ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
145 ışid militanını toplu iftarda zehirlemek
-
(bkz: red iftar)
istanbul'un en dandik ilçesi kadıköy'dür
ne alacağını anlamadan bakkala giden çocuk
-
eğer ki algıda büyük bir problem yaşamışsa, dünyanın en saçma talebinde bulunabilen çocuktur.
apartmanın altıncı katında oturan yaşlı teyze sokakta oynamakta olan bana seslenir:
- evladıııım; bana bakkaldan '...' alır mısın?
- ne aliiim?
- '...' oğlum '...'
- ne kabıııııı?
- '...', '...!!!!' al bu da parası!
- ne kabuğu yaaaaa anlamadım ki (mırıldanarak tabi)
- kısa olsun unutma!
teyze kağıt parayı mandala sıkıştırıp atar, sarı bir paraydı ama miktarını hatırlamıyorum. parayı alıp bakkala giden ben, çekingen ve ne dediği kendi kulaklarım tarafından bile anlaşılmayan bir ses tonuyla:
- abi balkabağı var mı?
- ne?
- balkabağı abi, kısa olcakmış
- yok be evladım, bakkalda ne işi olsun balkabağının
- tamam abi hayırlı işler
sokağa dönen ben, sepetini salmış balkabağını bekleyen teyzeye;
- teyzeeeee balkabağı yokmuuuuuş???
- ne balkabağı oğlum, maltepe maltepe, kısa maltepe alıcaksın
- heeee tamaaaam (bozuntuya bile vermeden)
şimdi düşünüyorum da;
balkabağı lan balkabağı...
hangi insan evladı bakkala gidip balkabağı ister, ulan?
o değil de, balkabağı dediğimde bakkalın suratındaki ifadeyi hatırlıyorum da.. :)
galatasaray
-
son iki maçının skorları art arda yazılırsa 1 9 0 5 rakamları çıkan takım.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: nihayet bugün ben de otobüste ayar verdim
bugün sabahtan akşama kadar sandalyede oturmuş olmanın verdiği yorgunlukla otobüsle eve giderken, yayıla yayıla oturduğum koltuğa bir teyze geldi. baktı, baktı bir daha baktı. ben de ona baktıktan sonra camdan dışarı çevirdim başımı. teyze:
-bu yaşa gelmişsin, yaşlılara yer vermeyi öğrenmelisin artık, dedi.
-bu yaşa gelmişsin, kendi ayakların üzerinde durmayı öğrenmelisin artık, dedim.
otobüste 2 saniye sessizlikten sonra bir kahkaha koptu. sonra da ilk durakta beni dışarı attılar. bu da böyle bir anımdır.
black mirror
-
5. sezon 5 haziranda 3 bölümle ekrana gelecek. fragmandan anladığım kadarıyla bir bölüm insanların her şeyi bir yardımcı android aracılığıyla yaptıkları, online derse girip, sevgili edinmeye kadar her şeyi yapan küçük bir robot var. diğerinde ise sanal dünyada artan teşhir ve ilişkiler sarmalının ele alnıdığı diğer bölüm ise beyinle ilgili yapılan bir deneysel çalışmanın sonucu adamın kafayı sıyırtması veya bu beyin dönüşümünü reddetmesi olarak gözüküyor.
sabırsızlıkla bekliyoruz.
paul pogba
-
büyüklerden kim kaparsa şampiyonlar liginin en büyük adayı olurmuş. ah serie a ah. sakız oldun milletin ağzına. adam sanki siirt jetpa'da oynuyor şimdi. juventus bu juventus.
japon animesindeki efsane döner sahnesi
japonya'da japon yapıştırıcısı bulamamak
run and gun
-
dallas mavericks ve sacramento kings'in sezonun ilk 40 macinda uyguladigi basketbol sistemi. sonrasinda dallas formsuzluktan, sacramento'da sakatliklardan dolayi duraklama devrine girmi$tir.
sistem, 'defanstayken topu al**, sprintere ilet, 3.0 saniye gecmeden basketi at veya asist yap' $eklinde ozetlenebilir. genelde, dana gibi ko$an 2-3 eleman, iyi $ut sokan 1 ve iyi smac yapan ba$ka 1 elemanla en iyi verim alinir.
üniversiteyi kazan sana araba alacağım diyen baba
-
benim babam değildir. zira üniversiteyi kazan dedikten sonra düşündüğü şey bizi nasıl okutacağıydı. üç kuruş memur maaşıyla ne kendinin arabası oldu ne bize araba alabildi ama üçü aynı yıllarda 5 çocuğunu üniversitede okuttu, iş sahibi yaptı. canım babam, seni çok seviyoruz...