hesabın var mı? giriş yap

  • kendisinin türkiye'nin en iyi oyuncusu olduğunu iddia eden kişinin şaka yaptığını düşünmek istiyorum. şaka maka güzel bir şaka.

  • ana sınıfındaki veletlerle kumda oynarken..

    aynur(5) : çok güzel kumdan çorba yaptım yemelisin
    ben(-15) : ımmmh nefis olmuş bu ya harika ki bu hepsini yerim
    samet(6) : ben de koyun kestim kumdan çiğ köfte yaptım size hadi yiyin
    ben : e ben kırmızı et yiyemiyorum nasıl olacak ?
    samet : yaa dert ettiğin şeye bak yeşil koyundan yaptım ben onu..

    ulan.. hala gülüyorum.. bayağı yoğurdu birde oturup..

  • black mirror , hang the dj bölümünden bir kesit:

    "ya rastgele süreler ve rastgele bir düzenle, bizi bir ilişkiden diğerine sokup aslında yavaş yavaş yıpratıyorsa ? her seferinde biraz daha uysal, biraz daha umutsuz oluyorsun. ta ki nihayetinde son teklifini yapıp, '' doğru kişi bu. '' diyene kadar. ve o noktaya geldiğinde öyle yıkık, öyle yorgun oluyorsun ki öylece kabul ediyorsun, razı geliyorsun. sonra da hayatının geri kalanı boyunca kendini aksine ikna ederek yaşamak zorunda kalıyorsun."

  • bu adam kimdir biliyor musunuz ?

    -- yeşil yanar yanmaz kornayı çalandır,

    -- gazetecileri evinden aldırmakla tehdit edendir,

    -- kırmızı ışıkta karşı şeride geçip en öne gelen kendini akıllı sanandır,

    -- düğünlerde, asker kutlamalarında havaya kurşun sıkandır,

    -- eşinin doğumu için hastane kapatandır,

    -- insanın suratına dik dik bakıp "ne bakıyon lan yarraam" diyendir bu adam.

    magandalığın tanımını yap deseler, "git fenerbahçe kalesine bak, orada esmer, kıllı, çam yarması gibi bir adam var, onu izle" derim. bunun gibi insanların (sadece volkan demiyorum, emre, melo gibi adamların) değil futbolda, dünyada yeri olmaması gerekirken bilginin, mütevazılığın, eğitimin değil paranın, makamın saygı gördüğü toplumda kendisinin bu kadar yükselmesi normaldir. yıllarca yabancı kuralının ekmeğini yiyen türk futbolcular, ne kendilerini ne takımlarını üst seviyeye çıkarmak adına bir şey yapmıyorlar. takıma çalıştıran insan geldi mi, nasıl yapsak da postalasak şunu diye düşünen tipler. bu kararlar yüzünden ortam emre, volkan gibi psikolojisi bozuk tiplere kaldı.

    adettendir : böyle adamların futboldan men edilmesini düşünen fenerbahçeliyim.

  • debe'de ki yazıyı okuyunca benim de aklıma geldi.

    daha 1 yıl olmamıştır. vakıfbank atm'den para çekicez arkadaşla. bir tane abi var 40'lı yaşlarda, o seslendi. "gençler oğlum askerde para göndericem ama olmuyor, bir yardım edin" dedi. "tabi abi" dedik, geçtik yanına.

    kart numarası var sadece bir türlü biz de yapamadık. o sırada oğlu aradı, "oğlum gönderiyoruz, abilerin var burada onlar yardım ediyorlar. merak etme sen parasız koymam ben seni." aldım telefonu elinden, "kardeşim iban varsa iban at yapamadık bunu biz bir türlü dedim." oysa akıllı telefon yokmuş ondan vermemiş iban. kartın üzerindeki numaraları söylemiş. "iban yok mu?" dedim, "abi cüzdana yazmıştım, 5 dakika beklerseniz söylerim." dedi. "bekleriz kardeşim, biz buradayız acele etme sen." dedim kapadık.

    +abi buralı mısın?
    -yok kardeşim afyon'luyum. çalışıyorum burada şantiyede.
    +iyi abi iyi, allah kolaylık versin. hah arıyor oğlan, söyler şimdi iban'ı göndeririz.

    söyledi çocuk ibanı.

    +abi kaç para göndericez?
    -100 lira.
    +100 lira mı?
    -evet evet 100 lira.

    kaynar sular başımdan döküldü.
    arkadaşım kızardı yanımda.
    gurbette inşaat işçisi, oğlu askerde.
    içi içini yiyiyor para göndermek için, acele ediyor.
    göndereceği para sadece 100 lira.
    içimden diyorum ya bu çocuk sigara içse başka bir şeye para kalmaz.

    bir yandan da lanet ediyorum devlete. çocuğu ailesinin yanından al, belli bir süre tut ama ihtiyaçlarını bile karşılayama. babası buralarda pervane olsun. allah belanızı versin diyorum.

    neyse gönderdim parayı. abi diyor illa gelin çay ısmarlayayım size. biz diyoruz abi biz ısmarlardık ama valla işimiz var. kaç kere hakkınızı helal edin dedi. bir de çay ısmarlayacak bize. allahım yaa! arkadaşla biz de attık arkadan bir miktar para. en azından biraz yetmiştir çocuğa.

    hayat garibana zor abi.
    hele bizim memlekette hayat garibana çok zor.

  • ne yapmak istiyorsan iste eğer beyninde yeterince güç kondisyon yoksa yarı yolda kalırsın

    bu sebeple beyin gücünü çeşitli yöntemlerle geliştirmen lazımdır işte sana birkaç öneri

    1) giyimine önem göster çünkü ne kadar dağınık ve özensiz giyinirsen aynada sürekli gördüğün imajın düşünce şeklini de etkiler. steve jobs o üniforma gibi simsiyah elbiseleri boşuna giymiyordu. giyim disiplinli düşünce seviyemizi etkiler.

    2) her gün farklı sokaklarda ve bilmediğin semtlerde yürüyüş yap. böylece beynin hem yeni şeyler gördüğü için hem de daha fazla oksijen aldığı için canlanacaktır. koltukta oturup her gün aynı şeyleri görerek beyin falan gelişmez.

    3) bir şeyi merak ettiğin zaman hemen “google’a yazıp” çıkan ilk sonuca tıklamak seni zamanla bir aptala çevirir çünkü araştırmayı unutursun. onun yerine kendine her ay öğrenmek için yeni bir konu belirle ve o konu hakkında kitaplar oku sonrada ınternet üzerinden araştırmalar yap.

    4) yeni bir dil öğrenmeye uğraş. çünkü yeni bir dil öğrenme sırasında beynin müthiş ölçüde yeni uyarıcı alır ve birden fazla bölgesi gelişir.

    5) zeytin, ceviz, fındık gibi besinlerin beyne faydalı olduğu artık ispatlanmıştır. bunların dışında da beynine iyi gelecek bir ton besin vardır. bunların ne olduğunu öğren ve mümkün olduğunca tüket. bunların yerine beynine hamburger, gofret gibi abur cubur çöpleri gönderirsen zamanla beyninin alacağı şekil çöp olacaktır.

    6) vücut çalış, yoga yap, koş, yürü hiçbir şey yapamıyorsan günde yirmi kere olduğun yerde çök kalk ama o vücudunu çalıştır. çünkü fiziksel aktivite beyni direkt olarak geliştirir. hantal ve hareketsiz insanın beyni de kendisi gibi olur.

    7) uyku esnasında vücut beyinde gün içinde oluşan zehirleri ve toksinleri temizler. aynı zamanda öğrendiği yeni verileri sıralar. bu nedenle doğru dürüst uyu ve o cep telefonunu kafanın yanına koymaktan da vazgeç.

    8) beyin aynı anda beş tane işi yapabilmek için yaratılmamıştır. elinde ne varsa onu yap bitir sonra diğerine geç. dedemin dediği gibi “elin işte, gözün oynaşta” olmasın. aynı anda bir tek işi odaklanarak yapmaya kendini alıştırırsan hem zihinsel gücün hem de odaklanma yeteneğin zamanla artacaktır.

  • herkes bir günlüğüne de olsa terörist olacak bu ülkede. kaçarı yok. sıra kebapçılara gelmiş* şimdi pazarcılar düşünsün tehlike çanları onlar için çalmaya başlıyor, çember daralıyor.

    neyse ki ben 2 yıl önce falan teröristliğimi yapmıştım sırayı savdım. kafam rahat.

  • sabahları, burnunuzun dibine kadar sokulduktan sonra gözlerinizin içine bakarak "baba uyandık mı? " diye soran üç buçuk yaşında sarı kafalı bir oğlan çocuğu.

    ardından "henüz uyanmadık oğlum" deyip, yarım saat daha sarılarak uyumak; hayattaki küçük mutlulukların en değerli bonusu.