ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi sözlükçüler delikanlıysa adlarını açıklar
-
(bkz: adım samuel 25 yaşım)
17 ağustos 2016 misvak dergisi karikatürü
-
hırsızlığın sadece maddi şeyler çalmak olmadığını bir kere daha anımsatan..
çok orijinalmiş misvak kardeş..
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sabri mi messi mi deseler hiç düşünmeden sabri
1. derim çünkü düşünsem sabri demem
salvation mountain
-
dünyada insan eliyle yapılmış tek dağ ve belki de en güzel anıt/ibadet yeri. salvation mountain
36 yaşına kadar çeşitli işlerde çalışan knight mutsuzdur. dünyaya dair bir şeyler yapmak istemektedir ki, birgün kız kardeşiyle yaptığı bir konuşmanın ertesinde arabasında ellerini direksiyona dayamış halde düşünürken bir anda aydınlanma yaşar ve tüm insanlığa basit ama etkili bir mesaj vermek ister. sloganı da 'god is love'. bölgedeki dini kurumları ziyaret eder fikrini anlatır ama kiliseler bu fikrin çok basit olduğunu cemaate yeni üyeler katmada pek yararlı olmayacağını ifade edip leonard'ı geçiştirirler.
leonard knight
leonard sloganını bulmuştur gerçi ama nasıl bir şekilde bu mesajı insanlara ulaştırabileceğinden de çok emin değildir. sadece dünyadaki herkesin bunu bir saniye bile olsa görmesini ve mesajının insanlara barışı, sevgiyi ve tanrı fikrini bir anlık da olsa hatırlatmasını ve üzerinde düşündürtmesini istemektedir. sonunda üzerinde devasa koca harflerle (bkz: god is love) yazan bir balon yapmaya başlar. bu balon dünyadaki en büyük sıcak hava balonu olacaktır. çeşitli işlerden kazandığı tüm parayı buna yatırır ancak nebraska'nın sıcak iklimi balon fikri için uygun değildir ve balonun boyutları büyüdükçe iklimden kaynaklı çeşitli sorunlar ortaya çıkar ve bu girişimi başarısızlıkla sonuçlanır.
leonard bu esnada nebraskayı terk eder ve güney california'ya yerleşir. burada slab city denen terk edilmiş bir amerikan deniz piyadesi üssü yakınlarında aynı mesajı taşıyacak farklı bir proje üstünde çalışmaya başlar. sadece kendi olanaklarıyla yapacağı ve tüm dünyanın mesajını görebileceği yapay bir dağ yapmaya karar verir. günlerce çöplüklerde dolaşıp çimento ve boya kutuları toplar. bulduğu malzemelerin çok azı kullanılabilir durumdadır ancak vazgeçmez ve üzerinde god is love yazan ilk dağını oluşturur, pek kimse tarafından bilinmez ve 4 sene sonra kum çimento oranını iyi ayarlayamadığından 4 sene sonra yapay dağı çöker.
leonard'ın yaptığı ilk salvation mountain
bu leonard'ın hatalarıyla yüzleşmesini sağlayarak daha çok motive eder ve bugün herkesin bildiği filmlerde falan gözüken 2. dağını oluşturmak üzere tekrar çalışmaya başlar. 1989 yılında başladığı dağını senelerce çalışarak inşa eder ve boyar. tüm bu süreçte insanlardan hiç bir maddi yardım kabul etmez bağış yapmak isteyenlerinse sadece boya bağışlamasına izin verir. kimi yerlerde 10 farklı boya katmanının üst üste geldiği dağ için leonardın 300.000 litre boya kullandığı tahmin edilmektedir.
1994 yılında toprağa zehirli maddeler yaydığı ve doğaya zarar verdiği iddiasıyla bölge müfettişi tarafından dava edilir ve salvation mountain'ın yıkılması gündeme getilir. yüzlerce insan imza toplayarak yıkımı engellemeye çalışır. leonard yine kendi imkanlarıyla başka eyaletlerdeki bağımsız labaratuarlara dağından numuneler yollayarak çevreye zarar vermediğini kanıtlamaya çalışır ve başarılı da olur.
ilerleyen yıllarda dağın yakınında kendine has üslubu ve mimarisiyle the museum'ı inşa eder. the museum dünyanın en büyük balonunu inşa etmekle başlayan süreci anlatan bir mekan olarak inşa edilir.
1998 yılındaysa onu güney california'nın sıcak ikliminden koruyacak ve dağına daha yakın olup her gün ilgilenebilmesini sağlayacak olan evini inşa eder. ev de tabiki dağın bir parçasıdır ve ona eklemlenmiştir. kızılderililerin geleneksel kerpiç ev yöntemleriyle inşa ettiği evine de navajo yerlilerinin dilinde ev demek olan the hogan adını verir.
2014 yılında ölmeden önce onunla röportaj yapan national geographic muhabiri leonard'ı gerçek bir aziz, güney california çölündeki mistik güçleri olan bir amerikan hindu bilgesine benzetmiştir. gerçekten de leonard söylevleriyle ve adanmışlığıyla amerikan rüyasının dışında bir adamdır başka bir çağa belki de başka bir coğrafyaya aittir. 36 yaşında arabasında düşünürken yaşadığı aydınlanmayı, tanrı ve sevgi fikrini hayatının merkezine koymuş ve bütün ömrünü de buna adamıştır.
güney california'nın zorlu iklim koşullarında varlığını sürdürebilmesi mümkün olmayan salvation mountain için salvation mountain inc. adında bir vakıf kurulmuş ve gönüllüler tarafından leonardın rüyası devam ettirilmeye çalışılmaktadır.
http://www.salvationmountaininc.org/
leonard&salvation mountain
leonard çalışırken
basamaklar
her şey rengarenk boyanmış ve çeşitli figürlerle süslenmiş
the hogan
opel astra l
-
evet düşünülebilir bi’ araçtır. bu vergiler ve bu fiyatlarla ancak düşünülebilir. sürülemez ama çok güzel düşünülür.
kapat gözlerini, 3’e at şimdi. vınnnnnmm.
aşırı kitap okumanın kişiyi dünyadan koparması
-
aşırı kitap okuyanlar gittikçe uzaklaşırken, aşırı kitap okumayanlar dünyada kalmaya devam ettiği için dünya böyle boktan bir yere dönüşmüş olmalı. bu açıdan bakıldığında doğru bir önerme.
yemeksepeti'nde yapılan yoruma dava açan şirket
-
ticari itibarının düşeceğinden endişe ettiği kadar kadar, yaptığı pizzanın lezzeti konusunda endişe etseydi hiç bu durumlara düşmeyecekti.
''özür dileriz yoğunluktan dolayı böyle bir sorun olmuş, hemen yenisini gönderiyoruz'' demek sana en çok 10 dakika ve 10 liraya malolur. pizzanın yanında da ufak tefek tatlı falan gönderirsen müşteri fikirlerinin önemsendiğini anlar. hatta bu davranışından memnun kalıp daimi müşterin bile olabilir.
şu koca ülkede kriz yönetiminden anlayan tek bir allahın kulu yok mu arkadaş ya ?
3. patlama sonrası ankaralı psikolojisi
-
5 dakika, sadece 5 dakikayla kurtulmuş bir hayat... ama yaşadığı şoku ölene kadar atlatamayacak bir evlat, bir sevgili, bir dost... bir kardeşe sahibim... benim kardeşim, benim canım...
aslında hergün o saatlerde otobüs bekliyordum patlamanın yaktığı durakta. şehırdışında olduğum için o gün orada değildim. biliyorum ki kardeşim orada... olayı duyar duymaz ilk aklıma gelen bu oldu... benim kardeşim orada...
hemen sarıldım telefona, bir aradım, iki aradım, üç, dört... oturdum kaldırıma hüngür hüngür ağladım... telefonu kapalı, ulaşamadım. çığlık çığlığa kaldım, nefesim kesildi... benim kardeşim, arkadaşım, evladım orada ve ben ulaşamadım... hep aynı kadının sesi "aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor"
bencillik yaptım ben "allahım benim canımı al, lütfen allahım benim canımı al. ben onsuz yaşayamam"
o 15 dakika bana ömür geldi, geçmedi. bundan sonra hiç ulaşamayacak mıydım kardeşime. allahım benim canımı al. birlikte sabahladığımız geceler geldi aklıma, o hep hata yapar ben uzun uzun konuşurdum. "tamam abla bir daha yapmam" derdi, yine yapardı. kızardım... allahım hiç kızmayacağım kardeşime bir daha, o yaşasın benim canımı al.
15 dakika sonra aradı "abla ben iyiyim" dedi. "tam 5 dakika önce geçtim ordan, sonra patlama oldu, hat kesildi." dedi. biliyorum iyi değildi, ben de iyi değildim. gördüğü şeylerin yükünü taşıyacak hayatı boyunca...
içim rahat etmedi çünkü başkalarının kardeşi öldü. onların acısını taşıyorum hala... canım acıyor, canım. öyle böyle değil, tarifsiz bir acı...
psikolojimiz böyle işte, herkesin bir yakını, tanıdığı 5 dakika önce oradaydı. bir şekilde acıyı ıskaladı.
bir dahaki sefere kim kurban olacak belli değil.
korkuyorum, çok korkuyorum... ailem için, sevdiklerim için korkuyorum. yüreğimden kopan dilekte ısrarcıyım "allahım sevdiklerime bir şey olmasın, benim canımı al." siz bencillik deyin buna, ama onların ölümünü görmektense cesedimin paramparça olmasına razıyım. tanımadığım insanlarla aynı listede geçsin adım... ölenlerden biri, bir istatistik olarak anılayım.
ankara'ya döner dönmez kardeşime sımsıkı sarılacağım, çok saçma bir sebepten küsmüştüm ona... kimseye küsmeyeceğim artık, hayat kısa...
savcıyla tartışan uzman çavuşa silah taşıma yasağı
-
torpili bulan 20li yaşlarda çoluğu çocuğu savcı hakim yaptınız. daha hayatında ev geçindirmemiş fatura ödememiş tipler insanların hayatı hakkında karar veriyor. bir on sene sonra asıl bunlar palazlanıp bir yerlere atanınca görün siz.
arka sokaklar klişeleri
-
bir doktor var adını bilmiyorum,şevket çoruh'un oğlunun kanser tedavisini de o yaptı.kurşun yiyen onda,boğaz ağrısı olan onda,çükü ağrıyan onda.
anneler yazar olsa alacakları olası nick'ler
-
babası kılıklı
her şey sizin için
kıs şunun sesini
ben malımı bilmez miyim
getirme beni oraya
gelirken ekmek de al
girme eve ayakkabılarınla
yalınayak dolaşma
eve geç gelme
uyu artık
senin arpan fazla geldi
sarı bezi getir
misafirlere hoşgeldin de
bitir tabağındakileri
hizmetçiniz var zaten
elalemin çocuğu nasıl yapıyor
evlenmeden önce 48 kiloydum
dik otur kamburun çıkacak
kapıyı ört cereyan yapıyor
sofrayı yiyen kaldırsın
çıkarttığın yerdedir
seni alanın vay haline
benim söylememle yapacaksan hiç yapma
kalk yerine yat
ben demiştim