ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mutsuzluğun formülü
-
çok okumak, çok sormak, çok düşünmek, cevapları sorgulamak, merak etmektir.
kısacası bilmektir.
cahiller mutludur.
abd'de 70 yıl sonra ilk kez kadın idam edilmesi
-
kurbanına çektirdiği acının misli misli fazlasını çekerek ölmesi gereken bir caninin zehirli iğneyle idam edilmesi olayı.
bu cani katil, 2004 yılında hamile kurbanıyla internette bir terrier köpek sayfası üzerinden tanışıyor, biraz sohbet ettikten sonra kurbanının 8 aylık hamile olduğunu öğreniyor ve sohbeti derinleştirmek adına kendisinin de hamile olduğu yalanını söyleyip kurbanıyla samimiyet kuruyor. sonrasında kurbanının yeni doğan yavru köpeklerinden birini almak üzere kurbanının evine gidiyor, zor kullanarak etkisiz hale getiriyor. bağladıktan sonra kadının karnından bebeği alıyor. kurbanını boğarak öldürdüğü yazılmışsa da zavallı kadının bebek alınırken hala canlı olduğu ve kanamadan öldüğü sonradan ortaya çıkmış. cinayet sonrası sohbet geçmişi ve ip adresinden iz süren polis bu caniyi evinde bebekle yakalıyor. bebeği kurtarıyorlar neyse ki.
katilin kötü bir çocukluk yaşadığı ve travmatik çocukluk geçmişi yüzünden bu hale geldiği; bu durumda birinin idamının insanlık ayıbı olduğunu söylemiş avukatı. keşke bunları o zavallı kadının sevdiklerinin gözleri içine bakıp da söyleyebilse.
abartılı vurgulu şiir okuyan çocuk iticiliği
-
"sennnnn... sennn kiii, düşmanlarıııı..." diye nara atan çocuk iticiliği. saçının birkaç telinden tutup indireceksin aşağı, düşmanı görsün.
kimseyi arayıp hal hatır sormayan insan
-
benim bu. yapım böyle. herhangi bir psikolojik tespit kasacak değilim. kimseyle kötü değilim. kimseyle aram da bozuk değil.
boş muhabbete gelemiyorum.
enteresan şekilde beni arayıp sorarlar mesela.
sanırım nedeni görüşülen akraba sayısının minimum sayıda olması ve iş için başka bir şehirde yaşadığın için geçmişinden uzakta olmak.
ömrümde hiç toplu mesaj da yollamadım mesela.
aslında kalabalık ortamları severim. ama istediğim zaman girip , istediğim zaman da o kalabalıktan çıkıp yalnız kalabilmeliyim.
yeni neslin iş hayatından beklentileri
-
(bkz: y kuşağının sık sık iş değiştirmesi/#62011350)
diplomayı alır almaz genel müdür olmayı bekleyen ve asgari düzeyde iş ahlakına sahip olmayan bazı denyoları bir kenara bırakacak olursak, yeni neslin iş hayatının kendilerini köleleştiren şartlarına hayır demelerine, özgürlüklerine sahip çıkmalarına ve iş için değil hayatları için yaşamalarına hayranım. onlar böyle oldukça gözleri "kariyerkariyer" dönmüş, hayatları iş olmuş, robotlaşmış, ruhları donmuş, linkedin'de sikko hikayelerle ego tatmini yapan antikalar şok üstüne şok yaşıyor. aferin lan yeni nesil.
bu eski kafanın sözlüğe yansımasına bakın. şu başlık 2007'de açıldı ve milet ardı ardına aynı doğrultuda yazılar yazdı: ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste. mizah için açılmış ama bir realiteye de işaret ediyor: hayatı iş olmuş eski nesil.
bu başlık bugün açılmış olsaydı ayar üstüne ayar yazılırdı.
regl izni
-
5 gün değil ama en azından 1 gün verilmesi gerçekten hak olan izindir. sadece karın ağrısıyla açıklanacak bir sıkıntı değil çünkü miden bulanıyor, başın ağrıyor tüm bağırsak sistemin çöküyor. işe giderken toplu taşıma falan da kullanıyorsan gerçek bir işkence. bunun az -çok tehlikeli iş grubuyla da alakası yok. ofis çalışanıyım yine olmuyor. ki acı eşiğim epey yüksektir. ayda 1 günden kimse batmaz bence. insanlık hakkı kadar doğal bir hak bu da.
evi yansa sadece kedisi öldü diye üzülecek kız
-
kedi bir candır. bir can ölünce her insan üzülür.
bu kime acayip geliyorsa önce insanlığının yerinde olup olmadığına bakmalıdır.
kaz dağı'nda sihirli mantar bulunması
-
altında şirinler yaşamıyorsa ben ona sihirli mantar demem.
yazarların hissettiği en şiddetli fiziksel acı
-
fermuarlı kot giymiş erkek nesil; anlamıştır gerekli acı eşigini. tarifi mümkün olmayan kısa ama şiddetli bir deneyimdir.
35 fransızın thy marsilya uçağından indirilmesi
-
özet geçiyorum:
thy uçağındaki fransızlar bağırarak bir şeyleri protesto etmişler, başka fransızlar da bu fransızları protesto etmişler, biz türkler bir boku protesto etmemişiz, sonra protestocu fransızlar uçaktan atılmış.
suriyeli kardeşlerimizi geri göndereceğiz
-
"avrupa birliği neden mültecileri almıyor" gibi abuk sabuk bir rte beyanından daha mantıklı olan bir cümle.