerizekali olduguma kanaat getirdigim espri. 4 bacak yapmak ne lan

  • başlık:şemmamme aslında ingilice şarkıdır

    entry: she wanna me she wanna me ,she want me today, dont want me dont want me dont want me look at
    doğrusu bu beyler

  • adam hızır a.s gibi gelmiş.

    yemek bırakmış montunu üstüne örtmüş ve gitmiş.

    yeminle bu dünya bunun gibi adamlar sayesinde dönüyor yoksa çoktan kıyamet kopmuştu

  • bir insanla anlaşabileceğinizin işareti benzerlikler değil; bilakis farklılıkların anlayışla karşılanması ve en önemlisi yargılamama özelliğidir.

    benzer müzik zevki, espri anlayışı gibi konular daha minimaldir ve tarafların sınırlı bir çerçevede iyi vakit geçirmesini sağlar. ancak eksiktir. yargılama konusu ise bir yaşam felsefesidir. iletişimi bunun üzerine kurmak, daha sağlam temellere oturmuş bir ilişki teşkil eder.

  • bundan 17 yıl önce sabaha karşı saat kaçta olursa olsun sacramento maçlarını izlemek için babamla saatin alarmını kurar, kalkar hidayet'i izlerdik. hatta çoğu zaman annem de kalkar hem bize atıştıracak bir şeyler hazırlar hem o da keyifle izlerdi maçları. hidayet süre aldıkça heyecanlanır, sayı attıkça mutlu olurduk gecenin o saatinde. ertesi gün okulumun olması veya babamın işe gidecek olması çok da umurumuzda değildi acayip keyif alırdık kendimize çok yakın hissettiğimiz bi adamın amerika'da basketbol oynamasından, garip ama böyle.

    şimdi geceleri saatin alarmını kurma ihtiyacı duymuyorum çünkü zaten o saatlerde uyumuyorum uzun bir süredir, bizimkiler de yok yanımda, yalnız izliyorum bu sefer maçları. ama sanki 8 yaşındayken hido'yu izlediğimde duyduğum heyecanı duyuyorum cedi'yi izlerken. bana o yılları, o maçları anımsatıyor izledikçe. biraz da hüzünleniyorum tabi ama geçiyor.

    bu geceki performansı da şahaneydi. böyle devam edeceğine inandığım bana sabahın köründe böyle hissettirip entry yazmama sebep olan sempatik basketbolcu diyerek tanımı da buraya bırakıym. may the force be with you.

  • bence bu dizideki en saçma şey çocukların isimleri.

    türkiye'de oğullarına kuzey, güney isimlerini koymuş tek bir fırıncı bulamazsınız.

    fırıncı çocukları sabri olur, remzi olur, mahmut olur.

  • ortamda yedi kişi vardır, telefonun sağ tarafında mükemmel bir org efekt yapmak üzere hazır beklemektedir, duvarda da bir inek zili asılıdır. arkadaşın sütaş'a başvurmuş kuzeni aranır. bu arada saat 01.30'dur. yedi kişi de speaker mode on olan telefonun önünde sıraya girmişlerdir.

    es*-aloouuvv.
    1- efendim iyi akşamlar, x'le görüşecektim.
    es- ben babasıyım, benimle görüşün.
    1-efendim kızınız sütaş'a iş başvurusunda bulunmuş.
    es-evet doğrudur, bulundu beyefendi.
    1- iş başvurusu kabul edilmiş, ben şimdi sizi müşteri temsilcisine bağlıyorum, onlar gerekli bilgiyi verecekler size.
    es-peki bekliyorum.

    1 numaralı arkadaş* telefonun 5-5-6 tuşlarına basarak yalandan bir telefon bağlama sesi oluşturur dıt-dıt-dııııttt şeklinde ve sırayı 2 numaraya bırakır.

    2- iyi akşamlar, sütaş müşteri hizmetleri.
    es- efendim iyi akşamlar, kızımın iş başvurusu için bağladılar, kabul edilmiş de.
    2- isim alabilir miyim?
    es-mehmet bilmemkim
    2- hayır kızınızın ismi
    es- haa, duygu bilmemkim
    2- daha önceden iş deneyimi??
    es- bilmemne aş, bilmemne ltd
    2- ne zaman başvuru yapılmış?
    es- bir hafta kadar önce mülakat vardı.
    2- ben bununla ilgilenemem, sizi müdür yardımcısına bağlıyorum
    es- peki

    müşteri hizmetleri adamı müdür yardımcısına, müdür yardımcısı müdüre, müdür genel müdüre genel müdür de en sonunda bokunu çıkararak sütaş çiftliğine bağlar. adamımız sinirlenmiştir. diğer elemanlar duvarda asılı inek çanını sallarken bir yandan orgla inek efekti verilir.

    6- sütaş çiftliği buyrun.
    es- yahu bu ne biçim yer, o ona bağlıyor, o ona bağlıyor. niye böyle bir kişi bilemiyor ki bunu, bu saatte yapılır mı bu??
    6- beyefendi benim bilgim yok ben sizi cepheye bağlıyorum.

    evet, son durak cephedir, çünkü orgun çok güzel bir silah sesi efektine sahip olduğu keşfedilmiş, ortamın boku çıkmıştır.

    7- buyrun ben komutan bilmemkim, burası cephe. ıaahhhhhhnnnnn!!!!
    es- yahu dalga mı geçiliyor bizimle??

    bu lafın üzerine ekip daha fazla dayanamaz ve kendini güler vaziyette yere fırlatır. arka planda "niye gülüyorsunuz, dalga mı geçiliyor" şeklinde bağrışmalar duyulmaktadır.
    (bkz: based on a true story)