ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
buzlu çay
-
yazın iyiden iyiye kendini hissettirdiği şu günlerde sağlıklı bir alternatifini ararsaniz benim güzel bir tarifim var.
malzemeler:
- 5-6 su bardağı su
- 5 tatlı kaşığı çay (ya da iki poşet cay)
- 1 şeftali
- isteğe göre 4- 5 tane çilek
- 1 dilim limon
- 1 tatlı kaşığı bal ya da şeker( bu kısım damak zevkinize kalmış, miktarı daha da arttırabilir ya da hiç eklemeyebilirsiniz)
çayı 2.5 su bardağı su ile demliyoruz. yaklaşık 10 dakika beklettikten sonra sürahiye aktarıyoruz. bu arada şeftali ve çilekleri püre haline getirip kalan su ile birlikte kısık ateşte kaynayana kadar pisiriyoruz. ince bir tulbentten geçirerek posasini alıyoruz . (tülbent yoksa ya da ben meyveli severim derseniz meyveleri dilim dilim kesip püre haline getirmeden suyunu çıkartın, meyvelerle birlikte çaya ilave edin) bal ya da şeker ekleyecekseniz bu aşamada ekleyip iyice karıştırıyoruz. meyveli suyu da sürahiye ekledikten sonra bir dilim limonu 4 parcaya ayırıp içine atıyoruz.
karışımın bir kısmını buz kalıplarına koyup buzluğa atıyoruz. sürahideki çayı 10 dakika oda sıcaklığında beklettikten sonra birkaç saat buzdolabında bekletiyoruz. icecegimiz zaman cayli buzları da içine ekliyoruz. isterseniz limon ya da şeftali dilimi de ekleyebilirsiniz.
hem sağlıklı hem ferah hem de lezzetli bir icecegimiz oluyor. deneyen herkese şimdiden afiyet olsun efendim .
25 temmuz 2015 pkk'nın sokağa çıkın çağrısı
-
komple edit:
oh ne güzel be. vallahi çok güzel!
sizin amacınız ne ben anlamadım, anlayan bana da anlatsın şu olayı.
siz şimdi dilediğiniz zaman askere, polise, sivile saldırın ama ses çıkarılmamasını bekleyin. eeee paşam, başka arzunuz?
askere saldıracağınız zaman nizamiye kapısını açıp askerlerin ellerinden silahları da alsınlar mı? polise saldıracağınız zaman polis tüm donanımını bir kenara bıraksın mı? dilerseniz sivilleri öldüreceğiniz yerleri önceden belirtin de devlet oraya halkı toplasın daha çok insan ölsün, ne dersiniz?
siz bunca yaptığınız şey karşılıksız mı kalacak sandınız? bunların elbet bir karşılığı olacaktı. bunu dünyanın tüm devletleri bu zamana kadar 40 defa yapardı. geç kalan yerinde bir operasyondur.
şimdi bir de utanmadan sokağa çıkıp eylem mi yapacaksınız? bu nasıl bir pişkinliktir, siz insan olduğunuza emin misiniz?
nadir gelen hayat süper lan hissi
-
sevdigim kizin evine ilk defa gidip, geç saate kadar film izleyip, güzel bir gecenin ardından sarılarak uyumus, boynunu bir an olsun burnumdan ayirmamistim. o koku her saniye burnumda olsun istedim. okula gitmek icin sabah yataktan ciktim. uyandim demiyorum cunku heyecandan uyuyamamistim. yanagina opucuk kondurup evden ciktigimda yolda gordugum ise gitmekte olan mutsuz yuzlere, olm hayat cok guzel lann gulsenizeeee demek gelmisti icimden
sonra kiz terk etti mk
yaran fıkralar
-
rus fizikciler yerin 100 metre altinda bakir tel bulduklarini,
bunun ise atalarinin bundan 1000 yil öncesinde telefon sebekelerinin
oldugunu kanitladigini duyurdular.
bu olaydan 1 hafta sonra amerikan gazetelerinde ilginç bir manset.
amerikan bilim adamlari yerin 200 metre altinda 2000 yil öncesine ait
fiber optik hatlar bulduklarini, bunun ise, amerikan toplumunun
ruslardan 1000 yil öncesinde gelismis digital haberlesme sistemleri
oldugunu söylediler.
bir hafta geçmeden türk gazetelerinde yeni bir manset.
türk bilim adamlari yerin 500 metre altina kadar kazdiklarini ve
hiçbirsey bulamadiklarini, bunun ise atalarinin 5000 yil öncesinde
mobil telefon ve kablosuz iletisim sistemlerine sahip olduklari
sonucuna vardilar....
istanbul'da yaşamanın kepazelik olması
-
eskiden entryler görürdüm istanbul'u izmir ile kıyaslayan, işte izmir köy istanbul megakent diye.
şu istanbul denen memlekette ciddi ciddi severek yaşayan bir insanın psikolojik problemleri vardır. hayatımda bu kadar eksisi olan ve artısı olmayan başka olgu görmedim. pahalı, trafik (bence şu başlı başına etken, 19km yol 1 buçuk saat sürüyor lan), insan yapısı mide bulandırıcı, kalitesiz.
bir de en çok güldüğüm "çok aktivite var abi, konser var tiyatro var". bak sayın pezeveng, 2 saatlik tiyatroya 4 buçuk saat yol gidince aktivite yapmış olmuyorsun. sizin hayatınızın zamanınızın hiç önemi yok galiba, hayatsız olmak lazım şu trafiğe alışmış olmak için.
doğma büyüme izmirliyim son 1 senedir iş dolayısıyla buraya geldim, mide bulandırıcı bir şehir istanbul, işi remote aldığım an rastgele bir ile taşınacağım. batıya en yakın rastgele 20 ilden birini seçin buradan daha kaliteli yaşarsınız şaka yapmıyorum. gerçekten burda severek yaşıyorsanız akli melakelerinizi kontrol ettirin.
almanlar osurana bravo geğirene aferin dermiş
-
yanlış bir inanış; zira almanlar geğirene "sehr gut", osurana ise "du bist mein lokomotiv andreas" derler.
2 mart 2011 galatasaray gaziantepspor maçı
-
mal tribün liderleri nedeniyle maç boyu "bizim için antep'e de koy" diye bağırdığımız maç. he amk herkese koyduyduk bi antep kaldıydı.
paypal
-
başlığı altında cehaletin diz boyu olduğunu görüp üzüldüğüm ödeme sistemi.
yurt dışına yazılım & web hizmetleri ihracatı yapıyorum. amerika'da musluk tamircisi adamın sitesi var, benden yardım istiyor, uzun uzun işi anlatıp adamı ikna ettikten sonra paypal düğmesini görmediği için bana sahtekâr muamelesi çekip iletişimi kesiyor. çünkü adamın bildiği, güvendiği tek online ödeme sistemi paypal. takribi 6 ayda bir bunu bu başlıkta anlatmaya çalışıyorum (bkz: #86376278) (bkz: #82080257) ama cehalet dediğin şey öğrenmekle bitmiyor, öğrense bile kendi yanlışında ısrar ediyor insanlar.
"pitkoyin var pitkoyin ehehe" diye bağıran küçük dostlarımıza çağrımdır: texas'taki muslukçu amcayı bitcoin'e ikna et, gelecekteki müşterilerimin tamamını bitcoin'e ikna et, seni finans uzmanı titriyle maaşa bağlayacağım. cehaletiniz asap bozmaktan başka bir işe yaramıyor çocuklar, lütfen yazıp durmayın şu başlığa.
ek: aşağıda birisi "google'a yazınca alternatifleri çıkıyor" yazmış. yok abi, cidden başa çıkılamaz bir cehalet bu. ne diyeceğimi bilemedim.
hugo ve nebula ödülünü aynı anda kazanan romanlar
-
birbirinden güzel kitaplardır. ancak pek çoğunun çevirisi veya baskısı dilimizde yoktur.
1966/1965 : dune , frank herbert
1970/1969 : the left hand of darkness (karanlığın sol eli) , ursula k. le guin
1971/1970 : ringworld(halka dünya) , larry niven
1973/1972 : the gods themselves (işte tanrılar) , ısaac asimov
1974/1973 : rendezvous with rama (rama'yla buluşma) , arthur c. clarke
1975/1974 : the dispossessed (mülksüzler) , ursula k. le guin
1976/1975 : the forever war (bitmeyen savaş) , joe haldeman
1978/1977 : gateway , frederik pohl
1979/1978 : dreamsnake , vonda mcıntyre
1980/1979 : the fountains of paradise , arthur c. clarke
1984/1983 : startide rising , david brin
1985/1984 : neuromancer , william gibson
1986/1985 : ender's game (ender'ın oyunu), orson scott card
1987/1986 : speaker for the dead (ölülerin sözcüsü) , orson scott card
1993/1992 : doomsday book , connie willis
1998 : forever peace , joe haldeman
2002 : american gods(amerikan tanrıları) , neil gaiman
2004 : paladin of souls , lois mcmaster bujold
2008/2007 : the yiddish policemen's union , michael chabon
2010/2009 : the windup girl , paolo bacigalupi
2011/2010 : blackout/all clear , connie willis
2012/2011 : among others , jo walton
2014/2013 : ancillary justice (adalet) , ann leckie
2018/2017 the stone sky, n. k. jemisin
ithaki'nin hepsini basması dileğiyle...
evine giren hırsızı öldüren adamın tutuklanması
-
tam tersi olsaydı hırsız ev sahibini öldürseydi 3-5 yıl yatar çıkardı ya da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırdı. neden 30'dan fazla sabıkası olanlara birşey olmuyor?