hesabın var mı? giriş yap

  • mesela 21. dogumgununde onsuz gecirilen her dogumgunu icin toplam 20 ayri hediye almak. bir kac ornek vermek gerekirse 1. yasa emzik, 7. yasa abakus, 12. yasa cicili bicili tokalar gibi. aradaki tutkulu bir asksa, yapiliyor boyle seyler.

  • farklı dönemlerden olan iki genç ortak bi arkadaş grubu vesilesiyle tanışır. olay aslında basit bi tanışma olayıdır ancak;

    a: merhaba veyis.
    b: veysi.
    a: veyis...
    b: veysi...
    a: veyisss!
    b: veysiii!
    a: tamam aq veysi olsun ya!*
    ...

    daha sonra araya giren arkadaşlar ikisine de isimlerini ayrı ayrı söyleyip olayı bağlarlar. gençlerden birinin adı veyis diğerinin ise veysi'dir.

  • amk yulmuş gibi uyandım.
    zaten 2 saat uyudum.

    annem ekmek al dedi. çıktım sokağa sessizlik var. sonra ankara belediye otobüsleri kornalar ve bayraklar ile geçti önümden, ekmek almaya yürüdüm ve başladı ağlama.

    kontrol edemedim lan ağlamamı.
    gece boyunca gördüklerimden sonra ciğerim parçalandı.

    markete gittim, gazete istedim. adam güldü, yok dedi.
    başka markete gittim orada da yoktu.

    sonra ağlayarak eve döndüm.

    ben bugün parka gidecektim, elimde pc ile çalışıp, ufaktan kahvaltı yapacaktım.
    yarın da arkadaşlar ile piknik yapacaktım.

    sahi ne oldu?

  • sağlıklı beslenerek kilo vermenin "temelinde" ne var?
    arkadaşlar, ne yediğiniz, ne kadar yediğinizden çok çok çok daha önemli!
    ne yersen ye, ama 1500 kaloriyi geçme kilo verirsin diyenlerin atladığı çok nokta olduğuna inanıyorum...

    temiz beslenmeniz gerekiyor, çünkü vücut her besine aynı tepkiyi vermez, vermiyor.

    100 kalorilik cips ile, 100 kalorilik çiğ badem, vücutta aynı şekilde işlenmez, sindirilmez, vücudu aynı şekilde çalıştırmaz, vücut onu aynı şekilde kullanmaz!!!

    doğal besinler içerisinden bile, her vücudun her besine aynı tepkiyi vermediğini de söyleyebilirim.
    örneğin ben; patates olsun, pirinç olsun, fabrika şekeri olsun, un olsun... bunları tolare edemiyorum! bunları yediğimde kilo falan veremiyorum... bunu tabi ki kişisel deneyimlerimle fark ettim. (istisna yemelerden bahsetmiyorum, beslenme rutinine sokmaktan yani "günlük olarak" tüketmekten bahsediyorum.)
    bazısı da proteine aynı tepkiyi verebiliyor, bunu da gözlemlediğimi söyleyebilirim. bu yaşanılan coğrafyadan coğrafyaya değiştiği gibi, kişiden kişiye bile değişiyor. hepimiz farklı parmak iziyiz. o nedenle bana kilo verme konusunda fikrimi soran insanlara, kendi yaptığımı anlatsam da sonrasında şunu mutlaka ekliyorum, "kendine uygun sağlıklı beslenme yolunu bul ve o yoldan yürü"...

    bu noktada şöyle bir söylem var, işte belli başlı şeyleri, mesela; "basit karbonhidrat ve fabrika şekeri gibi şeyleri yemezsen, zaten istesen de çok yüksek miktarda kalori alamazsın"...

    bunun doğruluk kısmı, çok nüansta kalıyor diyebilirim.

    kendi kilo verme sürecimden bahsedecek olursam, ben yaklaşık 80-85 kiloyken, bir günde 300 gram ceviz içi yiyordum ve bu internet söylemine göre 1950 kalori eder, bunun üzerine başka şeyleri de yediğimi düşündüğünüzde, 3000 kaloriye yakın kalori tüketiyormuşum ve son derece de patır patır kilo veriyordum.

    obezken, günde 3000 kaloriyi, hamurişinden aldığım zaman kilo vermeyi bırakın, kilo alıyordum bile!

    ayrıca görüldüğü üzre, low carb beslenme ile de çok yüksek kalorilere çıkılabiliyor.

    vücudun doğal ve sağlıklı besinleri sindirmesi ile, bir dilim cheesecakei sindirmesi aynı değil. kilo vermenin "temelinde" ne var?

  • aynı özverili çalışmayı kural dinlemeyen, ışık tanımayan , yolcu kapma uğruna duraklara dalıp onlarca kişinin hayatıyla oynayan pek kıymetli taksi ve dolmuş şöförleri için de bekliyoruz. ama olmayacak.

    e: imla

  • 1850den başlayan, 5 kuşağın olduğu benim 37.sırada olduğum tabloda ben de dahil 35 kişinin nüfusu bizim köye kayıtlı. premium gold köylüyüm.

  • nesine şaşırıldığını anlayamadığım kuyruklar.

    yani hiç kimse size ülkedeki tepeden tırnağa bütün insanlar açlık sınırının altında yaşıyor demiyor ki şaşırıyorsunuz.

    ülkenin yüzde 60'ından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor diyoruz.

    bunları alabilecek insanlar da var evet biliyoruz ama çoğunluk değil işte.