hesabın var mı? giriş yap

  • tüm tarihi bir düşünün. medeniyetler kurulup yıkılıyor, şehirler kurulup yıkılıyor, insanlar ölüyor. büyük savaşlar, soykırımlar, antlaşmalar yapılıyor. devrimler, revizyonlar, politik atışmalar oluyor. ateş, yazı, barut, biyolojik savaş bulunuyor. birileri sinemayı, müziği keşfediyor, at yerine tren ve daha sonra araba ve uçak kullanılmaya başlanıyor. inşa edilen saraylarda soylular yaşıyor, askerler yaşıyor ve ölüyor.

    sonra sen doğuyorsun...

    ve çirkinsin....

    sırf bu yüzden istenmiyorsun, reddediliyor ve bir de üzerine dalga geçiliyorsun. zaten toplasan bu koca devran üzerine yaşayacağın yıl sayısı olsa olsa 85 ve mutlu olamıyorsun. çünkü çirkinsin. istediğin kişiyi sevemiyorsun, istediğine açılamıyorsun, hadi bir şansını denedin, hep karşı tarafın eski sevgilisini dinliyorsun, çünkü çirkinsin....

    sonra ölüyorsun. medeniyetler kurulup yıkılıyor, şehirler kurulup yıkılıyor, insanlar ölüyor. büyük savaşlar, soykırımlar, antlaşmalar yapılıyor. devrimler, revizyonlar, politik atışmalar oluyor. bilinmedik mikroplar, adı sanı duyulmadık silahlar peydah oluyor. birileri yeniden sinemayı ve müziği keşfediyor, uçak yerine yer altı trenler, ve uzay turizmi ortaya çıkıyor. inşa edilen gökdelenlerde zenginler yaşıyor.

    senin mezar taşın toprağın altında kalıp artık arkeolojik bir değer kazanıyor.

    oysa ki sen çirkindin. istediğin gibi yaşayamadın, istediğini sevemedin. bu koca devranda ne para ne de pul, sadece birini sevmek istedin, onu da yapamadın. toz zerresi bile değilsin.

    zaten 80 sene yaşayacaksın, onda da çirkinsin.

  • benim.
    yıllarca kolejde çalıştım.öğrencilerle arkadaş gibi de oldum hep,çoğuyla hala görüşürüm zaten yaşlarımız çok yakın.bir yerlerde buluştuğumuzda öğrenci -öğretmen olduğumuz anlaşılmaz. yani sizin bahsettiğiniz o 'evde bekleyen,dershanede üç kuruş maaşla sürünen, idealist,arkadaş tipte' vs öğretmen de benim aynı zamanda. ayrıca belirtmek isterim ki alan sınavım sayesinde atanabildim. çünkü ben diğer alanlarda pek bir şey bilmiyorum.
    şimdi geldiğim okulda ise can güvenliği olmayan bir kadın öğretmenim. gözlerini korkutmak için ufak çapta fiziksel müdahalede bulunuyorum arada ,fazlasını yapmam, yapamam da zaten tehditler havalarda uçuşuyor ,evime tek başıma yürüyemiyorum,kadın olmanın utanılacak bir şey olduğu bir yerdeyim. ki büyük bir şehrin büyük bir ilçesindeyim. ama bu "büyük"lükler insanların kafalarındaki örümcek ağlarının yanında maalesef hiç kalıyor.
    korku içindeyim,ayaklarım geri geri gidiyor. sınıfta" bana bugün napıcaklar acaba ?" düşüncesiyle dakikaları saatmiş gibi yaşıyorum.bu sadece bir kısmı tabii.
    biliyorum sizin için hayaller "ölü ozanlar derneği, her çocuk özeldir,koro"filmleri tadında.hayatlar için (bkz: ben)

    bir yıldan fazla süre sonra edit: bütün yıl boyunca emek verdim o öğrencilerime. dövdüm de sövdüm de ... ama sevgilerini kazanmayı başardım en sonunda. artık beni benimsemişler, sahiplenmişlerdi.sonra koruyup kollamaya başladılar. doğumgünümde 1'er lira toplayıp pasta alıp bana sürpriz yaptılar. hediyeler aldılar,utanıp veremeyip başka arkadaşlarıyla yolladılar. sene sonu geldiğinda artık evladım olmuşlardı çoktan.şimdi başka bir ile ggeldim,çocuklarımı özler oldum. nereden nereye işte. verdiğim tüm emekleri hatta daha fazlasını hak etmişler bilememişim.

  • edit: 3 yil sonra bir guncelleme yapma ihtiyaci hissettim. bu 3 yilda sagolsun bir cok eksici arkadas mesaj atarak fikir aldi, soru sordu, elimden geldigince yardimci olmaya calistim. su an sektor degistirdim (sinema sektoruyle alakali, kamera isik kablo ve ozellikle enerji sistemleri, inside information isterseniz buyrun gene kapim acik) ama tabi yillarin tecrubesi var, o yuzden klima sektorunde son 3 yilda tavsiyelerimizde bir degisiklik oldumu bakalim.

    oncelikle bir kac arkadas sormustu, ben mitsubishi heavyde calistim, tayland'daki fabrikasina da gittim, avrupadaki "neredeyse" tum dagitim merkezlerine ve bayilerine de. farkettiyseniz buna ragmen birinci sirama hep daikini koydum, hala da daikin birinci siradadir. daikinin biricin sirada olmasinin en buyuk sebebi bu ise ciddi arge ayirmasidir. hem sogutucu sistemlerinin mekanik, elektronik ve yazilimsal kismi olsun hem de sogutucu kimyasallari olsun bir cok konuda sektoru arkasindan surukler. ardindan mitsubishi heavyi koymustum, tabi icinde oldugumdan dolayi ve belkide biraz gonul bagi, ancak ikinci siraya mitsubishi electrici cikarmak zorundayim cunku ozellikle covid sonrasi kompresor ve kondenser serpantinlerinde buyuk iyilestirmeler ve gelistirmeler yaptilar, bi klimanin en kritik parcalarindan olan bu ikisi icin efektik calisma yasamlarini daikinin kicinin dibine dayadilar. uzulerek soylemeliyim ki m. heavy geride kaldi. ama hala 3ncu siradadir cunku ne kadar arge ve gelistirmeler konusunda digerleri kadar aktif olmasada parca kalitesinden odun vermeyen bir uretim anlayisi vardir ve ara/son kalite kontrolleri kusursuza yakin isler.

    simdi bi daha okuyunca carrier'i fazla gommusum asagida, belkide disli bi rakip olduklari icindir lol. ama listede biraz uste tasinmasi gerektigini dusunuyorum cunku ozellikle eski bayilerimden duyduklarim ozellikle avrupa marketinde carrierin guzel yatirimlar yaptigi ve garanti suresi icinde sikinti yasayan urun oranlarinda ciddi dususler oldugunu bir cok defa duydum. o yuzden carrieri de onerilenler listesine dahil ediyorum, tabi ufak bir dipnotla, turkiyedeki yedek parca ve teknik servis kalitesini incelemek ve arastirmak kaidesiyle. ben isin bu kismina cok hakim degilim malesef o yuzden yorum yapmak istemem.

    son olarak listeye baymaki da eklemek istiyorum cunku turkiyede sektorun icinden cok saygi duydugum ve piyasanin kurdu diyebilecegim bir kac kisiden cok guzel yorumlar duydum, hem uretim kalite kontrol kalitesi hem de parcalarin efektik omru konusunda. bu arada bu kisilerin hicbiri baymaktan falan degil, gene rakiplerden, ama ona ragmen ovgulerini hic esirgemediler. ben de ufak market arastirmalari yapmis oldugum icin baymaki da onerilen listeme ekliyorum.

    son olarak, gene ve gene tekrarliyorum, allahini seven defansa gelsin, nolur arkadaslar romalilar, lg samsung falan ciksi ciksi urunlerle, 100 yil garanti yanina televizyon vs tatli tatli "yalan dolan" sadece kagit ustunde guzel gozuken promosyonlarla kafanizi celen markalardan uzak durun. tek tek saymicam siz anladiniz, google'a "en iyi klima markalari" yada "best ac units" yazdiginizda hep bir agizdan yazilmis gibi duran butun o "reklamsiz/bagimsiz" review inceleme yapan sitelerin, youtuberlarin tek bir agizdan soyledigi markalardan kacin. zaten ozellikle su son 5 senede youtuberlarin eyvallah dedigi her urunun tam tersini aliyorum lol, guvenilir mi bilader heryeri reklam para ve cikar kokan bu tiki conconlara, yapmayin hic etmeyin zar zor kazandiginiz uc kurus paranizi. hep dedigim bisey var, hatta daha yeni buradan mesajlastigimiz bir arkadasa da dedim, gerekirse bu yaz ter icinde kopek gibi piserek beklerim, uc bes daha biriktirip adam akilli bi marka alirim. tabi sictigim memleketinde bu sene 20 olan seneye 40 o yuzden simdi cebinde para olana da alma demek istemiyorum ama anladiniz iste siz beni, az girin forumlara reddite eksiye sikayetvara trustpilota, 5 yildiz alanlari degil her zaman 1 2 yildiz olanlari okuyun, asil ordan guzel bilgiler cikar.

    neyse cok uzattim, hepinize saygi ve sevgiler, serin kalin guzel kalin, gorusuruz.

    orji entry: acilin sektorden bildiriyorum. dunyada top 3 klima uretici bir firmada calisiyorum. oncelikle samsung, lg, carrier falan geciniz efenim. biz bu firmalara sektorde tier-2 deriz. total performans, kullanim omru, kullanici kolayligi, teknik servis, yedek parca, vs olarak puanlari "mediocre" dir, yani orta seviye, bazi modelleri vasat hatta.

    midea, arcelik, vestel, vs. bunlar a/c ve chiller sektorune yandan dahil olmus ve tier-3 dedigimiz markalardir. isin know-how'i ve inovasyonu yoktur. tier-1 gelistirir piyasaya surer, piyasadan iyi tepki gelir, sonra bu tier-2 tier-3 diye dalga dalga yayilir. urunu cakarlar ozelligi cakarlar parcayi cakarlar, cakar oglu cakarlar yani. ama hem urunlerin omru kisadir hem de bi sikinti ciktiginda elinize verirler.

    dunyada klima sektorunun top 3 markasi sirasiyla: "daikin", "mitsubishi electric", "mitsubishi heavy industries"dir. bilmeyen icin soyliyim mitsubishi electric ve heavy industries isimleri ve kokenleri ayni olmasina, hatta ve hatta baska sektorlerde beraber ortak olmalarina ragmen klima ve sogutucu sektorunde olumune rakiptir.

    klima japon isidir, japon markasindan baska klima alinmaz. bakin fujitsu general'dan bahsetmedim, illa butce dahilinde alim yapacaksaniz gidin fujitsu general alin, o da fena degildir.

    ama illa ben klima alicam, omurluk olsun, saglam olsun, harhar calissin bana misin demesin, teknik servisi yilan gibi olsun, tum modern ve klasik ozellikleri barindirsin diyorsaniz onerim ya daikin'dir yada mitsubishi heavy industries. daikin ismi turkiyede pek duyulmadiginda hehe daikin ne ya tarzi coluk cocugun agzina pelesenk olmustur ama bilmedikleri sey dunya residential air conditioner satis rakamlarinda daikin'in ikinci siradakine 2 kat fark atmis olmasidir. daikin ayrica kendi refrigerantini da uretebilecek, gelistirebilecek ve bu konuda kimyasal argesi bulunan bir firmadir, yani sogutma ve isitma performans degerleri tum rakiplerinden ustundur. mitsubishi heavy industries ise saglam komponent yapmasiyla bilinir. yani urunun icindeki tum parcalar taylandda uretilir ve parca kalitesi olarak top-notchdur bir numaradir.

    yukarida adini gecirdigim firmalar haricinde ise ne duyuyorsaniz kosa kosa uzaklasin. yok toshiba, yok viessman, bunlar zamaninin iyi firmalari ancak suan sektorun utanc kaynaklaridirlar. yok ben 10 senedir kullaniyorum memnunum, yok kaynimlar 2 tane aldi pufur pufur, geciniz efendim. o diger adi sani duyulmamis telaffuz bile edemediginiz markalar cin malidir. cin de yapilmamis olsa bile en kritik komponentleri cin malidir ve cin malininda en dandik olanidir. cunku klima dediginiz urun kapasitesine ve serisine gore degismekle birlikte average ve best-seller bir modelde 100-130 euro arasi uretim maliyeti olan ve ureticiden son kullaniciya araya 4-5 el degisiminin, aracinin girdigi bir sektordur. o yuzden piyasaya bu urun 350-400 euroya duser. top markalar fiyatta rekabet edemezler cunku zaten kaliteli urunun fiyatini dusurebilecekleri nokta bellidir. ama bu adi sani duyulmamis markalar ve tier-2 tier-3 firmalar fiyatta kapisabilmek icin her turlu parca eskitme ve parca basina maliyet dusurme islerine girisirler ve en kolay cozumde ucuz parcayla uretip "sikinti cikacak" cihaz yuzdesine oynamaktir.

    blah blah, ne konustum be, olay uretime kadar kaydidasdasdadadsac

    neyse, uzun lafin kisasi arkadaslar, paraniz cop olsun keyfiniz pic olsun istemiyorsaniz gidin daikin yada mitsubishi heavy industries alin. eyyorlamam bu kadar, cheers.

  • neredeyse 1999 yılından beri konuşulagelen "başlık engelleme" fasilitesi nihayet hayata geçirildi. mr. kanzuk daha iki gün öncesi talimat verdi coderlara, şak diye yaptı adamlar. ufacık bi buton için bunca yıl yalvartmanın alemi var mı ya? sanki her şeyi sil baştan kodlayacaklarmış gibi...

    yazarın yanı sıra, açtığı tüm başlıkları da engellemiş oluyorsunuz böylelikle. sanki moderatörsünüz de herifi sözlükten uçurmuşsunuz gibi.

    şimdi lord eddard stark düşünsün.

  • bu dizinin en güzel yanı, apokaliptik bir dünyadaki insanların kurabileceği komünleri işlemeleri. yani gerçekten "ortam böyle olsa, insanlar hayatta kalmak için nasıl toplumsal yapılar kurarlardı" diye düşünüp üretmeleri.

    --- hafiften spoiler ---

    bizim ekibimizin grubu dizideki en insancıl gruplardan biri.insanlar birbirine sevgi ve sadakatle bağlı. birlikte hareket ediyor ve eski dünyadaki ahlaki değerlerini korumaya çalışıyorlar. bunun dışında governor'ın komünü en akla geleni. kurallar geleneksel toplumsal yapı ile başındaki iki yüzlü siyasetçileri canlandırıyor. ülkelerin sınırları gibi sınırları var. içinde geleneksel olarak pek bir şeyden haberi olmayan bir halkları var. profesyonel askerleri ve gerçekleri halkından gizleyen iki yüzlü bir lider var.

    daha sonra hatırladığım daryl'ın dahil olduğu bir yol grubu vardı. görece daha vahşi, ancak kendi içinde kuralları olan bir yapıydı. misal bir şeye kim önce "benimdir" derse onun oluyordu. bu tam olarak çıkar amaçlı bir birlikteliği simgeler gibiydi.

    diğer bir grup terminus. malum kasap-koyun kuralı.kasaplara dokunulmayan, koyun gibi görülenlerin kesilip yenildiği enteresan bir düzen. insan öldürmenin en mantıklı hali aslında. insanları cinayet işlemek için değil beslenmek için öldürüyorlar. insan yeme fikri ne kadar vahşice görünse de, böyle bir ortamda olağan bir şey olarak görünüyor.

    son olarak da beth'in dahil olduğu grup.bir şekilde insanların borçlandırılıp çalıştırıldığı klasik kapitalist düzen.

    --- spoiler ---

    dizinin güzel yanı da bu bence. resident evil tarzında doyasıya zombi katletme, über yetenekli savaşçıların becerilerinin sergilenmesine yönelik bir yaklaşım yok. mevcut şartlar altındaki insan ve topluluk psikolojilerini iyi işlemeye çalışan bir senaryo ekibi bulunmakta.

  • malum zihniyet nedir deseler işte tam olarak bu videodakidir.. bu yüzden bu fasistlerden bir an önce kurtulmak gerekiyor..

    tam tersi bir durum olsaydı, malum partinin oyu en az %3 artmisti.. her gün tvde olurdu,şahsım tarafından videolarla yavaş çekimle anlatilirdi.. ama durum bu olunca, normal karşılanacak bu halk tarafından...