ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran sevgili diyalogları
-
+ ya bu elbiseye o kadar para verip aldım ama küçük geliyor bana. fermuarı kapanmıyor! kıçım başım gözüküyor. oysa ne hayallerim vardı....
- senin hayallerinin bittiği yerde benimkiler başladı...
counter-strike map'i olabilecek mekanlar
-
(bkz: de_beyazıt)
tramway duragı ct base olur ,sahafların ordan veya meydandan istanbul universitenin kapıya doğru rush atılır. t bolgesi de universitenin içi. rehineler iktisat veya hukuk fakültesinin orada bi yerde kurtarılmayı bekler.
25 kasım 2016 ötv zammı
iş hayatının ilk kuralı
-
cem yılmaz lafında gizlidir.
- para kazanmak için yapmadım bu işi, bir iş yaptım para etti.
22500 liralık şişme bebek
-
bu kadar para etmesi gerçek gözükmesinden değil, gerçek görünüp susmasındandır.
askerde çay içilen demir bardak
-
mordor dağı'nda dövüldüğü için dünya kaynaklı hiçbir darbeden etkilenmeyen, hiçbir şekilde yamulmayan, bükülmeyen ve sıyrılmayan bardaktır.
emrah serbes
-
"yaptığı kazayı, alkol ya da uyuşturucu etkisi altında olduğu için ilk anda üstlenmeyip sonradan çakallık yapmıyorsa ahlaki olarak erdemli bir davranışa imza atmış yazar."
hangi ahlak?
hangi erdem?
arkadaş iyi misiniz? tamam adamı seviyorsunuz filan anladık onu ama 2 insanın ölümüne sebep olmuş ve olay yerinden kaçmış. nasıl erdemden, nasıl ahlaktan bahsedersiniz.
ayrıca itirafının neresi takdirlik?
lan adam teslim olmasını bile sosyal medyadan şov haline getirerek yapıyor.
emrah serbes sosyal medyadan kendini takip edenlere şov yapacağına ölümlerine sebep olduğu insanların sevenlerine hesap versin.
tekrar ediyorum; ölümlerine sebep olduğu insanları kaza yerinde bırakıp kaçmıştır, bu da yetmemiş bu suçu arkadaşı üstlenmiş ve adaleti yanıltmıştır.
bir insanı seviyor olabilirsiniz ama savunmak adına gerizekalılık yapmanıza gerek yok, o ölen 2 insan sizin aileniz canınız olabilirdi, biraz empati lütfen.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
bir bar kapısının önünde içeri girmeyi bekleyen genç insanlar, sırası gelen bayana kimlik soran bodyguard;
-kimlik lütfen..
-ne kimliği? kaç yaşındayım bir de büyük olduğumu mu ispatlayacam?
-kimlik lütfen...
-bak ben buraya her cumartesi geliyorum, biraz adam olsanız devamlı müşterilerinizi tanırsınız...
-belki de sandığınız kadar dikkat çekici birisi değilsinizdir küçük hanım...kimlik lütfen...
(bkz: ayarin hayirli olsun kinali kuzum)
beyaz futbol
-
konu: kulüp başkanı hakemi arar mı?
sinan engin: arar kardeşim. ben bile aradım. hocam bizi ezdirme deplasmanda, güzel maç yönet vs.
ahmet çakar: yemini billah ediyorum, ben bir kez aranmadım.
sinan engin: hocam sen hakemlik yaparken cep telefonu mu vardı?
ahmet çakar: mavi ekran
babayla telefonda konuşmak
-
hep mümkün olmayan. vefat ettikten sonra onun telefonundan beni annem aramıştı. bir an gülümsemiş ve "neden olmasın" demiştim, hatta o saniye "kimseye söylemem" diye hesap bile yaptım. neyse ki deli olduğumu gizleyecek kadar akıllıyım.
sevgilinin eski sevgilisinin evinde kalması
-
(bkz: gavat premium)
bir kadından duyulan en iyi iltifat
starbucks dili ve edebiyatı
-
çalışanları, bu dil ve edebiyatı o kadar kabullenmişler ki, bir adet kurabiye alabilir miyim dediğimde "cookie mi?" diye şaşkınlıkla soruyorlar. he evet kuki, ananım evinde kuki yerim hep ben çünkü. güzeldir, lezzetlidir, ya da bazıları için çok ucuzdur, tabii ki ülkemizde böyle küresel açılımlar/kuruluşlar/yenilikler/mekanlar olmalı. ama zank diye, olduğu gibi kabullenmek neden? çalışanları da mı ithal ettiniz de bir saatte kurabiye, küçük, beyaz çikolata demeyi unuttular. saçma saçma ergen özentiliği. hiç.