hesabın var mı? giriş yap

  • kendimde gözlemlediğim korkunç bir dönüşüm. en tıfıl, en beybi çağlarımda bile deli gibi sıcak suyla banyo yapardım. hala da öyle... şimdi şöyle bir durum var: insan sıcak suyla banyo yaptıktan sonra hayata bakışı değişiyor aslında. daha bir sakin, daha bir mülayim oluyor. misal sıcak banyo öncesi kapıma aidat artışını haber vermek için kapıcı (aka apartman görevlisi) geldi... ne oluyor? üzülüyorum, geriliyorum, neyin zammı lan bu şimdi diyorum, içim içimi yiyor, sinirden titreme geliyor. oysa aynı adam, ben sıcak bir duş aldıktan sonra karşıma geldiğinde ona kurtlar vadisi'ndeki ömer baba gibi davranıyorum:

    - abi iyi akşamlar, yönetim kurulu karar aldı... aidatlara 50 ytl zam yapıldı.

    - olur evladım...

    - bu ay bir de bakım masrafı var 50 ytl... yönetici "kat maliklerinden ikisini birden tahsil edin" dedi...

    - hay hay... yönetici oğluma da çok selam söyle... ona de ki zamanında bir derviş ormanda gezerken yaralı bir ceylan görmüş... ceylanı acı çekmesin diye öldürmüş... o gece rüyasında ceylan dile gelmiş, demiş ki...

    - benim işim var, başka katlara gidecem... eyi akşamlar...

    - hayırlı akşamlar evladım... güle güle git...

  • utanın lan ekşiciler. elin yufkacısı 2 kadını birden ayağına kadar getiriyor, siz yıllardır buradasınız bi kız düşüremediniz hahhahahahha

    tanım: garip eltiler.

  • kel, kısa boylu, deli gibi koşturan, dengesizce topa dalan, terden üstünde tek bir kuru nokta kalmayan, kırmızı suratlı, sırıtkan bir tip. her maçta vardır. eğer bizim maçlarda yok hiç görmedim lan diyorsanız o tip sizsinizdir.

  • milletin kafası güzelken oraya bir baskın olsa direnecek kimsenin kalmayacağını, cemaatçi tayfaya malzeme çıkacağını, direnişin isminin lekeleneceğini düşünemeyen insanların aksine bunun ihtimalini düşünerek böyle bir şey yapmıştır çarşı. adamlar her yerde tek başına mı savunma yapacak amk. az biraz mantık başka bir şey değil.

  • çok sevgili hükümetimiz sayesinde artık kimsenin adımını dışarıya atamaması durumudur. gezmeye gitsen git gel en az 150-200tl yakıt parası, dışarıda yedin içtin 500tl'yi bulacak masraf. kısaca ne işimiz var dışarıda en iyisi oturalım evimizde.

  • vaaay, demek artık merkezde para verip troll'lük yaptırdıkları yetmiyor, yine para verip haberlerde figüran olarak da oynatıyorlar ha? dediğimdir. argümanlar ise 90'larda atatürkçü kesime yönelik ne varsa hep aynı. ne yazık ki sınıfta kaldın furkan. söylediklerinin çoğu da bence yalan. ayrıca dezenformasyon içerik ve manipülasyon amaçlı. işte bu yüzden, furkan gibiler bu tür yalanlara daha fazla devam edemesin diye, 24 haziran'da bunlara karşı o pusulalara mühürleri çatır çatır basacağız.

    ek: hahahahaha! millet başörtüsü taktı diye elektrik falan vermiş seküler kesim, atatürkçüler bunu yapmış. evet 250 watt'a ayarlayıp elektrik veriyorduk, hıhı! sandalyeye oturtup ayaklarına su döküp, suya elektrik veriyorduk öyle yanıyorlardı o zaman daha zevkli oluyordu... tövbe tövbe! furkan en sonunda kafası çalışan bir amcadan ağzının payını tepsiyle almış. yazık yine gelip sözlükte dezenformasyon başlıklar açmaya devam edecek.

  • büyük şehir dediler bırakıp geldin izmir'ini
    yersin şimdi 1,5 liralık istanbul simidini
    yemekhanede beleş yemek peşinde koşarsın amma
    öğleleri take away kahve favorindir #beyazyakalı

    akıllı telefon uzvun olmuş elinde
    markafoni'de beğendiğin babet başkasının sepetinde
    hesapların maşallah hep ekside
    kredi kartın bff'indir #beyazyakalı

  • norveç'te evler genellikle elektrikle ısıtılır, ama çoğu evde baca ve dökme demirden küçük 40 cm boyunda kesilmiş odunları yakmak için soba da olur. bunların yeni modelleri daha bir camlı sentetik izolasyonlu, eskiceleri dumanını ve isini de yakmak için düzenekli, bazı eski zengin evlerinde kocaman dışı porselen kaplı hafif hafif yanıp alevi görünmeyen ama sıcağı uzun süren türü, en eski ve geleneksel olanı ise dökme demiri kabartmalarla süslü tipten olur. sac soba, gaz yakan soba, mutfak kuzinesi hiç görmedim.

    benim evdeki 40-50 senelik, yalın görünümlü, ama içinde odunun dumanı ve isini de yakacak düzeni olan türden, iç yüzeyi taş kaplı, külü için altta çekmecesi olan tipten.

    her kış bir miktar odun alır arada bir yakıp evi iyice ısıtırız. elektrikli ısıtmamız termostatlı olduğu için sanırım ev ısınınca elektrikle ısınma kendiliğinden kapanır. ne yazık ki alevleri seyretmek, şömine tarzı keyif yapmak, ya da kıpkırmızı olan sac soba karşısında zıbarmak, üstünde şu ya da bu pişirmek gibi zevkler için uygun değil. ev güzel ve uzun süre ısınıyor, odunun elektrikten daha ucuz olduğu dönemlerde daha ekonomik, mobilya olarak ta uyumlu, o kadar.

  • annemin can sıkıntısına çözüm getirmek adına bir mp4 player almıştım. içine de güzel sesli bir hocanın sesinden tüm kuranı cüzler halinde koymuştum. bugün farkettim, annem philips marka lila renkli fancy mp4 playerı eline aldığında ve işini bitirdikten sonra yerine koymadan önce üç defa öpüp başına koyuyor :)

  • türk olduğuma şükretme sebeplerinden bir tanesi.. allah'tan türküm ve türkçe biliyorum da şu muhteşem filmi tüm esprileri ile izleyebiliyorum.

  • saat 3'te çalan davulla topluma bağlanan, gericiliği gelenek sanan ibneler bir bir dökülüyor. alarmlı saat alayım da boynuna bağla. ulan bunun hastası var, bebeği var, vardiyalı çalışanı var. gecenin üçünde gelip kapının önünde 10 dakika korna çalsam ana avrat düz gidersin. geleneğine sokayım.

    edit: geldi yine tokmaklı bela.