hesabın var mı? giriş yap

  • şu fani hayattaki en büyük lüksüm. bi de nutella var işte.

    bi de bir tespitim var bununla ilgili. bir insan aldığı pringles ın yarısını kendisi yiyebiliyorsa düzenli bir hayatı vardır. az bi kısmını paylaşarak kurtuluyorsa çok saygılı arkadaşları vardır. ama eğer tamamını kendisi yiyebiliyorsa, o insan yalnızdır dostlarım. çok yalnızdır.

  • ne kadar yamyam bir ticari kuruluş olduğunu geçtiğimiz günlerde göstermiş bir şirkettir...

    çocuk esirgeme kurumuna bağlı küçükyalı çocuk yuvasının başvurusu üzerine (yanlış anlaşılmasın bağış olarak falan değil, parasıyla) yuvayı ev değil kahvehane statüsünde görmüş ona göre ekstra ücretlendirme istemiştir...

    televizyonda fıldır fıldır dönen reklamların giderini 0 - 12 yaş grubu çocukların aralarında okey çevirip ödemelerini bekleyecek kadar alçalmışlardır.

    şimdi bu rezalet ortaya çıktığında hiç bir yetkili demesin "ay aman bölge bayilikleri bağlantılarından pirim kazanıyor ondan falan feşmekan, bizim haberimiz olmadı" diye... onlar ne kadar çok kazanırsa, digitürk'ün daha da fazla kazanacağı aşikardır...

    ama içleri rahat edebilir... nasıl olsa bu kimsesiz çocukların yuvasını kahvehane statüsünde gören "pazarlamacı"ları hiç bir kamera tespit edebilmiş değil...

    oğlum sizde hiç "vicdan" tuşu yok mu?...

  • tekrar yazıyorum avrupanın tarım ve hayvancılıkta iddiası olmayan bir ülkesinde dana kıymanın kilosu 12 lira. inanmayan olursa fişiyle faturasıyla koyarım. aynı ülkenin alım gücü türkiyenin üç katı, gsmh ile düzeltilmiş ortalama maaş türkiyenin iki katı, benzinin litresi 3 lira, bira 50 kuruş.

    türkiyede kriz yok.
    türkiyede kriz bir yaşam biçimi.

    ayılın isyan edin diye yazıyorum şunu ama hiç ümidim yok. hayvanın yemini ithal ediyorsun, hayvanı ithal ediyorsun, hayvancıdan markete kadar araya 5 tane aracı sokuyorsun, hayvancılıkta en ilkel üretim tekniğini kullanıyorsun, hayvancılık politikan yok, buna rağmen bir kabulleniş içindesin canım kardeşim.

    eti bugün kilosu 25 liradan satıyoruz deseler camı çerçeveyi indirir 50 kilo stok yaparsın ama bu amk yerinde neden bu kadar pahalı lan bu et demiyorsun. medeni ülkeler için lüks değil lan o kıyma dediğin nane. doğru düzgün yönetilse, birilerini zengin etmek için şerefsiz fırsatçılara imkan verilmese rahat rahat yersin içersin.

    kabahat hayvancıda değil onun iliğini kemiğini emen tüccarlarda, o tüccara göz yuman devlet aklında. bir uyansan höt desen her şey değişecek canına yandığım. kurtul artık şu biz dünyanın zirvesindeyiz, herkes bize hayran, herkes bize düşman kafasından. seni kıskandığını sandığın adam her hafta kilo kilo ete ekmek banıyor sen kurbandan kurbana kavurma hayali kuruyorsun.

    isyan et arkadaşım.

    edit:
    kanıt diye yırtınan bir kitle var üşenmedim bugün markette fotograf çektim. buyrun.

    fiyat çek korunası cinsindendir.
    tl karşılığı kilosu 10.5 tl ediyor.

  • bırak hakkari’yi iskenderun’da bile komutanlarımız bizi dağdan gelebilecek terör saldırısına karşı uyarırlardı. çok kez yaşandığını belirtirlerdi.

    orta doğu kültürü yine iş başında, tuttuğunu linç ediyor.

    tamam en güzel senin vatanın, en güzel senin ilin, en süper ülke burası. dağı taşı cennet. gerizekalılar.

  • evimin hemen iki bina yanına açılmış büfenin sahibiyle muhabbet etmeye başladıktan sonra adam "abi telefon et sen ben getiririm gold'u" dedi...
    sonunda balkonda bulunan sepeti ne için kullanacağımı anlamıştım ve mutlu olmuştum. pazar akşamı aradım büfeyi "abi iki gold bırakır mısın?"dedim
    çıktım balkona sarkıttım sepeti, bekledim bir süre ve işte o an bir aydınlanma yaşadım. ben "cemil" olmuştum...
    o kadar okudum, kariyer peşinde oradan oraya gittim hatta bir de üzerine 30 oldum. bugün gelip "ne oldun?" deseler "cemil oldum" derim.
    neyse ki çok beklemeden geldi abimiz, eğer biraz daha gecikseydi daha kötü çıkarımlara ulaşabilirdim.

    (bkz: ne birası sevim)

  • zamanında sahiplerinin gezi'de eylem yapan muhalif gençlere "it, köpek" diyebildiği kızılkayalar, dünya'nın en iyi ıslak hamburgerini bedava bile dağıtsa almayacağım için beni ilgilendirmeyen fiyattır.

    bunların hepsi kardeş, amca çocuğu servet gider memiş gelir.

  • uyanıklıktır. bunu yapan insan öylesine açıkgözlü ve zekidir ki inenleri bekleyenleri kaptığı boş yerden alaycı bakışlarla izler. ben de beklemem. salak mıyım? niye izdiham yaratmak dururken medeni davranayım? ne diye hepinizden üç saniye önce binip on dakika fazla oturma fırsatını tepeyim? metro yanaşırken sarı çizgiyi de geçerim. çünkü cin gibiyim. herkes akıl edemez.

  • ercüment hocamızın covid 19'da kullanılabileceğini söylediği ilacımız.
    (bkz: rekombinan insan dnaz) ın tıbbi adıdır. human dnaz 1
    enziminin rekombinant formudur, bu nedenle “(bkz: rekombinant human dnaz)” ((bkz: rhdnaz)) olarak da adlandırılır.
    bu ilaç, (bkz: kistik fibrozis) hastalarının mukusundaki nekroza uğrayan (bkz: nötrofil)lerden açığa çıkan çok miktardaki serbest dna'yı yıkmak ve böylece solunum yolu sekresyonlarının (bkz: viskoelastisite)sini azaltmak, mukusun (bkz: klirens)ini artırmak ve solunum yolu enfeksiyonlarının sıklık ve âiddetini azaltmak
    yoluyla akciğer fonksiyonlarını korumak ya da iyileştirmek amacıyla geliştirilmiştir.
    pulmoner sitotoksik etkileri yönlendiren sitoplazmik proteinlerle kaplanmış bir dna omurgasını içerir.
    dornaz alfa, (bkz: aerosol) şeklinde olup 2.5 ml içinde 2.5 mg etken madde bulunan berrak, renksiz bir solusyondur. buzdolabında saklanmalı ve ışıktan korunmalıdır. ototoksik akciğer infeksiyonlarında -infeksiyon ve enfeksiyon farklıdır- entübasyon yapılmayan hastalar için, dornese alfa tedavisi negatif basınç odalarında güvenle nebülize edilebilir.
    sık görülen yan etkileri ses kısıklığı, farenjit, larenjit, döküntü, göğüs ağrısı ve (bkz: konjonktivit)tir.
    yapılan araştırmalarda (bkz: sivelestat) ve (bkz: anakinra)nın da dornase alfa ile kombinasyon tedavisinin umut verici olduğunu görüyoruz.

    kısaca özet geçersek bu ilaç bir zamanlar hocamız olan şimdi özel bir hastanede çalışan çok sevdiğimiz prof. dr. (bkz: ercüment ovalı) tarafından covid 19'a etkili olduğu belirtilmektedir. fakat yurt dışı çalışmalarında yazılan bir makalede hocamızın çalışmasına benzer bir yayın yapılmış bu yüzden sanırım 23 nisan yayın tarihi erkene çekilerek hem tedavinin başlaması hem yayın haklarının elinde tutulması amaçlanmıştır.
    ilacın ana etkisiyle beraber hastalığın akciğerler üzerinde yıkıcı etkisi durdurulmakta böylelikle dispneye giren hastaların oksijen yetersizliğinden doğan sorunları ve mortalitesinin azaltılması amaçlanmaktadır. yakın zamanda çoğu tıp dergisinde bu çalışmanın yayımlanacağını gururla belirtmek isterim. tabi ki hastalığın kalp ve böbrekler gibi diğer organlara olan hasarını malesef engelleyememektedir fakat mortalitenin en büyük etkeni olan akciğer harabiyetini çözmüş olabilir.
    başta ercüment hocama sonra tüm insanlığa hayırlı olsun. umarım güzel yarınlara uyanabiliriz.

    virüsle ilgili bilgilere daha önce yazdığım (bkz: #103039784) entrisinden ulaşabilirsiniz. yii geceler türkiye.

    edit: revizyon çalışmaları

  • ursula k. le guin'in yaptığı bir tespittir.

    “yirmi yaş dolaylarında öyle bir an vardır ki, yaşamının geri kalan kısmı boyunca ya herkes gibi olmayı, ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir."

  • bir beşiktaşlı olarak fener'e gelmesini ben de isterim.*

    adamların derdi yokmuş gibi bir de batshuayi istiyorlar bunlar iflah olmaz amk.