hesabın var mı? giriş yap

  • vakti zamanında, nişantaşı’ndaki taş konak’ta, ihsan raif hanım adında, köklü bir ailenin kızı; iyi eğitimli, edebiyata, sanata, müziğe ve öğrenmeye hevesli, genç bir kadın yaşarmış. babası, dönemin padişahının gözde isimlerinden, valilik ve bakanlık yapmış bir adammış.
    bir gün, henüz 13 yaşındaki ihsan raif hanım odasında kardeşi ile oynarken bir gürültü kopmuş. kapı açılmış ve içeri hiç tanımadığı, hayatında hiç görmediği bir adam dalıvermiş. bu adam, ihsan raif hanımda uzun zamandır gözü olan reji memuru ali kamil'miş. ali kamil, ihsan raif hanım’ı kaçırmaya kalkışmış ama başaramamış. sonra da korkup evden kaçmış. ama olan olmuş bir kere. ihsan raif hanım’ın adı kirlenmiş. babası, onu, tüm dil dökmelerine, aile fertlerinin ağlamalarına, yalvarmalarına hiç kulak asmamış. kirlenmiş adı temizlensin diye, on üç yaşındaki kızını ali kamil ile evlendirip, izmir’e sürgün yollamış. izmir’e sürgüne gönderilmeden hemen önce de bu şiiri yazmış ihsan raif hanım. çocukluğunun saflığını, masumiyetini, umutlarını, duygularını dökmüş dizelere. aslında şiir yazmamış da, bugün bile okurken içimizi titretecek bir ağıt yakmış.

    kimseye etmem şikâyet; ağlarım ben halime
    titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime
    perde-i zulmet çekilmiş korkarım ikbalime
    titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime...

    haydi şerefe!

  • ah çıkmış 2 mekanın. sevindim.

    mekanlardan birisi, 4 arkadaştık... 3 kişi kalktı bi kaç bişey içip. ben de son bi bira içeyim gitmeden dedim. sipariş verdim. abi bugün cumartesi, diğer arkadaşların gelmeyecekse veremem dediler. içip kalkıcam dedim. birayı verelim yolda iç mekanda tek oturamazsın dedi..

    daha önce de benzerini diğeri yapmıştı bir başka cumartesi. yine eve dönerken bi bira içeyim 10dk dedim. bana sokağın aşağısında bi boşluk gösterdi. orda ayakta içer misin demişti.

    umarım açılmaz hiç biri diyorum.
    sevgiler.

  • oğlum 7 yaşında, berbere gittik ikimizde traş olacağız. ufaklık traşını oldu sıra bana geldi. berber çocukluk arkadaşı olunca muhabbet sohbet derken zaman bayağı geçti, oğlumun oflayıp puflamalarını duyuyorum bi yandan. işimiz bitti vedalastık çıkarken aşağıdaki diyalog gerçekleşti.

    +baba bence gitmeyelim tekrar girelim içeri
    -noldu lan çok mu sevdin berberi?
    +ne sevcem be seni beklerken tekrar uzadı saçlarım, annem kızar şimdi niye traş olmadın sen diye.
    -eşşoolu..

  • kola-hamburger ikilisi. benim zamanımda zordu arkadaş. öyle herkes yiyemezdi.

    biz fakirler, cam şişeli frukomuza simit takardık.