ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
rte'nin 17 gündür mercedes muhabbeti yapması
-
rte'nin tam 17 gündür diyanet işleri başkanı'na alınıp tepkiler sonucu iade edilen mercedes'i konuşması.
10 mayıs, belçika'da : ben olsam o arabayı iade etmezdim
11 mayıs, rize'de : senin bineceğin mercedes'in fiyatı ne ya
11 mayıs, trabzon'da : neymiş? diyanet işleri başkanının altındaki mercedes'i almış,
14 mayıs, van'da : o mercedes bunların yapacağı işlerin kaynağıymış.
17 mayıs, kayseri'de : diyanet işleri başkanımızın altındaki mercedes'e taktılar.
18 mayıs, samsun'da : bugün mercedes’e binmek lüks olmadan çıkmış
20 mayıs, keçiören'de : bu makama bu araç az bile az.
21 mayıs, adıyaman'da : altlarında spor arabalardan geçilmiyor ha.
22 mayıs, bosna hersek dönüşü uçakta : diyanet işleri başkanı'na mercedes tahsis edeceğim, hem de zırhlı olacak
22 mayıs, kahramanmaraş'ta : zırhlı bir mercedes şimdi diyanet işleri başkanımızda.
26 mayıs, hacı bayram'da : bunların hepsinin altında var, bunların çocukları ingiltere'de, kıbrıs'ta okuyor.
27 mayıs, ntv yayınında : diyanet işleri başkanı’na uçak tahsis edeceğiz'
misvak'ın asgari ücret alım gücü tablosu
-
hangi marketin fiyat listesi bu gidelim hemen
orhan pamuk
-
kimsenin orhan pamuk'un kafasina silah dayayip "konus ulan konus!" deme niyeti yok, ancak kendisinin konusmama hakki varsa, benim de onu konusmuyor diye elestirme hakkim vardir. occupy wall street esnasinda hicbir amerikalinin cikip "stephen king neden konusmuyor lan?" dedigini zannetmiyorum ancak noam chomsky konusmasa elestirilirdi.
orhan pamuk kitaplariyla, konusmalariyla politik olmayi tercih etmis bir yazardir. olmasaydi kimsenin diyecek birseyi olmazdi. su andaki sessizligini elestirmek insanlarin hakkidir. bu dakikadan sonra kendisini samimi bulmak cok zor olacaktir.
not: noam chomsky ile orhan pamuk'u kiyasladim ya, allah da benim belami versin.
erkekleri çekici yapan detaylar
-
gencolar burdaki 18-25 yaş aralıgındaki kızların istekleri gözünüzü korkutmasın.bir nevi iş ilanı gibi düşünün, iş veren de işe alacağı kişideki özellikleri yazar da yazar , tabi öyle bir kişi bulma olasılığı nerdeyse imkansız olduğu için , en temel gereksinimleri karşılayan ilk kişiyi işe alır.
bunların evlenme zamanı gelince(25-30 yaş arası) , bu kriterlerin %90 ı kayboluyor.geriye kalan kriterleri sayayım ben size:
- ortalama - iyi bir iş
- efendilik
- eşini koruyup kollama(özellikle kaynanaya karşı)
- insan ilişkileri ve uyumunun iyi olması(bilimum akraba, eş-dost ziyaretleri için)
- tip en sonda geliyor, fiziksel engeliniz yoksa, vücudunuz çok orantısız değilse( aşırı zayıf, obez vs) veya boyunuz çok çok kısa değilse fiziksel özellikler nerdeyse yok hükmünde
yok 1.90 boymuş , 6 packmiş, 50kilo taşşakmış bunları sallamayın yiğidolar.
tasdikten başka çare yok
-
`1976 yılı haziran ayında cumhuriyet savcılığından hakimliğe geçmiştim. çaycuma'ya tayin olmuştum. adli tatilden önce göreve başlamıştım. her yeni atananlar gibi adli tatilde nöbetçi kalacaktım. hukuk hakimi arkadaş tatile çıkacaktı. adli tatilde asliye hukuk davalarına çok az bakılır. kadastro davaları adli tatilde görülürdü. bana " iki dava var,ikisi de kararlık." dedi. kadastro davalarını hiç bilmiyorum.ne yapacağım dedim. "davanın kabulüne karar ver,ben tatilden dönünce gerekçesini yazarım" dedi.o kadar süre karar bekler mi,taraflar kararı temyiz edecekler diye itiraz edecek oldum. "bizim mahkemelerde temyiz süresi kararın tebliğinden itibaren başlar,merak etme " diyerek yatıştırdı beni.
derken günü geldi ,o iki davanın duruşmasını yapıp " davanın kabülüne" karar verdim.adli tatil bitti. hukuk hakimi arkadaşa " kararları verdim gerekçelerini yaz" dediğimde "kararı sen verdin arkadaş,sorumluluk senin kararları gerekçeleri ile senin yazman gerekir" deyip kestirip attı. kadastro davaları uzmanlık işi.ben savcılıktan yeni geçmişim hakimliğe .ceza davası olsa kolay. ama bu davalar öyle değil. meğer arkadaşım bana şaka yapıyormuş. kararları gerekçesi ile yazdı. kararlar temyiz edildi.
aradan epey bir zaman geçti. çevreye,arkadaşlara,davalara alıştım. asliye ceza mahkemesi duruşmalarını bitirmiş çay içiyordum odamda.hukuk hakimi arkadaşım uğradı. "gözün aydın" dedi. ne için dedim." kararların tasdik geldi" dedi. hangi kararlar dedim." kadastro kararların" deyince hatırladım.kararları yazan o idi ama ben imzaladığım için kararlar benim oluyordu.
"yalnız nasıl oluyor 9 kiloluk bir dosyayı 14 ayda inceleyip karar verebiliyor yargıtay anlamadım " dedi. bu defa şaşıran ben oldum ; karar sırasında normal dosyalar vardı.aşırı hacimli dosya görmemiştim. ben o kadar kalın bir dosya filan görmedim dedim. "dosyanın büyük kısmı bir çuvalda duruyor,sadece duruşma tutanaklarını ayrı bir dosyaya koymuştuk,taraflar ve vekilleri durumu biliyor" diye cevapladı. merak ettim.yargıtaydan dönen dosyayı gördüm.gerçekten bir çuval dolusu evrak vardı içinde. yargıtayın onama kararını gösterdi arkadaş. o arada eski yazı (arapça harfler) ile yazılmış bir takrir notu düştü.demek ki dosyayı yaşlı bir yargıtay üyesi incelemiş. medeni kanunun kabulünden (1926) önce ölenlerin mirası eski yasaya göre çözüldüğünden (o tarihte bu tür davalar vardı elimizde) eski yazıyı bilen bilirkişimize (müftü) müracaat gerekti. bilirkişi eski harfle yazılmış notu okudu : "dosya çok hacimli,tasdikten başka çare yoktur"
hamile eşinin ayak tırnaklarını kesen koca
-
adam gibi adamdır. bir gün evlenir ve cocuk sahibi olacak olursam olacağım adamdır.
kadın hamile, üstelik karnında senin çocuğunu büyütüp taşıyor. insan olan hamile karısının ayak tırnaklarını kesmekten, hamileliği boyunca bir anlamda el ayak olup karısına hamilelik sürecini en rahat şekilde gecirmesine yardımcı olmaktan rahatsiz olmaz,bunda bir beis bulmaz.
insanlıktır bu , daha fazlası ya da azı değil.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"cehalet ne güzel lan, her şeyi biliyosun"
edit: aha, db olmuş lan. varolun, ahahah.
aynı anda ciğer midye kokoreç ve kelle paça yemek
-
canan karatay'a göre afiyet olsundur. ekmek yok yalnız.
köpek yüzünden kucağındaki çocuğu düşüren kadın
-
videoyu izlemeden yorum yazacaklar olacaktır, tavsiyem önce bi izlesinler. başlığı okuyunca insan haberde kendine saldırmaya çalışan köpeği kovalamaya çalışırken yanlışlıkla elindeki 30 günlük kundaklı bebeği düşüren bir anne var sanıyor, durum lakin ki öyle değildir. videoda tahminen "abe çocuum aç be bi süt parası" bilmemne diye dilenme aksesuarı olarak kullandığı çocuğu, köpeği görünce "beni yeme bunu ye" diye köpeğe atıp kaçan bir kadın var. yuh diyoruz.
mavi tik
-
(bkz: kuzenim okumuş)