hesabın var mı? giriş yap

  • herkesin babası melek olmuyor, insanlara ergen diye bir şeyler yaftalayıp durmayın. baba var sen hastayken başında endişeden uyuyamaz, baba var bodruma kapatır 15 sene tecavüz eder işkenceyle. ikinci durumda görürüm sizi ben.

    debe edit:

    ben debe uzerinden sosyal mesaj vermeyi pek sevmiyorum. dua edeyim siz de amin diyin.

    ramazan ayi hakkimizda insaallah hayirli gecmistir. allah oruc tutanlarin oruclarini kabul etsin, su guzel dunyaya huzur ve ferah getirsin. din, dil, irk ayirmadan bir garibana bir mazluma bir fakire eziyet edenin, canina kast edenin tez elden belasini versin ve onu kahretsin.

    ramazan bayrami oncelikle biz muslumanlara tekrar merhameti hosgoruyu ve sevgiyi hatirlatsin. allah muslumanlarin kalbine kardesligi ve insan sevgisini tekrar tohum misali eksin. o tohum buyusun yesersin, kalplerimizi bir insani insan oldugu icin, sahip oldugu guzel karakter icin sevebilecek misale getirsin. o tohum koca bir agac olsun, meyveleri ile cevremize de bu guzel duygulari asilayabilmeyi saglasin.

    aramizdaki onca serefsize, pislige, kotu kalpliye, arsiza, hirsiza, makaraciya inat allah dini dili irki ne olursa olsun hicbirimizden rahmetini esirgemesin.

    bu bayram sadece muslumanlar icin degil, gercekten tum insanlar icin bayram olsun.

    herkese iyi bayramlar. optum hepinizi.

  • geçen ay şans eseri 62. aramadan sonra düşürüp sipariş verdiğim manastır birası.
    düşürdükten sonra size iki soru soruluyor, arabanızın plakası ve siparişi almanız için onların daha önceden belirlediği 3 günden hangisini istediğiniz.
    arabanızın plakasını ve telefon numarasını sistemlerine kaydediyorlar ve 60 gün boyunca sipariş veremiyorsunuz, her sipariş plaka başı iki kasa.

    en iyisi olan wv12 bir çok kez dünyanın en iyi birası seçilmiştir,
    güncel manastır fiyatı 24x33cl 45 euro + 15 euro (12,60 kasa ve 0,10x24 bos şişe)
    yıllandıkca (1 yil) daha da bir lezzetli olduğu söylenir, yaşayıp göreceğiz.
    tadı asla acı değildir, aksine aromasından dolayı, olağanüstü bir kıvama ve tada sahiptir.
    rahipler bu biraları günlük giderleri için yapıyorlar ve sıkı durun üretimin fazla olduğu ay fazla biraları bedava olarak dağıtılıyorlar. (bazen düşünmeden yapamıyorum, acaba bizim imamlarımızda bu kadar aşırı derecede talep gören bir ürün olsaydı aynı sistemi uygularmıydılar acaba)

    bu birayı bulamam, aradım bulamadım diyenlere, sint bernardus 12'yi öneriyorum.
    bu birayı, sadece ve sadece manastırda satılan westvleteren 12'nin aksine bütün marketlerden satın alabilirsiniz.
    bu iki biranın benzerliği konusunda bir çok test yapılmış ve gürmeler 90-99% oranlarında benzerliği acısından fikir birliğine varmışlar.
    ... ama iste o 1% yok mu o 1% insana neler yaptırıyor. :)

  • antalyada paket fiyattandan daha ucuza 7 gün italya turuna katıldık. üstüne birinin yazdıgı gibi 40 lira kebap yerine 10 euroya ortalama fiyat ile çok güzel yemekler ile karnımızı doyurduk.

    eşimle mevcut krize elimizden geldigince destek vermenin verdigi hafiflik ile birazdan romaya geçecez.

    karınca hikayesindeki gibi, maksat tarafımız belli olsun.

    algilama floransadan bildirdi.

  • kamerası ile ilgili fazla bilinmeyen bir detayı vereyim de, sonra niye söylemedin demeyin.

    bildiğiniz gibi 15 pro max 5x zoom (120mm) ile gelirken, iphone 15 pro 3x zoom (77mm) ile geliyor. eğer siz "1x'ten 5x'e kadar zoom yapabiliyorsam demek ki 3x'e de aynı şekilde zoom yaparım. pro max daha fazla aralık sunuyor, o yüzden pro max alayım" diyorsanız kazın ayağı öyle değil.

    çok detaya girmeden anlatacak olursam; pro max'in temelde 4 ana focal length'i var. 13mm (0.5x), 24mm (1x), 48mm (2x), 120mm (5x). sensor crop yaparak, yani 48mp'lik sensör'ün sadece belli bir kısmını kullanarak farklı odak uzunluğundaki lenslerin de yardımıyla size çeşitli çözünürlük ve odak uzaklıklarında fotoğraflar sunuyor. yani bu sensör ve lens kombinasyonları ile full çözünürlükte elde edebileceğiniz görüntü sayısı limitli. siz pro max ile 3x zoom yapmaya kalkarsanız olacak olan şey 48mm'lik (2x) odak uzaklığı ile oluşturulmuş görüntüye dijital olarak zoom yapmak olacak. yani aslında 2x ile çektiğiniz görüntüyü dijital olarak büyütmüş oluyorsunuz. örneği daha da çoğaltırsam, 2x'ten bir sonraki native odak uzaklığı olan 5x'e kadar yaptığınız tüm zoom'lar dijital zoom olacak. 2.1x, 2.3x,...3x,....4.9x vs. olay tabii ki basit bir dijital zoom işleminden ibaret değildir, apple bir takım görüntü işleme yöntemleriyle oluşturulan görüntüyü iyileştiriyordur ama neticede dijital olarak yakınlaştırılmış bir fotoğraf elde ediyorsunuz.

    o yüzden 15 pro max'e sahip olmanız, 15 pro'dan "daha iyi" biri kameraya sahip olduğunuz anlamına gelmiyor. sadece 5x odak uzunluğunda 15 pro'dan daha yüksek görüntü kalitesi sunacak olan bir kameraya sahip oluyorsunuz. tam tersi olarak da 15 pro 3x odak uzunluğunda 15 pro max'ten daha iyi görüntü kalitesi sunacaktır, çünkü 15 pro 3x odak uzunluğunu native olarak destekliyor.

    bu sebepten dolayı, çok fotoğraf çeken biriyseniz 77mm ya da 120mm'den hangisini daha çok kullanacaksanız onu seçmenizde fayda var. aksi takdirde 2x'ten büyük odak uzunluklarında çektiğiniz fotoğrafların görüntü kaliteleri iki kamerada da farklı olacaktır. ben şahsen 15 pro'nun 3x zoom'unu tercih ederim, çünkü 2x'ten 3x'e gidene kadar kameranın dijital olarak zoom yapacağı sadece 1x'lik bir aralık var. yani objektif tarafından desteklenen native odak uzukluğuna hemen ulaşıyorsunuz. daha sonra da 3x objektif devreye girip 3x'den büyük odak uzunlukları bu kamera tarafından oluşturulacak. 15 pro max de ise 2x den 5x'e varana kadar olan devasa aralık tamamen kayıp. tüm yükü 2x kamera almış durumda ve 5x'i günlük hayatta kullanabileceğiniz senaryo sayısı limitli.

    edit: özetin de özeti şu. iphone 15 pro, 3x zoom ile iphone 15 pro max'in 3x zoomundan daha kaliteli fotoğraf çekerken, iphone 15 pro max, 5x zoom ile iphone 15 pro'dan daha kaliteli fotoğraf çekiyor. (örnek) hangi odak uzunluğu ile daha çok fotoğraf çekecekseniz onu alın.

  • --- spoiler ---

    her kim bir canavarla çarpışmayı göze alırsa, bir canavar olmayı da göze alsın. çünkü karanlığa uzun süre bakarsanız, karanlık da sizin içinize bakmaya başlar.
    --- spoiler ---

    nietzsche çok büyük adammış.

  • maç öğlen saatlerinde oynanmış tribünler yarı dolu ve kenardan teknik kadronun italyanca bağırış sesleri geliyor, top sahada stadyum binasının gölgesinin geldiği yere gittiğinde hiçbir şey görünmüyorsa ve günlerden pazarsa o gün öleceğiniz garantidir.

  • "...birçok kurum, aydın ve duyarlı insan idamın engellenmesi için imza kampanyaları düzenlediler, dilekçeler verdiler. dönemin başbakanı nihat erim, ‘pişman olduklarını söylesinler, kararı tekrar düşünelim’ dedi.

    bunun üzerine deniz beni cezaevine çağırdı ve şöyle dedi: ‘biz suç işlemedik ki pişman olalım. bugün dışarda olsak yine aynı eylemleri yapardık. ne siz, ne de ailemiz bizim hakkımızda böyle bir dilekçe vermeyin’ dedi. biz de pişmanlık konusunda hiçbir girişimde bulunmadık. artık herkes idamı bekliyordu. ben ve diğer avukat arkadaşlarım evimizde elbiselerimizi çıkarmadan bekliyorduk. 6 mayıs gecesi kapımız çalındı. sivil bir görevli ankara savcısı fazıl bey’in bizi çağırdığını söyledi. kapının önünde duran resmi plakalı bir araçla ankara merkez kapalı cezaevi’ne doğru yol almaya başladık. kentin elektrikleri kesilmiş, her 20 metrede bir asker dizilmişti sokaklara. cezaevi avlusunda onlarca askerle birlikte cellatlar dahil toplam 7 sivil 3 gencin idamını izleyeceklerdi. o anı anlatabilmek için büyük bir sanatçı olmak isterdim, yaşadıklarımız gerçekten tarif edilmezdi. önce deniz çıktı sehpaya, ipi boynuna geçirmek istedi ancak başaramadı. son sözlerinden sonra sandalyeyi tekmelemek istedi. sandalye kendi etrafında 3 defa döndü ancak devrilmedi. cellat ayağının altından çekti sandalyeyi. ancak deniz’in ayakları masaya değiyordu. savcının ‘masayı da çek’ diye bağırmasıyla cellat masayı da çekti. deniz birkaç kez çırpındıktan sonra ipte ağır ağır dönmeye başladı. uzun süre nabzının atmamasını bekledik. ardından yusuf’u ve sonra da hüseyin’i getirdiler..."

    http://www.gunaydinaliaga.com/…ws_print.php?id=2254

    evet, doğrudur. deniz gezmiş yaşasaydı reklam şirketi olurdu. kendi ipini çeken, taburesini deviren adam basbayağı reklam yapıyordu çünkü. yirmi sene sonra kuracağı şirketin ilk temelini atıyordu. bu kadar basit bakış açıları. seviye bu derece düştü. adam boynuna geçen ilmiği göze almış, "pişmanım" kelimesiyle hayata dönmeyi elinin tersiyle itmiş sen hala reklam kokan hareketlerdesin ne diyeyim. ilkokul üç seviyesi bile sevimli bir şeye dönüştü yanıbaşınızda artık. cevap vermek zulüm olmaya başladı, bu basit düzeneğe konuşmak, sesin duvardan dönüşünü izlemek çok ama çok acı vermeye başladı...

    ---68'liler advertisement kuşağı sona erdi. beyaz show olanca hızıyla devam ediyor---

  • fm 2011'de denizlispor ile bank asya'da lider giderken bir anda youla'nın sakatlanmasıyla tepetaklak 9. sıraya kadar gerilemiştik ve böyle bir takım nasıl olur da iyi yönetilemez diye kendime kızıp takımın geleceği adına sezonun ikinci yarısının başlarında istifa ettim ve takım sezonu orta sıralarda tamamladı.

    bu sırada gerçek dünyada denizlispor ligde liderdi ve doludizgin gidiyordu. oha dedirten kısmına bakarsak doludizgin giden takımda oyundaki gibi youla sakatlandı takım bir anda düşüşe geçti ve teknik direktör hamza hamzaoğlu istifa etti ve takım sezonu orta sıralarda tamamladı.