hesabın var mı? giriş yap

  • evet kardeş ordu müfettişi olarak birini atadığın zaman git ülkeyi kurtar demiş oluyosun.bu parlak zekayı nerden aldın?

    edit:edit: @kaptankanca adlı yazardan gelen mesaj üzerine bu twitti de buraya koyuyorum. bakın murat bardakçı konu hakkında ne demiş

  • saldırı altındaki dilimiz: " türkçe "

    günümüzde yaşadığımız virüs salgını ile birlikte özellikle medyada kullanılan bir tabir görüyoruz: bulaş!
    bulaşıcı hastalık demek imiş.

    kelimeye bakalım önce;

    bula= kelime kökü'dür.

    eski türkçede bulga şeklinde var olan bir kelimedir.

    daha sonra ise fiilden fiil yapım eki olan " ş " ile birleşerek " bulaş " hâlini almıştır.
    görüldüğü üzere kelime hâlâ daha bir fiildir ve ismin yerine kullanılamaz!

    lâkin türk dil kurumu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile bu kelimeyi " yadırgatıcı " olarak nitelendirmiş ve üzerinde fazla kalmadan geçiştirmiştir.

    üstelik açıklamanın devamında " bulaşı ya da bulaşım kullanılması daha uygun olurdu " şeklinde de şaşkınlıkla okuduğum bir cümle daha vardır.
    peki ama bu kullanımlara karar verecek olan kimlerdir?

    türkiye futbol federasyonu mu?

    evet, bulaş yerine bulaşı çok daha uygun olurdu.
    ( bula - ş - ı )

    burada en sondaki " ı " sesi hâlihazırda fiil olan kelimeyi isimleştirecekti ve enfeksiyon yerine kullanılan çok daha güzel bir kelimemiz var olacaktı!

    evet ama bu yapıyı kurmak ve bildirmek ekşi sözlük yazarlarının değil türk dil kurumu'nun sorumluluğundadır.

    görüldüğü üzere her kafadan bir ses çıkmakta ve bazı kesimler tarafından verilen tutarsız örneklerle " bulaş " kelimesi savunulmaktadır.
    meselâ bir örnek:

    gir - iş: buradaki " iş " eki fiilden isim yapar ve bulaş kelimesi ile bir alakası yoktur.

    örnek cümle: " metnin giriş kısmı çok iyiydi. "

    gelelim bulaş kelimesine:

    bula - ş: buradaki " ş " eki işteşlik bildiren fiilden fiil yapım ekidir.

    eklerde sadece görüntü olarak benzerlik olabileceğine dair yukarıdaki örneği devam ettireyim:

    gir - i - ş : fiil kökü + yardımcı ses + fiilden fiil yapım eki.

    örnek cümle: " erkenden gitmek için hemen işe giriştiler! "

    görüldüğü üzere iki kelime de " giriş " şeklinde yazılmasına rağmen ilki isim ikincisi fiil olmuştur. çünkü aldıkları ekler yapı itibariyle farklıdır.
    işte bulaş kelimesi de fiil hâlde kalmıştır ve ismin yerine kullanılamaz.

    oysa bulaş kelimesinin, 1800'lü yıllardan itibaren şemsettin sami ve namık kemal gibi isimlerin başlatıp mustafa kemal'in kesin bir emirle sürdürdüğü " dilde sadeleşme hareketleri " bağlamında günümüzde dönüm noktalarından birisi olmasını beklerdim ben.

    kurum, sert bir dille gerekli açıklamayı yapmalı ve gerekirse tüm siyasî partilere ve medya organlarına bu konu hakkında yazılmış bir makale göndererek " bulaş " kelimesinin kullanılmaması yönünde bir dilekte bulunmalıydı.

    bu kelime belki de bir milat olmalı ve günümüzde gittikçe bozulan türkçeyi kurtarma çabaları yeniden alevlenmeli idi.

    türk dil kurumu, " yaygın kullanım " unsurunu gerekçe göstererek kelimeleri sürekli değiştirir iken " bulaş " kelimesinde sınıfta kalmıştır.

    şöyle bir örnek cümle vereceğim;

    " yarınki gazetede çok güzel bir söyleş yayımlanacak. "

    olmadı değil mi?

    lâkin bugün bulaş kelimesini kullananların yarın da söyleşi yerine söyleş tabirini kullanmayacaklarının garantisi yoktur!

  • (bkz: pis tuvalet)

    üniversiteye kadar okumuş bir öğrencinin nasıl olup da tuvaleti bu derece kirli bırakabileceğine akıl sır ermiyor.
    keşke ygs'de tuvalet eğitimi ile ilgili soru sorsalar, bazıları elenir belki.

  • benim lan bu. hayatımda yediğim en kötü yafta da bu. cumartesiler gelmesin istiyorum amk. korkulu rüyam oldu bu artık benim. her cumartesi sol frame'e çakılı kalıyor bu başlık. yok ''böyle ezikler var mıymış?'', yok efendim,'' onlara kızmayın, teselli edin''. ulan ibiş bunları barda, clubda kızları tost yaparken mi yazıyorsun? belli ki sen de evdesin. kime lan senin havan?

    eskiden sadece cumartesi akşamı bu başlığa entryler girilirdi, şimdi salıya perşembeye kadar uzadı amk. cumartesi gecesi bitirin şu işi nolur?

  • siyasal islam böyledir. ahlak dersi verir ahlaksızdır, din dersi verir dinsizdir, namus dersi verir namusuzdur, akıl verir akılsızdır
    bunların dini imanı para pardon dolar olmuş

  • çok gaza gelinerek yapılmış olabilecek en kullanışsız toplardandır.

    200'den fazla asker bu toptan sorumludur.

    gökyüzünden çok kolay görülen devasa bir şey olduğu için etrafında bir sürü uçaksavar konuşlandırılır.

    tren yolu üzerinde gitmektedir, sağa sola dönemeyip sadece namlusunu yukarı aşağı oynatabilen bu top için etrafına ray eğimleri döşenerek ancak namlusu sağa ve sola oynatılabiliyordu.

    40 top atışından sonra 30 metrelik namlusunun değişmesi gerekiyordu ve bu da 2,5 gün sürüyordu.

    zaten her halinden silahın yapımına 1930'lu yıllarda karar verildiği ortadadır.

    ama ortada çok güçlü ve korkutucu bir alman kararlılığı sözkonusudur.

    yani bu büyüklükte bir şeyi bir araya getirip daha büyük ve dağıtıcı bir top yapmak ve bunu kullanabilmek başlı başına bir başarıdır.

    1. dünya savaşında çok daha kullanışlı olabilirdi.

  • beni en çok etkileyen çocuğuyla olayı izleyen baba oldu. hiç mi beynin yok be adam? insan çocuğuna bunu nasıl izlettirir aklım almıyor.

  • burada millet vergiye tepki gösteriyor. adamın cevabı “otomobil alana müstahak”. anana müstahak gerizekalı herif seni. fransızların 250 yıl önce yaptığını, şimdi bırak yapmayı altyapısını bile oluşturamıyoruz. işte bu gibi sığırlar yüzünden. yarın bir gün gıdaya %10000 vergi konsa “gıda alan adama müstahak” der bu gerizekalılar.

    edit: sanki bu ülkede kullanmadığın/almadığın bir şeyin vergisi düşüyormuş gibi bilmiş bilmiş yazıyolar bi de. sen önce hiç kullanmadığın köprünün, tünelin parasını öde.

  • galatasaray - beşiktaş maçi sonrasi, sergen beşiktaşli yasin'in formasini giymiştir maç bittikten sonra, bir kamera ile mikrofon gelir, röportaj başlar:
    -sergen sirtinda beşiktaş formasi var bunun anlami nedir acaba? {büyük av yakalamiş olmanin heyecani ile sormaktadir, acaba sergenin kalbinde hala beşiktaş mi vardir? büyük bir mesaj mi veriliyordur? aman tanrimdir!}
    sergen: valla yasin formami istedi, ben de çiplak gezecek değildim heralde